İletişimimizin büyük çoğunluğu dijital ortama taşınmış durumda. İş hayatında ise neredeyse büyük çoğunluğu, e-posta, anlık mesajlaşma uygulamaları ve sosyal medya üzerinden yapılıyor. Bu iletişimin yazılı olması nedeniyle ilgili iletişim yöntemleri maddi durumu ortaya koyması açısından daha güçlü bir delil niteliği taşıyor. Bununla birlikte ilgili iletişim yöntemlerinde kişisel alan ile herkese veya belirli bir gruba açık alan giderek belirsizleşiyor. İşçilerin e-postalarının veya anlık mesajlaşma uygulamalarında yazdıklarının iş hayatına etkisi duruma göre farklı değerlendirmeleri zorunlu kılıyor.
Sorunun bir boyutu çalışanların e-postalarının takip edilmesi noktasında doğuyor.
İşveren güvenlik nedeniyle e-postaları takip etmek isterken, çalışan o e-postalar üzerinden şahsi yazışmalarının da var olabileceği endişesiyle bu takibe karşı durabiliyor. Anlık mesajlaşma uygulamaları ise işyeri bazlı e-posta benzeri anlık mesajlaşma uygulamaları hariç çoğunlukla kişisel bir iletişim aracı olduğundan takip de doğrudan hukuka aykırı olacaktır. Fakat bu uygulamalarda ise daha çok yazılanlara bir şekilde ulaşılması halinde delil niteliği tartışma konusu oluyor.
Anlık mesajlaşma uygulamalarında gruplarda yazılanların delil niteliğinin belirli bir aleniyet kazanmasından dolayı ayrıca değerlendirilmesi gerekmekle birlikte iki kişinin yazışmasının gizlilik temeline dayanması nedeniyle bu yazışmaların delil niteliği katı bir şekilde sorgulanıyor. Yargıtay’ın da belirttiği, yakın tarihli bir BAM kararında da vurgulandığı üzere, bu yazışmalar, kişisel veri niteliğinde olduğundan ancak kişinin rızası halinde kullanılabilecektir.
Özel onay var mı?
İşyerinde kullanılan e-postaları ikiye ayırmak gerekmektedir. Çalışanın kendine ait e-posta adresi ile işverenin sağladığı e-posta adresinin kontrolü birbirinden farklıdır. Çalışanın kendi e-posta adresini kullanımı daha önce bahsettiğimiz internet kullanımına ilişkin sınırlamalara tabidir. Çalışanın normal internet kullanımının takip edildiği şekilde takip edilebilir. Öncelikle yapılması gereken, işverenlerin işyerindeki internetin özel amaçlı kullanımına izin verip vermediğini tespit etmek, devamında verilen bir izin varsa buna ilişkin bir sınırlamanın olup olmadığını değerlendirmektir.
İşverenler sağladıkları bilgisayarların ve internet hizmetinin ne şekilde kullanılacağını belirleme yetkisine sahiptir. Sağlanan internetin özel amaçlı olarak kullanımını tamamen yasaklayabileceği gibi, sınırlı olarak işçinin özel amaçları doğrultusunda kullanımına izin verebilir. Hatta özel amaçlı kullanımı tamamen serbest de bırakabilir.
Fakat burada dikkat edilmesi gereken husus işverenlerin işçilerin kişisel e-posta adreslerini kullanmalarında yapacakları denetimin sadece verilen izne uygun hareket edilip edilmediğinin denetlenmesidir. İşverenin kişisel e-postaların içeriğini denetleme yetkisi bulunmamaktadır. İçeriğin denetlenmemesinin kendisine zarar verebileceğini düşünen işverenler işyeri ağı üzerinden kişisel e-posta kullanımını yasaklamalı ya da kişisel e-postaların takibine çalışandan özel onay almalıdır. Özel onay alınması durumunda dahi takip yasadışı bir eylem olup olmadığına yönelik yapılmalı, çalışanın kişilik hakkını ihlal eden, e-postanın tüm içeriğine erişimi mümkün kılan bir takipten kaçınılmalıdır. İşçinin onay vermemesi halinde ise takip işçinin işyeri ağı üzerinden kişisel e-posta adresini kullanıp kullanmadığı noktasına indirgemelidir.
İşyerindeki durum...
İşverenin işçiye işyeri ile bağlantılı e-posta adresi temin etmesi halinde, kural olarak işverenin bu e-posta adresini takip etme hakkı bulunduğu kabul edilmektedir. Fakat işverenin bu takip hakkı da sınırsız değildir. Takip hakkının sınırı temin edilen e-posta adresinin özel amaçlı kullanımına izin verilip verilmediğine göre değişmektedir. İşyeri e-postasının özel amaçlı kullanımına izin verilmediği durumlarda, bu adres üzerinden yapılan tüm yazışmaların işle ilgili olduğu kabul edilmekte, işverenin özel amaçlı e-posta gönderilip gönderilmediğini denetleme hakkı olduğu kabul edilmektedir.
İşveren bu doğrultuda işyeri e-postasından özel amaçlı gönderim yapılıp yapılmadığını kontrol edebilecektir. Fakat bu kontrolde de sınırsız bir alana sahip değildir. Gönderilen e-postanın özel amaçlı e-posta olup olmadığını denetleyecek kadar inceleme yapmalıdır. Özel amaçlı yazışmaların içeriğini işçinin kişilik haklarını zedeleyecek şekilde kullanamayacaktır. Böyle bir kullanım olmadığı durumlarda, e-postanın kişisel amaçlı kullanıldığının tespiti başlı başına kişilik haklarının ihlali oluşturmayacaktır.