Sağlık için spor yapın. Hareketsiz kalmayın, kalp, kas, kemik ve ruh sağlığı için spor çok önemlidir diyoruz her zaman ama bunu söylerken de doktorunuza daha doğrusu kardiyoloğunuza danışmayı ihmal etmemek gerektiğini de sık sık tekrarlıyoruz. Spora başlamadan önce kalbiniz sağlam mı bunu kontrol etmek çok önemlidir. Fakat kalp sağlığınız nasıl olursa olsun yazın sıcağında ya da güneşin altında spor yapmaya kalkışmak en sağlam kalpte bile birtakım sorunlar yaratabilir.
Ağır spordan kaçınmalı
Her ne kadar açık havada yapılan sporları sağlık açısından olumlu saysak da sıcak havada, güneşin altında özellikle ağır sporları hiç tavsiye etmeyiz. Zaten vücudumuz da buna izin vermez. Sıcak havada ufak hareketlerde yorulmak, kolunu kıpırdatacak hali kalmamak bu sebeptendir.
Yarışmalı sporlara dikkat!
Spor yapmayı önerirken her zaman için yarışmalı sporlar konusunda daha da dikkatli olunmasını öneririz. Çünkü spor esnasında kalp hızlanırken, çalışma yükü artarken bir de yarışma hissinin verdiği adrenalin artışı kalbi daha da yorar. Aritmilerin ve
Her şeyin azı karar çoğu zarar denir. Sıcak hava da belki birçoğumuz için soğuk kış günlerinden, kasvetli ve hemen kararan havadan sonra gelen güneşli günlerle, keyifli ve tatili anımsatan aydınlık, uzun günlerle birlikte daha cazip gelebilir. Fakat fazla sıcak da bunaltıcı hale geldiğinde bu cazipliğini yitirecektir. Sağlıklı kalpler bu sıcaktan bunalmayı kolay tolere edebilir ancak kalp hasaları, kalp yetersizliği olanlar, yüksek tansiyon ve aritmi hastaları zorluk çekebilir. Gelin beraber sıcak hava kalbe neler yapıyor bir bakalım.
Sıcak havada damarlar genişler ve kalbin iş yükü artar
Sıcak hava aynı zamanda ciltte kırmızılaşmaya da sebep olur. Bunun sebebi ısının artmasına bağlı olarak ciltteki damarların genişlemesidir. Genişleyen damarlara da kanı pompalama işi kalbe ait olduğundan sonuçta kalbin iş yükü artar. Bu nedenle kalp yetersizliği olanlar sıcaktan olumsuz yönde etkilendikleri gibi sıcak ve nemli havadan çok daha fazla etkilenirler. Kalp yetersizliği belirtileri daha da belirgin hale gelir.
Baş dönmesi ve göz kararması olur Halsizlik, yorgunluk, özellikle
B vitaminleri yaklaşık olarak bir düzine çeşidi ile sağlığımızda önemli rol oynayan bir vitamin grubudur. İsimleri genelde rakamlarla ifade edilir. Biz en çok, “Unutkanlığa da yarar” diye meşhur olmuş B12’yi tanıyoruz. Kandaki düzeyine bakılarak takibi yapılabilen bu vitaminin özellikle vegan beslenenlerde ve mide ameliyatı geçirenlerde sık olarak takviyesi gerekebiliyor.
B vitamini çeşitleri; B1 vitamini (tiyamin), B2 vitamini (riboflavin), B3 vitamini (niyasin), B5 vitamini (pantotenik asit), B6 vitamini (piridoksin, pridoksamin), B7 vitamini (biyotin), B9 vitamini (folik asit) ve B12 vitamini (siyanokobalamin) olarak adlandırılır. Eksik olan 4, 8, 10 ve 11 numaralı olanlar ise sonradan vitamin niteliğinde ve vücut için esansiyel olmadığı anlaşıldığı için çıkarılmış.
Faydaları
B6 vitamini özellikle sinir sistemimizin sağlığı için oldukça önemli bir vitamindir. Sinir sistemimizi oluşturan hücreler nöron olarak adlandırılır. Nöronlar arasındaki iletişim beynimizin çalışması dolayısıyla tüm organların ve vücudumuzun çalışması, hatta
Yaz mevsimini, güneşli günleri seviyoruz fakat bir de şu bunaltan sıcaklar olmasa. Sıcak havada ortama uyum sağlarken vücudumuzda bazı değişiklikler olur. Bu değişiklikler dolaylı yolla kalp damar sistemimizi de etkiler. Örneğin sıcak havada vücut, ısı dengesini korumak için birtakım tedbirler alır. Bu nedenle ortam ısısı arttıkça terlemeye başlarız. Ciltteki ter buharlaştıkça da bir miktar ısı kaybı olur. Böylece sıcağa tahammülümüz bir miktar kolaylaşır. Evet terleyerek bir yandan serinleyebiliriz. Fakat bunun bedelini de terle birlikte kaybettiğimiz ama bizim için çok değerli bazı minerallerle öderiz. Sodyum, potasyum, magnezyum gibi minerallerin bu yolla olan kayıpları sonucunda halsizlik, tansiyon düşüklüğü, birden ayağa kalkınca baş dönmesi, göz kararması oluşabilir. Hatta kalpte çarpıntılar, ritim bozuklukları görülebilir.
Sıcak hava aynı zamanda ciltte kırmızılaşmaya da sebep olur. Bunun sebebi ısının artmasına bağlı olarak ciltteki damarların genişlemesidir. Genişleyen damarlara kanı pompalama işi de kalbe ait olduğundan sonuçta kalbin
Kırmızı et tüketiminin kalp damar hastalığını artırdığı yönde bilgilendirme yaparken hep kolesterol yüksekliğine sebep olduğu üzerinde dururuz. Ancak kırmızı et tüketiminin kolesterol yüksekliğine ek olarak damar tıkanıklığına yol açan ve pek bilinmeyen bir sebebi daha vardır. Et fiyatlarının beyin yaktığı şu günlerde kırmızı et yiyemeyenlere teselli edici güzel bir bilgi. Ancak Kurban Bayramı’nda yine evlerden kavurma kokuları yayılırken sabah, öğle ve akşam et tüketmeyi tekrar bir düşünmek gerek.
Bağırsaktaki bakterilerimiz
Maalesef burada yine bir ihanet ve işbirlikçi öykü mevcut. Cleveland Klinik Koruyucu kardiyoloji bölümünde görevli kardiyolog Dr. Stanley Hazen başkanlığında yürütülen bir çalışmada bu olay tüm açıklığıyla ortaya konmuş. Bize bu hainliği yapan mikrop kendi bağırsağımızda yaşayan bakteriler. Bu bakteriler, kırmızı et ve bazı enerji içecekleri ve çeşitli gıda takviyelerinde bol miktarda bulunan bir madde olan karnitini sindirerek TMAO’ya (trimetilamin N-oksit) dönüştürüyorlar.
Göğsümüzde özellikle de kalbimizin bulunduğu bölgedeki ağrılarda her zaman ilk önce kalbimiz aklımıza gelir ve korkarız. Kolumuz bacağımız ağrıdığında nasıl olsa geçer en azından bu bizi öldürmez diye düşünürüz. Ancak göğüsteki ağrı kalp yüzünden ise şakası yoktur biliriz. Bu yüzden de koşa koşa bir kalp doktoruna gideriz. Elbette gitmeliyiz çünkü gerçekten kalp damarlarındaki problem çoğu zaman sinsi bir şekilde ilerleyip müphem belirtilerle karşımıza çıkabiliyor. Biz kardiyologlar bile sonucu kuvvetle muhtemel bilsek dahi emin olmak adına birkaç tetkik ve test yapmadan bir şey var ya da yok demek istemiyoruz. Gelin bakalım hangi ağrılar kalp ağrısı ile karışabiliyor.
Kas ağrısı
Göğüs bölgesindeki kaslardan kaynaklanan bu ağrılar kalp ağrısıyla en sık karışan ağrılardır. Kastaki herhangi bir zedelenme, travma bir tür yangıya yol açabilir. Bu yangının derecesine göre de ağrının şiddeti ve süresi değişebilir. Özellikle de sıcak yaz günlerinde serinlemek için terli terli klimanın karşısına
Her bahar, alerji hastalarının çilesi yeniden başlar. Polen ve otlara alerjiniz olduğunda ve tozlaşma mevsimi geldiğinde ne yapmalısınız? Çözüm sizdeki bu reaksiyona her ne sebep oluyorsa uzak kalmak gibi gözüküyor ancak bu alerjenlerle temastan tamamen kaçınmak elbette mümkün değil. Alerjene verilen tepki karşılaşılan miktar ve temas süresi ile yakın ilişkilidir. Bu nedenle korunmak için maruziyetimizi mümkün olduğu kadar sınırlamalıyız.
İç mekanınızı doğru zamanda havalandırın
Eviniz ya da odanızı havalandırmak içeri temiz havanın girmesini sağlamak önemlidir. Biz bunun önemini Kovid-19 zamanı da gördük. Temiz hava bol oksijeni de içeri alacağı için sağlığımız açısından ayrıca değerli. Üstelik sıcak havalarda pencereleri açmak içerideki havanın yenilenmesinin yanı sıra serinlemek için de gerekli. Ancak polen mevsiminde evinizi odanızı havalandırdığınız zaman pencerelerinizi açmak için doğru zamanı seçmelisiniz. Sabah 09.00’dan önce veya akşam 20.00’den sonraki zamanı tercih etmek yerinde
Güneşli, güzel havaların gelişi doğa tarafından çiçekler açıp güzelleşerek sevinçle karşılandığı gibi insanlar için de bir sevinç ve enerji kaynağıdır. Kışın karanlık ve kasvetli halinden uyanmaktır aslında. Fakat bazılarımız için de hapşırık, burun, göz akıntısı, öksürük, genizde yanma, akıntı, kaşıntı, burun tıkanıklığı ile beraber nefes darlığı ile geçen sıkıntılı bir dönemdir. Bahar nezlesi ya da bahar alerjisi olarak tanımlanan bu süreç baharda polen adı verilen çiçek tozlarının havada uçuşmasıyla eş zamanlıdır. Alerjik özellik taşıyan bu maddeler nefes alırken burun iç yüzeyine ulaşıp alerjik rinit dediğimiz mikrobik olmayan iltihabi bir duruma yol açar. Aynı alerjen gözlerde de benzer şekilde konjonktivit şeklinde kızarma, batma, sulanmaya yol açar. Her ikisi de çok rahatsız edici ve günlük hayatı olumsuz yönde etkileyen şikayetlerdir.
Alerjik öksürük çoğunlukla burun akıntısı veya gözlerde kızarıklık ile beraber seyreder. Sürekli burnunu çekip