Üç yılda 240 mağaza açmaya kilitlendi

27 Şubat 2011

ONLARI aslında ilk gıyaplarında tanıdım. Yani eski ortaklarından duydum. Alfemo’nun sahiplerinden Ramazan Davulcuoğlu 2003 yılında bir sohbetimizde bünyelerinde Alfemo ve Konfor markalarının olduğu ortaklarından yeni ayrıldıklarını, kendilerinin Alfemo’yu aldığını ortaklarının ise Konfor’la yatak üretiminde büyümeyi tercih ettiklerini söylemişti.
İlk başta ‘Alfemo’yu birlikte kurmuşlardı, hatta Alfemo’daki ‘fe’, Çetmen’in Yönetim Kurulu Başkanı Feyzullah Bey’den geliyordu, ayrılırken mobilya üretimini neden karşı tarafa bıraktılar’ diye aklımdan geçmişti. O günden sonra da Konfor’un yatak üretiminde hızla büyümesi “Demek ki bir bildikleri varmış’ dedirtti.
Hem bir bildikleri hem de iyi azimleri varmış.
Çünkü ortaklıktan ayrılmadan bir süre önce büyük bir yangın geçirdiler, bugün ana üretim yaptıkları fabrika yandı, ardından 2001 krizini yaşadılar ve ortaklarından ayrıldılar ama hedef küçültmeden yollarına devam ettiler.
İzmirliler’in Çetmen Mobilya ile yakın tanıdğı Çetmen’ler, yatak üretimiyle birlikte mobilyada da gaz kesmeden yola devam ettiler.
Konfor ve Çizgi markalarıyla mobilya üretimini gerçekleştirdiler.
Şimdi ise Konfor ID markası altında gaza sonuna

Yazının Devamı

Zeytin savaşı yine başlıyor

23 Şubat 2011

TÜRKİYE’DE; kazanan, satışları iyi sektörlerin lobi gücü kadar güç, az vardır.
Zor durumda bir sektörseniz, siyaset sizi pek kale almazken, güçlü iseniz önünüze hep bir yol açılıyor.
Bir formül tutmazsa bir başka formül mutlaka bulunuyor.
Lobi savaşlarının doğasında bu var.
Güçlü olan kazanacak...
Bazıları itiraz ediyor,”olmaz doğa bozulur”, sanki doğa deyince lobiler susacak...
* * *

Yazının Devamı

Turizm yatırımını 30 yıl sonra başardı

20 Şubat 2011

İZMİR’İN körfez manzarasına hakim en güzel yerlerinden birinde Pasaport’ta, yaklaşık yarım yüzyıl merkez bankası olarak kullanılan tarihi bina, altı yıl süren tadilattan sonra “Key Otel” olarak Mart ayı sonunda kapılarını açmaya hazırlanıyor.
1955 yılında hizmete açıldığında dönemin mimari ödülünü kazanan binanın, otele dönüşmesi pek kolay olmadı. Binayı 5.5 milyon dolara TMSF’den satın aldığında Özgörkey Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Özgörkey de hedefinin bu tarihi yapıyı bir yıl içinde otele dönüştürmek olduğunu söylüyor.
Bir, iki, üç yıl derken tadilat altı yıl sürdü.
Meğer bu bir şey değilmiş. İzmir’in tecrübeli işadamı Özgörkey biraraya geldiğimizde, bir turizm yatırımı gerçekleştirmek için yaklaşık 30 yıldan bu yana mücadele ettiğini anlattı.
Erdoğan Özgörkey, geçmişte uzun yıllar Coca Cola firmasının Türkiye ortaklığını ağabeyi ile yürüttü, ardından Cola’dan ayrılarak iki oğlu, Murat ve Selim Özgörkey‘le birlikte farklı alanlara yelken açmıştı. Bu arada dondurulmuş gıda üretiminde iddialı bir marka, Feast’i yarattılar.
Bazen kendi diretmeleri, bazen haksızlıklar bazen de şansızlıklar üst üste gelince, şimdi nihayet 30 yıl sonra aile bir turizm yatırımını Key

Yazının Devamı

EGE’de binlerce KOBİ’ye ‘GİP’ fırsatı

18 Şubat 2011

Uzun süredir tartışılan, Türk sermaye piyasalarında yeni dönem olarak nitelendirilen “GİP” sessiz sedasız uygulamaya geçti.
Şubat 2011 itibarıyla Türkiye’de KOBİ tanımına giren işletmeler için yeni fırsat oluştu.
GİP yani “Gelişen İşletmeler Piyasası?
Şöyle tanımlamak da mümkün...
GİP, özsermaye ya da banka kredilerinin dışında KOBİ’lere finansman sağlamanın 3. yolu olacak.
* * *
GİP, İstanbul Menkul Kıymetler (İMKB) bünyesinde oluşturuldu.

Yazının Devamı

Kadın sığınma evleri yetmiyor

16 Şubat 2011

İzmir’in kızları bir elinde de cımbızları
Dişidir, anadır, efedir gidinin tatlı huysuzları
Çıktılar mıydı ipek çoraplarla kordon boyuna
Savaşta da, aşkta da esaslıdır kadın duruşları
Hiçbir topuk tıkırtısı bu kadar
Davetkar çalamaz
Ayıptır söylemesi laf aramızda

Yazının Devamı

Güres iki köyün geçim kaynağı

13 Şubat 2011

“Dedem Ahmet Remzi Güres, Atatürk’ün silah arkadaşıydı. Sonra Cumhuriyet’in ilk milletvekillerinden oldu. Sanayileşme hamlesiyle Atatürk dedemi, Uşak Şeker Fabrikası’nı kurmakla görevlendirdi.Kurduğu fabrikaya genel müdür olan dedem emekliliğinden sonra İzmir’e yerleşmeye karar vermiş. Ardından Manisa’nın bu cennet topraklarına vurulmuş adeta. Burada yer satın alarak meyva bahçeleri, üzüm bağları kurmuş. Biz de buranın dışına çıkmayı düşünmedik. Babam ve amcam ise zamanla tek ürüne yoğunlaşmayı tercih etmişler. Güres 1963 yılında kuruldu. O günden bugüne yatırım odaklanmamızı başka alanlara kaydırmadık”
Türk yumurta sektörünün en eski işletmesi Güres’in 3. kuşak temsilcisi Mustafa Güres, ailenin sektördeki gelişimini böyle anlatıyor...
Manisa Saruhanlı’dayız. Gözalabildiğine yeşil topraklar içinde kurulu Güres’e ulaşmak için Mütevelli ve Koldere köylerinin arasından geçiliyor.
Yumurta üretiminin en eski kuruluşuna sahip Güres, zamanla yem ve kafes üretimi ile büyümüşler. Dikkat çekici şekilde, rakiplerinin aksine yumurta üretimi gerçekleştirmelerine rağmen beyaz et sektörüne girmeyen bir grup Güres.
Şimdi bu işe girme kararı ailenin genç temsilcisi Mustafa Güres’e

Yazının Devamı

İntiharlar Ege’ye kaydı

11 Şubat 2011

İNTİHARLARA yönelik resmi rakamlar dün açıklandı ve Ege Bölgesi acı bir rekor kırdı. 2009 ve 2010’un ilk altı ayında en yüksek intihar oranı Ege Bölgesi’nde çıktı.
Bir de en çok CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun hemşehrileri Tunceliler, intihar ediyor. Kemal Bey 2010’da parti lideri olduktan sonra umutları artar, yaşama sarılırlar mı onu zaman gösterir... Türkiye’de intihar rekoru, yüzde 13’le Tunceli’de.
Ardından Ege illeri geliyor.
Türkiye’nin ikinci rekoru yüzde 8,5’la Aydın’da.
Aydın’ı, yüzde 6,8’le Denizli yüzde 6,3’le Muğla, yüzde 5,0’la Balıkesir ve yüzde 4,8’le İzmir takip ediyor.
Türkiye ortalaması yüzde 4...
Bu bereketli toprakların insanları maalesef artık yaşama direncini kaybediyor.

Yazının Devamı

Depremin sesini duyan var mı?

9 Şubat 2011

GEÇEN günlerde annem dizinden protez ameliyatı olmuş, ağır narkozun etkisinden yeni kurtulmanın verdiği sancılarla yatıyor.
Ben de yanında refakatçı kalıyorum. Gece 12’den sonra zar zor uyuyor ardından yaklaşık saat başı uyanıyoruz. Annem birşeyler istiyor, arada bir de “deprem oluyor, sarsıldık” diye uyanıyor.
Sabah kalkıyoruz, “Bak yine deprem oldu” diyor. “Yat anneciğim sana öyle geliyor, narkozun etkisindesin” diye teselli ediyorum.
Sonra öğreniyorum ki, annem haklıymış, beşik gibi sallanmışız.
Benimki biraz tirajikomik olsa da, yaklaşık dört beş gündür deprem gerçeği ile yine karşılaştık.
Ege, küçük sarsıntılarla sallanmaya devam ediyor.
* * *

Yazının Devamı