“Kümelenme modeli” Tire’ye yatırım yağdırdı

18 Mart 2011

ÖNCEKİ gün Tire OSB’nin yaklaşık bir yıl önce göreve başlayan yeni başkanı Metin Akdaş’ın ekibiyle birlikte toplantısı vardı. Onlar konuştukça iki tespiti bir arada hissettim.
Bir; kriz dönemi reel olarak bitiyor, firmalar yeniden yatırım yapmaya başladı.
İki; planlı, hırslı ve uyumlu bir ekip, zor olanı başarabiliyor.
* * *
İlk kuruluş çalışmaları 1994 yılında başlayan, yıllardır birçok sorunla boğuşan, diz boyu borçla savaşan Tire OSB, bu sorunları zamanla ve büyük mücadelelerle aştı. Bölge ilgi görmeye başladı bu kez de global krizin etkisiyle karşılaştı.
İki büyük yabancı firmadan Krone yatırımını durdurdu, British American Tabocco tesisini taşıdı. Moraller yine bozuldu.
Ardından global krizin etkisinin azalması ve yeni yönetimle birlikte Tire OSB, 2011’e hayli hızlı başladı.

Yazının Devamı

İş garantisi var işveren hazır; başvuru yok

16 Mart 2011

Türkiye’nin işsizliğe karşı uyguladığı en büyük proje olarak lanse edilen “Beceri 10” projesinin öyküsü bana göre birkaç yıl öncesine dayanıyor.
İşsizliği önlemek için ortaya atılsa da, proje özünde Türkiye’nin en büyük sivil meslek örgütü TOBB ile Hükümet’in arasını düzelten bir bir buluştu.
Anımsayacaksınız, birkaç yıl önce Başbakan Erdoğan, işsizliğe karşı mücdele etmenin enteresan bir bulmuş “Her TOBB üyesi bir kişiyi istihdam etse, bu sorunu çözeriz” demişti.
Tam global kriz dönemi...
Bırakın eleman almayı işletmeler ayakta kalmakta zorlanıyor. Bu ve belki de o dönemde esen başka rüzgarların da etkisiyle TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “reel sektörün sırtına güvenerek ekonomi yönetilemez” diye yanıt vermiş ve ipler ilk kez kamuoyu önünde gerilmişti.
İşte aynı kavgaya neden olan konuda bir barış projesi oluşturuldu...
“Beceri 10”....

Yazının Devamı

FEKA Kaddafi’nin geleceğini bekliyor

13 Mart 2011

Türkiye’nin yurtdışında önemli müteahhitlik çalışmalarını gerçekleştiren FEKA nedense, Ankara firması izlenimi bırakmıştı bende.
Bazen havaalanlarına, bazen nükleer tesislerinin yapımına imza atıyordu.
Geçenlerde bir ara İzmir’den ihracat ödülü aldığında dikkatimi çekti. Gerçekleştirdiği işler, odaların ihracat kalemleri kapsamında görünmezken onlar ihracat ödülü alıyordu.
Uzun sürmedi, FEKA’nın Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Ferahlı’yla bir araya geldik.
Kadir Hoca, ODTÜ’de öğretim görevlisiyken istifa edip işdünyasına atılarak başladığı macerasını anlattı.
ODTÜ İnşaat Fakültesi’nde asistanlıktan ayrılan Ferahlı, önce köprü mühendisliği yapıyor, ardından ‘yurtdışı deneyimini ilk orada edindim’ dediği Suudi Arabistan’a gidiyor ve 1985 yılında Türkiye’ye dönüyor.
Ki macera bugün Libya, Katar, Dubai’de büroları olan bir şirkete dönüştü.

Yazının Devamı

Gözümüzün önünden yine milyonlar akacak

11 Mart 2011

GEÇEN pazar günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Raylı Sistem açılışında bir araya geldiler ya, o gün bir izlenimim vardı.
Paylaşamadım, içimde kaldı.
Metro- raylı sistem yapımı sürerken, birbirine çelme atmaktan çekinmeyen devlet kurumları ile belediye, sonunda ulaştıkları kurdeyala sevinirken, liderlerin aklı seçimdeydi.
“Avrupa’nın yaklaşık elli yıl önce bitirdiği hafif raylı sistemi, tamamladık diye sevinmek bir yere kadar, liderlerin aklı fikri seçimde olması normal” diyeceksiniz ama yine bir seçim ve yine bana göre seçim sürecinde çoğu boşa harcanacak milyonlar, açıkçası gözümün önünden aktı.
Başbakan’a ultra koruma önlemi alınmıştı. İzmir’de iki bin polisten oluşmuş bir ağ. Başbakan’ın etrafında kimi son model Hammer’ların içinde kimi motorsikletlerinde CIA tarzı giyinmiş yüze yakın polis.
Etrafta arabalarıyla gelmiş bine yakın partili. Ayrıca metroyla, raylı sistemle bugüne kadar hiç ilgilenmemiş yüzlerce aday.
Başbakan ayrılırken bir ara polis ordusu öyle hızla geçti ki etrafımızdan iki milim yaklaştın, ezip geçerler.

Yazının Devamı

“Sığınma” lafı hayatımızdan çıkmalı

9 Mart 2011

KADIN erkek eşitliği konusunda ilk şoklardan birini annemden duyduğum bir kelime ile yaşamıştım. Çok yıllar önce, birisini anlatıyordu, gayet doğal hiç yadırgamadan sarf etti kelimelerini:
“O gelemez, kocası salmaz”
Ne, nasıl yani, kocası salmak ne demek, hayvan mı bu?
Benim babam aydın bir adamdı, annem modern yaşayan bir kadın. Ailede izin istemek diye bir kavram yoktu. Gayet doğal birbirlerine danışırlardı. Zaten olsa herhalde babam annemden izin alırdı.
Ama buna rağmen annem salmak kelimesini rahat kullanırdı ve o kadar diline yerleşmiş ki hala da kullanır.
Ve ben hala nefret ederim bu kelimeden.
Sonrasında kadın ve erkeğin eşit olmadığını gösteren, binlerce tanım, binlerce örnekle büyüdük...

Yazının Devamı

EXPO adaylığını istiyoruz ya gerisi?

6 Mart 2011

GAVURLUKTAN MIYDI, kızgınlıktan mı bilinmez bugüne kadar Egeli İşadamları, çok istemelerine rağmen Başbakan Erdoğan’ı yalnızca bir kez ağırlayabildi.
Ege Sanayici ve İşadamları Derneği (ESİAD) ise ilk kez bugün buluşacak Başbakan’la...
Kısmet, buluşma tam da Hükümet’in İzmir’e sıcak bakmaya başladığı, genel seçim öncesi günlere denk geldi.
Ege İşdünyası, Başbakan’la buluşmasında öncelikli beklentisini İzmir’in EXPO 2020 adaylığının açıklanması olarak belirtti. Onlar “Başbakan, İzmir’in EXPO 2020 adaylığını açıklasın bize yeter” Haksız sayılmazlar ama eksik sayılırlar...
Herşeyden önce EXPO adaylığı İzmir’in geleceğine, vizyonuna elbette çok şey katacak. Gerçi yine “Vallahi billahi EXPO için” diyerek kamu ya da oda kesesinden kendini yurtdışına atabilmenin cazibesine kapılanlar da olacaktır muhakkak ama bu EXPO’nun önemini gölgelememeli.
Ancak bu kentin Hükümetten, Başbakan’dan tek öncelikli beklentisi EXPO değil.
İzmir, Türkiye’deki en yüksek işsizlik sorununa sahip, yarısı çarpık yapılaşma ile çevrili bir kent. Geçmişte başlatılanlar ve Aliağa-Menderes hattındaki metro ortaklığı hariç son 15 yılda kamu eliyle kazandırılan bir yenilik yok...

Yazının Devamı

Ne merkez yoklaması ne önseçim; 3’üncü bir yol...

4 Mart 2011

GENEL seçimler yaklaştı, partilerde aday isimleri havalarda uçmaya başladı.
Ve yine aynı tartışma aldı başını gidiyor; merkez yoklaması mı olsun ön seçim mi?
Sözlerinde ‘demokrasi havariliği’ tavan yapan partiler, söz icraata gelince demokrasiyi yine partilerin etkili isimlerinin iki dudağı arasında arıyorlar. Siyasi partilerde adaylar yine; hısım, yandaş, “benim adamım” tarzı sığ çözümlemelerle belirlenecek görünüyor.
Peki biz vatandaşlar neden yönetici egemenlerin yarattığı “genel merkez yoklaması” ya da “ön seçim” gibi zorunlu ikili seçenek tarzına mahkumuz?
* * *
Şöyle soralım; üçüncü bir seçenek yok mu?
“Ya bir yol bulalım ya da bir yol yapalım” diyen Düşünür Hannibal’ı kırmayalım, yeni bir yol yapmaya çalışalım.

Yazının Devamı

İzmir’den Torba’ya 5 milyar giriyor

2 Mart 2011

ESNAF, sanayici, kamu borcu olan kurum ve kuruluşlar kısaca birçok kesim “adına torba yasa dedikleri” 6111 sayılı Kanunun yayımlanmasını dört gözle bekliyordu.
Torba diye anılıyordu ama içine neredeyse her konuyla ilgili düzenlemeler konulunca yasa çuvala dönüşmüştü.
Nihayet beklenen yasa, Cumhurbaşkanı’nın imzasının ardından, Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi ve uygulama başladı.
Yasa, Şubat ayında yürürlüğe girdiği için, Nisan ayı sonuna kadar bu kanundan yararlanmak isteyenlerin başvuru yapmaları gerekiyor.
* * *
Yasa özünde prim borçlarının yanı sıra vergi ve birçok alanda kamuya ait borçlara da düzenlemeler getiriyor. İdari para cezaları, su kullanım, büyükşehir belediyelerinin su ve atık su bedeli alacakları yeniden yapılandırma kapsamında yer alıyor.
Cumhuriyet tarihinin en geniş kapsamlı yeniden yapılandırılması ile özellikle vergi ve SSK borçları olan işletmeler büyük soluk alacaklar.

Yazının Devamı