İZMİR’İN körfez manzarasına hakim en güzel yerlerinden birinde Pasaport’ta, yaklaşık yarım yüzyıl merkez bankası olarak kullanılan tarihi bina, altı yıl süren tadilattan sonra “Key Otel” olarak Mart ayı sonunda kapılarını açmaya hazırlanıyor.
1955 yılında hizmete açıldığında dönemin mimari ödülünü kazanan binanın, otele dönüşmesi pek kolay olmadı. Binayı 5.5 milyon dolara TMSF’den satın aldığında Özgörkey Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Özgörkey de hedefinin bu tarihi yapıyı bir yıl içinde otele dönüştürmek olduğunu söylüyor.
Bir, iki, üç yıl derken tadilat altı yıl sürdü.
Meğer bu bir şey değilmiş. İzmir’in tecrübeli işadamı Özgörkey biraraya geldiğimizde, bir turizm yatırımı gerçekleştirmek için yaklaşık 30 yıldan bu yana mücadele ettiğini anlattı.
Erdoğan Özgörkey, geçmişte uzun yıllar Coca Cola firmasının Türkiye ortaklığını ağabeyi ile yürüttü, ardından Cola’dan ayrılarak iki oğlu, Murat ve Selim Özgörkey‘le birlikte farklı alanlara yelken açmıştı. Bu arada dondurulmuş gıda üretiminde iddialı bir marka, Feast’i yarattılar.
Bazen kendi diretmeleri, bazen haksızlıklar bazen de şansızlıklar üst üste gelince, şimdi nihayet 30 yıl sonra aile bir turizm yatırımını Key Otel ile başlatıyor.
Tabii bu arada gözler onların Hilton’un karşısındaki arazi-lerinde. Yerel yöne-timlerle anlaşa-mayınca uzun yıllar mezbeleliğe dönüşen bu alan için de, İzmir iş dünyasının köklü isimlerinden Özgörkey Grubu, planlarını yeniden değiştirmeye hazırlanıyor...
* Key Otel’in açılışına az kaldı, sizi hep gıda sektöründe gördük, turizm yatırımı nasıl aklınıza geldi?
30 yıldan bu yana aklımdaydı. Antalya’da uzun süre orman tahsisli yer bakmıştım. İstediğimiz gibi bir arazi bulamayınca Antalya’ya çamaşırhane kurduk ama o günden beri turizm yatırımı yapmak istedim. 22 yıl önce Hilton Oteli’nin karşısındaki arazimizi otel yapmaya karar verdim. O günden bu yana, olmadı, olmadı.
* Ama siz de epey inat ettiniz, daha çok alan kazanmak istediniz sanırım!
Yerimiz orada büyük değil. Bir de belediye arsayı 5 metre geriye çekmek istedi. Onun mücadelesini yaptık. Hakkım olduğunu düşündüğüm için ısrar ettim. Düşünün beş yıldızlı 242 yataklı otel yaptıracaksınız 22 kat gerekiyor, o yüzden bu mesele önemliydi.
* 22 yılda kaç belediye başkanı geçti, anlaşamadınız...
Çook ve her seferinde bize ‘oldu bu iş’ dediler. Bir defasında dönemin belediye başkanı Ahmet Sarışın beni ve beraberimdeki Fransa’dan gelen “Crown Plaza” ekibini gayet sıcak karşıladı ayrılırken de defalarca öptü bizleri, hatta Fransızlar “Tamam bu iş oldu” dediler, ‘hayır belli olmaz” dedim. Nitekim Crown Plaza İnciraltı’nda yıllar önce bitti, hizmet veriyorlar, bizim izin hala çıkmadı.
* Şimdi ne olacak?
Sonunda 9 bin 372 metreye razı olduk. Şimdi tekrar müracaat ediyoruz.
* Neyse ki nihayet bir turizm yatırımı yapıyorsunuz?.
Gerçi bu da geç oldu ama güzel oldu. Burayı aldığımda bir yılda restore ederiz diye düşünmüştüm, altı yıl oldu.
Varisler kan kusturdu
* Key Otel işi neden bu kadar uzadı?
SİT kuruluyla uğraştık. Binayı alınca restorasyonun zor olacağını gördük ‘yıkıp yeniden yapalım’ diye düşündük Sit Kurulu redetti. Açıkçası, bir, iki kat ilave edebilir miyiz diye de düşündüm. Çünkü iki yanımızda daha yüksek binalar var. O da olmadı. Güçlendirmesi bir yıldan fazla sürdü, kolonlar büyüdü. 85 bin m. tül boru döşendi. 40 cm. betondan yapılmış kasa odası vardı; betonu dilim dilim kestik. Yuvarlak asansör yapmak istedik, onunla oyalandık ve varislerle uğraştık.
* Binayı TMSF’den aldınız, varisler nereden çıktı?
Projenin 3 müellif mimar varmış, biri vefat etmiş, diğeri İstanbul’da biri İzmir’de yaşıyordu. Esaslı tadilata izin vermediler. Vefat etmiş olanın varislerini uzun süre bulamadık. Ardından bir hanım profesör çıktı, anlaşmaya yanaşmadığı gibi, “Amacına uygun işletilmeli” diyerek bizi Savcılığa şikayet etti.Burası merkez bankası olarak yapılmış devlet koşulsuz satmış. Merkez Bankası olarak işletecek halim yok. Tapuda ticarethane olarak görülüyor ben de otel yapıyorum. Bizi inanılmaz uğraştırdı.
* Tarihi binayı satın aldıktan sonra kasa odası gibi enterasan bölümlere rastladınız mı?
Evet vardı, merakla kasa odasına girdim. Dizime kadar çamura gömüldüm.
Ben 7-8 ayda fabrikalar yaptım, bu turizmde ne varsa, karşıma hep sorun üstüne sorun çıktı. (Artık gülümsüyor)
Merkez Bankası gibi otel, kapılarını açıyor
Erdoğan Özgörkey’in yaklaşık 30 yıllık turizm sevdası sona eriyor. Adını Key Otel koydukları otelin Mart ayı sonunda kapılarını açmayı planlıyorlar. Key ismini hem İngilizcede anahtar anlamına geldiği, hem de soyadlarının son hecesi olduğu için tercih ettiklerini anlatan Erdoğan Özgörkey, oteli kendilerinin işleteceğini belirtiyor. 34 odadan oluşan otelin çatı katında 3 suit oda bulunuyor. Aslında burası bana enterasan geldi. En güzel manzaralı son kat yalnızca 3 sutie ayrılmış. Yatırımın. 15 milyon doları bulduğunu söyleyen Özgörkey, oteli kendileri işleterek bundan sonrası iki turizm yatırımı için deneyim kazanmak istiyor. Ses ve görüntü sistemleri Amerika’dan getirilen otel için kullanılan malze-meler “ultra lüks” ürünler-den seçilmiş. Otel son hazır-lıkların olduğu haliyle bile oldukça şık görünü- yordu.
Feast 20 ayda bitmişti
Coca Cola’dan ayrıldıklarında ellerindeki fonu, gıda sektörüne yatıran Özgörkey Grubu, yaklaşık 10 yılda Feast markasını yarattı. Kemalpaşa’da bin dönüm arazi üzerinde kurulu Feast dondurulmuş gıda sektöründe Türkiye’nin en güçlü markalarından biri oldu.