Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Son yıllarda ekran süresinin giderek artması, her yaşta bireyi doğrudan ilgilendiriyor. Araştırmalar ise özellikle çocukluk döneminde bu durumun artmasının, ilerleyen dönemlerde çok büyük bir halk sağlığı sorununa dönüşebileceğinin altını çiziyor. Televizyon ve reklamlar, çok uzun yıllardır hayatımızın içinde... Reklamların yeme davranışlarını etkilediği konusunda da pek çok araştırma var. Son günlerde okuduğum yeni bir çalışma, çocukluk döneminde başlayan televizyon bağımlılığının çok daha fazla sağlık problemine yol açabileceğini söylüyor.

Haberin Devamı

Metabolik sendrom

Çocukluk döneminde televizyon karşısında geçirdiğiniz saatlerin, yetişkinlik döneminde kan parametrelerinizi bile etkileyebileceğini söylesem... Pediatris dergisinde geçtiğimiz günlerde yayımlanan araştırma, daha fazla televizyon izleyen çocukların yetişkinlik döneminde metabolik sendrom geliştirme olasılığının daha yüksek olduğunu belirtiyor. 879 bireyin değerlendirildiği çalışmada, 5 ile 15 yaşları arasında daha fazla televizyon izleyenlerin, 45 yaşında bu koşullara sahip olma ihtimalinin daha yüksek olduğu bulunmuş. Televizyon izleme süreleri ise 5, 7, 9, 11, 13 ile 15 yaşlarında değerlendirilmiş ve ortalama izleme süresi ise her gün iki saatten fazla. Çocuklukta daha fazla televizyon izleme süresi ayrıca daha yüksek vücut ağırlığı ve obezite riski ile de ilişkilendirilmiş. Erkeklerin kızlara göre daha fazla televizyon izlediği ve metabolik sendrom riskinin de erkeklerde kadınlara göre daha yaygın olduğu da sonuçlar arasında. Erkeklerde bu oran yüzde 34 iken kadınlarda ise yüzde 20 olarak bulunmuş.

İlk adım değişiklik

Metabolik sendrom, modern çağda kalp hastalıkları ve diyabet gelişiminin en önemli sebeplerinden biri olarak kabul ediliyor. Modern yaşam ve iş hayatı maalesef beraberinde hareketsizliği de getirebiliyor, bu da metabolik sendrom riskinde artışla karşımıza çıkıyor. Sedanter yani hareketsiz bir yaşam tarzına sahip olanlar, dengesiz beslenenler ve yoğun stres altında bulunanlar, metabolik sendromun en çok karşılaşıldığı kişileri oluşturuyor. Metabolik sendromun önlenebilmesindeki tek ve en önemli yol ise ‘Yaşam Tarzı Değişikliği’. Hep söylediğim gibi, yeterli ve dengeli beslenme ile egzersizi bir arada düşünerek, bir yaşam tarzı haline getirmek gerekiyor.

Haberin Devamı

Televizyon, telefon ve tabletlerden yayılan mavi ışığa maruziyetin vücut saatimiz ve uyku dengemiz üzerinde olumsuz etkisi olduğunu da hatırlatayım. Özellikle gece saatlerinde bu mavi ışığa maruz kalınması yetişkinler gibi çocukların da uyku düzenini etkiliyor. Uzun vadede zihinsel sağlık ve bellek üzerinde de etkileri görünüyor. Çocuklarınızı ekranla mümkün olduğunca geç tanıştırın. Daha çok kitap okumaya ve hareket etmeye teşvik edin. Ekran karşısında geçirdiği zamanın günde iki saatin üzerine geçmemesine özen gösterin. Doğa ile daha fazla vakit geçirmek, çocuklarınıza da erken yaşta bu alışkanlığı kazandırmak kıymetli.

Ekran süresini değil hareketi arttırın

Bu kriterler sizde varsa

Metabolik sendrom ortaya çıkmadan önce, hastalığı hazırlayan risk faktörlerinin ortadan kaldırılması ve önleyici tedbir alınması en doğrusu. Metabolik sendrom riskinizi öğrenmek istiyorsanız aşağıdaki beş ölçümü yaparak işe başlayabilirsiniz. Eğer bunlardan üçü sizde varsa, metabolik sendroma sahip olabilirsiniz. İşte metabolik sendromun en yaygın kabul gören tanımlama kriterleri şunlar:

Haberin Devamı

Abdominal obezite: Bel çevresi erkeklerde 94 cm. ve daha fazla, kadınlarda ise 80 cm. ve daha fazlaysa,

Trigliserid yüksekliği: 150 mg./dl’den fazlaysa,

HDL (iyi) kolesterol düşüklüğü: Erkeklerde 40 mg./dl’den düşük, kadınlarda 50 mg./dl’den düşükse,

Açlık kan şekeri yüksekliği: Açlık plazma glukozu 100 mg./dl’den yüksekse,

Kan basıncı yüksekliği: 135/80 mmHg.’den fazlaysa...