Stres, üzüntü, öfke ve birçok duyguyu bize aynı anda yaşatan bir dönemdeyiz. Bu şekilde zorlayıcı duyguların eşlik ettiği zamanlarda hem fiziksel hem de duygusal olarak etkilenmek de çok normal. Olumsuz duygularla karşı karşıya kalmak, stres altında olmak bazı bireylerde iştahsızlığa sebep olurken bazılarında duygusal yemeyi tetikleyebiliyor. Hepimizi derinden etkileyen bu süreçte, toplumsal travmalar sonucu bir kere daha ortaya çıkan duygusal açlık teriminin oldukça normal olduğunu söyleyebilirim.
Kendinizi mutsuz veya üzgün hissettiğinizde, yemek yemek daha iyi hissettirecekmiş gibi gelir. Böyle zamanlarda suçluluk hissetmeden, fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçları karşılamak için şefkatli bir yaklaşım içerisinde ilerlemeniz en doğrusudur. Hatırlayın, kendi fizikî ve ruhsal sağlığınızı koruduğunuzda çevrenizdeki insanlara da maksimum faydayı sağlamış olursunuz.
Ne yapabiliriz?
Karnınız aç olduğu için değil de bir duyguyu beslemek için yemek, duygusal yeme olarak tanımlanabilir. Günümüzde duygusal yeme birçok insanın hayatını önemli ölçüde etkiliyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki çoğu insanın normalin üstünde yemek yemesi %75 duygusal duruma bağlı ve açlıkla karışan yaklaşık 16 farklı duygu mevcut. Kızgınlık/öfke, yorgunluk/bitkinlik, depresyon, yalnızlık, güvensizlik/yetersizlik, suçluluk, kıskançlık, mutluluk, kaygı/asabiyet, hayal kırıklığı, boşluk hissi, üzüntü/keder, korku, bu duygulardan birkaçı...
Peki duygusal açlıkla gerçek açlığı nasıl ayırt edebileceğinizi biliyor musunuz?
Duygusal açlığın bir anda geleceğini, fiziksel açlığın ise yavaş yavaş oluştuğunu da belirtmekte fayda var. Duygusal açlık yaşadığınızda acilen bir şeyler yemeniz gerektiği hissine kapılabilirsiniz ancak fiziksel açlık bekleyebilir. Burada kendinize soracağınız bazı sorular var.
Öncelikle sizi yeme davranışına iten sebebi bulmaya çalışın. Gerçekten aç mıyım? En son ne zaman yemek yedim? diye sakince düşünerek açlığınızı değerlendirin. O anki duygu durumunuzu yemek dışında sizi mutlu eden diğer aktivitelere yönlendirmeye çalışın. Örneğin yürüyüşe çıkabilir, odanızı düzenleyebilir, sizin sorumluluğunuzda olan bir işle ilgilenebilirsiniz.
Duygusal açlık durumlarında su oranı ve lif oranı yüksek atıştırmalıklara, su ve tarçınlı bitki çayına yönelebilirsiniz.
Yediklerinizi ve duygularınızı yazdığınız bir günlük tutmak da duygusal açlığı yönetmenize yardımcı olabilir.
Bu bir döngü
Stresli, mutsuz, gergin anlarınızda aşırı yeme davranışı gösterenlerdenseniz bu durumun içinden çıkılmaz bir döngü hâline gelebileceğini hatırlayın. Hepimiz insanız, duygularımızı yemek yemek dahil bir çok günlük aktivitemizi etkileyebiliyor. Fakat duygusal zorlukları yemek ile çözmeye çalışmak, kısa vadede rahatlamanızı sağlayarak çözüm gibi görünse de uzun vadede rahatsızlık, pişmanlık duymanıza sebebiyet vererek çözümden çok içinden çıkılamaz bir döngüye sürükleyebilir. Bu dönemlerde tek başınıza olmadığınızı ve tek başına mücadele etmeniz gerekmediğini kendinize sık sık tekrarlayın. Kendinizi suçlamayın duygularınızdan kaçmak yerine onları yönetmeyi deneyin. Bu noktada bir uzmandan destek almayı da ihmal etmeyin.
Yardım almaktan çekinmeyin
Her gün okuduğumuz gündem, izlediğimiz haberler ve bir şey yapamadığımız düşüncesi bizi mental olarak oldukça yoruyor. Bu gibi içinden çıkamadığınız durumlarda psikolojik olarak da destek almanın öneminin bir kere daha altını çizmek istiyorum. Sizi destekleyecek insanlara hayatınızda daha fazla yer açmak da en önemli adımlardan. Bu konuyu kendi başına çözebilenleri kutluyorum ancak bu her zaman çok kolay olmayabiliyor. Aileniz, arkadaşlarınız, terapistiniz veya danışmanınız olabilecek bir profosyonel yardım burada kıymetli rol oynuyor. Örneğin duygusal açlık konusunda bir terapist ve beslenme uzmanı sizi rahatlatarak, bu sorundan kurtulmanıza yardımcı olabilir. Diyet yapmak yerine iyi yaşam ve ölçülü beslenme hedefi, bu tuzaklarla baş etmenizi kolaylaştırır. Kriz oluşmadan önlem almak ya da kriz hâlinde nasıl hareket edileceğini önceden planlamak, bu anlamda size fayda sağlar. Bu zor günleri hep birlikte atlatacak, hep birlikte iyileşeceğiz…