Cüneyt Sadıç

Kışa üç kaldı. Eskiden sadece güzel yurdumun şark illerinde, o zor ve çetin kış günlerinin hakim olduğu coğrafyada kullanılan kar lastiği, zincir gibi ekipmanlar bugün garp illerinde de olmazsa olmazlar listesinde. Artık güzel yurdumun her köşesinde, çok kısa ve rutin bir şehir dışı yolculuğu bile eğer hazırlıksız yakalanırsanız, karabasana dönebilmekte.

Rutin araç bakımı  ve lastikler

Kışa aylarında sanki her an şehir dışına çıkacakmış gibi, aracınızın kışlık bakımlarını ihmal etmeyin. Yağını, suyunu, akü ve frenlerini de rutin olarak kontrol edin. Her daim yakıtınız yarım depodan fazla olsun. Kış bastırmadan kış lastiği konusunu da aradan çıkarın. Ama onların da yeterli olmayacağı yerler var. Dolayısı ile her ihtimale karşı mutlaka aracınıza uygun bir zinciri de aracınızda bulundurmayı unutmayın.

Ilıman bir iklimin sürdüğü garp illerinden birinde yaşıyor, amma velakin kısa bir süreliğine karlı, buzlu yollara düşecekseniz, kış lastiği kiralamanız da mümkün. www.lastick.com

Olmazsa olmazlar listesi

Arabanınızın her türlü bakımı tamam, lastikler sorunsuz da

Son yıllarda koşmak pek bir moda! Amaç sadece yarışlara katılmak değil; aynı zamanda biraz da gezmek esasında. İstanbul Erkek Lisesi’nde başlayan kardeşliğimizin 40’ıncı yılı olan 2017’de bizde toplanmış, Atina Maratonu için Atina’ya gitmiş, koşanlar koşmuş, sonrasında ise hep beraber hem Atina’yı hem de Atina’nın gece hayatını keşfe dalmıştık.

Maraton tüm koşular arasında en zorlayıcı olanı. Çok disiplinli bir çalışma programı ve çelik gibi bir irade gerekiyor maraton için. Varsayalım bugün karar verdiniz, en az dört ay gerek hazır olabilmek için. O da daha önceden zaten koşuyor iseniz. Bu arada yaşınız, cinsiyetiniz, sağlık durumunuz da son derece önemli. Unutmadan tüm bu söylediklerim maratonu sadece tamamlamayı başarı olarak düşünenler için geçerli. Dereceye girmekten bahsetmiyorum. Onu yapanlar ayrı bir canlı kategorisi zaten.

42 km. 195 metre uzunluğundaki bu yarışı yedi gün içinde yedi farklı kıtada yedi kez koştuğunuzu düşünün. İşte bu dünyanın en büyük meydan okumalarından biri.

Dünya

Bu hafta bir başka konuda araştırma yaparken ‘Alman Seyyahların Gözüyle İstanbul’da Sosyal ve Kültürel Hayat’ başlıklı Koray Demiray’a ait bir yüksek lisans tezine rastladım. Alman seyahatnamelerinden örneklerin incelendiği tez 19.yy İstanbul’una dair oldukça ilginç bilgiler içermekte. Tezin tamamını buraya konuk etmek mümkün olmadığından, İstanbul’a doğulu karakteri veren ve en çok ilgi çeken yapılar arasında yer alan Kapalıçarşı ve Mısır Çarşısı ile ilgili Alman seyyahların notlarını paylaşmak istedim sizlerle. Tezin tamamına Ulusal Tez Merkezi’nden ulaşmak mümkün.

İyi okumalar...

Kapalıçarşı

“Sonunda Büyük Çarşı’ya doğru yolculuk ediyoruz. Tüm semte yayılmış, üstü çatılarla kaplı sokaklarının ve caddelerinin kalabalığıyla Büyük Çarşı kendini gösterdi. Dokuz yerden ona giriş yapılabiliyor. Dükkanlar, nişler, barakalar yoğun bir şekilde yan yana dizilmiş, birbirlerini aralıksız takip ediyorlar.

Devasa bir panayır kalabalığı. Her şey burada satışa

6 Kasım’da Antalya’da Ironman triatlonu var. Türkiye’de ilk kez 25 Ekim 2015’te Antalya-Belek bölgesinde yapılan Ironman, Türkçe meali ile Demir Adam yarışları, fiziksel ve zihinsel dayanıklılığa dayanan bir yarış. Ironman 140.6, Ironman 70.3 ve olimpik standartlarda yapılan 5150 serisi olmak üzere üç farklı çeşidi var ve bu üç kategoride her yıl 170’ten fazla yarış yapılmakta tüm dünyada. Türkiye’de 6 Kasım’da gerçekleşecek olan ise Ironman 70.3 kategorisi. Türkiye haricinde, kasım ayında 16 yarış daha var.

2023 Ironman 70.3 Türkiye yarışları, 45 ayrı yaş grubunda, 26-27 Ağustos 2023’te Finlandiya’nın Lahti kentinde düzenlenecek 2023 VinFast Ironman 70.3 Dünya Şampiyonası’na katılabilmek için gerekli slotları da sunmakta.

2015’ten bu yana Belek’te düzenlenen yarışlara bakıldığında ise, Türkiye’den ciddi bir katılım olsa da, ilk onda 2016’da 3 ve 2020’de 1 sporcumuzun olduğu görülmekte.

Nedir bu Ironman yarışları?

Ironman’i anlatmadan önce triatlon nedir onu

Bu hafta sonu biri gazeteci iki yabancı misafirim ile İstanbul’un farklı köşelerini keşfe çıktık.

İstanbul, nam-ı diğer Dersaadet, Osmanlı ve İslam dünyasındaki adı ile Konstantiniye, Roma İmparatorluğu’nun Konstantinopolis’i. 11 yüzyıl boyunca Roma ve Doğu Roma İmparatorluklarının, beş yüzyıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti burası. Son savaşı 1453’te yaşamış, I. Ve II. Dünya savaşlarının uğramadığı, dünyanın en güçlü iki imparatorluğuna başkentlik yapmış, iki kıtaya yayılmış, eşi benzeri olmayan bu güzeller güzeli şehirde, turist gruplarının sabahları ilk ziyaret ettiği yer, tüm turların başlangıç noktası At Meydanı. Cumartesi sabahı biz de meydanın köşesinde araçtan indik. İner inmez fotoğraftaki sokak süpürme aracının homurtusu karşıladı bizi.

Temizlik özellikle İstanbul gibi bir metropolde gerçekten zor iş. Tüm merkezi ve yerel yöneticilerin iyi niyetle çalıştığına inanmakla beraber, turizm konusunda bilgi ve tecrübelerinin ivedilikle arttırılması gerektiğine de inanıyorum. Eğer İstanbul’a gelen

Sonbaharın yarısı geçti bile ama kış bastırmadan bu romantik mevsimin keyfini çıkarmak için hala vaktiniz var. Sonbahar yürüyüş yapmak, doğanın sesini dinlemek ama doğanın sunduğu muhteşem renkler eşliğinde fotoğraf çekmek için en ideal zaman dilimi.
Her daim severek kaçtığım yerlerden beşini seçtim sizler için.

Şimdiden iyi eğlenceler!

İğneada

Tertemiz bir hava, hırçın Karadeniz ile birleşen yemyeşil bir doğa. Longoz Ormanları denince Türkiye’de akla ilk gelen yer burası. Haftasonu geniş plajlarında ya da Milli Park’ta yürüyüş, Mert Gölü’nde kano yapabilir ya da elinizde sıcacık kahvenizle sandalyenize yayılıp ruhunuzu dinlendirebilirsiniz. “Ben gezeceğim” diyorsanız, Tarihi Demirköy Fatih Dökümhanesi, İğneada Feneri ya da diğer adı ile Fransız Feneri, Dupnisa Mağarası’nı da not alın kenara. Konaklama için ise seçenek çok. Kamp alanından, pansiyona, glamping’den lüks otele hepsi mevcut İğneada’da.

Yedigöller

Geçtiğimiz hafta salı akşamı Michelin Rehberi İstanbul 2023 Seçkisi’nde yer alan restoranların plaket töreni için GastronoMetro’daydım. Michelin Rehberi’nde artık 53 restoranımız var. Uzun yıllardır bir tane bile yok derken, artık bir tane iki yıldızlı, dört tane bir yıldızlı, 10 tane Bib Gourmand ve 38 tane de tavsiye edilen restoranımız Michelin rehberinde yer almakta. Unutmadan bir de yeşil yıldızlı restoranımız var.

Turk Fatih Tutak iki yıldız alırken, Araka, Neolokal, Nicole ve Mikla ve bir yıldız alan restoranlarımız oldu. Neolokal aynı zamanda yeşil yıldızında sahibi.

Yıllardır misafirlerimle gitmekten mutlu olduğum Giritli ve Tersane Bib Gourmand, Matbah’ta tavsiye edilenler listesinde yerlerini aldılar. Genç Şef ödülü ise Mürver Restoran’dan Mevlüt Özkaya’nın oldu.

Nedir bu Michelin yıldızları?

1889 yılında Michelin lastiklerinin üreticisi olan Édouard ve André Michelin lastik satışlarına olan rağbeti attırmak ve şehirlerarası yolculukların araba ile yapılmasını teşvik etmek amacı ile bir rehber hazırlarlar. O gün basit bir amaçla başlayan

Sonbahar tüm güzelliği ile kucakladı ülkemi. Okullar açıldı, yurdum insanı memleketine döndü, yazlıklar boş, sahiller sessizleşti. Bir daha ki yaza kadar evdeyiz artık diyenleri duymaktayım son günlerde. Gerçekten bitti mi gezme ve yeni yerleri keşfetme, tatil dönemi? Neden yazla sınırlıyoruz kendimizi? Güneşli havalar bizle vedalaştı diye, biz de gezme, tozma ve tatille vedalaşmak zorunda mıyız? Şekilden şekile giren bulutlar, 2-3 damla su, biraz rüzgar engel mi bize?

Esasında tam da gezme zamanı bu aylar. Sıcağa yapacak bir şey yok ama soğuğa ve de yağmura önlem almak mümkün. Sağlam bir çift ayakkabı, sıcak tutan çoraplar, kıyafetler ve de kaliteli bir yağmurluk. Hepsi bu kadar…

Bu hafta İstanbul çevresine bir göz atarak başlayalım. İlerleyen haftalarda yurdumun diğer kentleri ile devam ederiz.

Mudanya’yı herkes bilir. Okul sıralarında öğreniriz adını Bursa’nın bu önemli ilçesinin. 3-11 Ekim 1922 günleri arasında yapılan Mudanya Mütarekesi bu küçük şehri yakın tarihimizde çok önemli bir oyuncu yapmıştır.

Tarihi