Cüneyt Sadıç

Kayak merkezlerinde beklenen kar sonunda gelmeye karar verdi. Palandöken, Zigana, Sarıkamış, Erciyes, Mersivan ve Nemrut’ta kar kalınlığı 20 cm.’yi geçti. Kış mevsiminin en keyifli aktivitesi olan kayak vücudumuzu zinde tutarken, karla kaplı dağlar ve ormanlar ise ruhumuzu dinlendirmekte. Kayak yapmasanız bile lapa lapa yağan kar altında, tertemiz havadaki kar kokusu eşliğinde, sevdiceğiniz ile elele yapacağınız bir yürüyüş sonrası, şömine önünde yudumlayacağınız salep ya da kahve içinizi ısıtacak, sizi farklı bir dünyaya taşıyacaktır.

Eskiden zenginlikle eşleştirilen kayak sporu, her yıl artan yatırımlar nedeniyle bugün artık herkesin yapabildiği bir spor haline geldi.

Güzel yurdumda doğudan batıya 40’ın üzerinde kayak merkezi mevcut. Dolayısı ile bu Türkiye’nin neresinde olursanız olun artık kayak yapacak bir yere yakınsınız demek. Kayak yapamıyorsanız bile, ailece bir hafta sonu kaçamağı yapın. Kar ve manzaranın keyfini çıkarın.

Artvin-Mersivan

2009’dan itibaren hizmet veren Atabarı Kayak Merkezi Artvin Şehir Merkezine sadece 16 kilometre uzaklıkta.

Dünyanın en kuzeyinde kişiye özel lüks turlar dendiğinde, aklıma Jon Olafur Magnusson ve eşi Johanna Eyjolfsdottir ile şirketleri HL Adventures’ten başkası gelmiyor. İzlanda Reykjavik merkezli bu şirket misafirlerine 20 yılı aşkın süredir İzlanda ve Kuzey Kutup Bölgesi’nde sıra dışı deneyimler sunmakta. Geçtiğimiz günlerde ise 2024 yazında düzenleyeceği Kuzey Kutbu keşif gezisi ‘The Arctic Horizon’ yani ‘Arktik Ufuk’u duyurdu.

Sıra dışı bir deneyim

HL Adventures’ın lüks hizmette uzmanlaşmış çalışanlarının planladığı ve Kuzey Kutbu’nun önde gelen uzmanları ve rehberlerinin eşlik edeceği bu üç haftalık gezi Kuzey Kutup Dairesi’deki yedi harikayı içermekte. Benzer heyecan ve ilgilere sahip 50 macera severden oluşacak grup, dünyanın en kuzeyini keşfederken, muhteşem manzaraların keyfini çıkaracak, vahşi yaşamı yakından görecek, yerel kültürleri tanıyacak ve kesinlikle sıra dışı bir deneyim yaşayacak.

Bu sıra dışı hayatta bir kez yaşanacak maceranın yaratıcıları, tüm iş ortaklarından o yöreye has en iyi deneyimlerini bir

2023 kış ayları için gidilesi yerleri yazmıştık. Özge ve Mansur’un tavsiyelerini yazmaya kaldığımız yerden devam ediyoruz. Unutmadan hatırlatayım; bu yıl tüm dünyada yoğun bir turizm sezonu beklenmekte. Dolayısı ile de mümkün olduğunca hızlı karar verip, erkenden rezervasyon yaptırmakta fayda var.

Özge Ersu

İlkbahar

İlkbaharın ilk ayı olan martta Lübnan ve Kıbrıs güzel olur. Nisan-mayıs arası ise Ürdün için en güzel zamandır. Nisan ayında yeni yeni ısınmaya başlayan Avrupa’da da bir çok destinasyonda sezon açılmaya başlar. Kuzey ülkeleri hâlâ soğuk olsa da Akdeniz kıyıları, Yunanistan, İtalya, Fransa, İspanya ve Portekiz bu mevsimde son derece keyiflidir. “Biraz uzaklara kaçalım” diyenler Miami’den Boston’a Doğu Amerika kıyılarını düşünebilir. Unutmadan, dört günlük bir kaçamak yapmak isteyenler için bu sene Şeker Bayramı, nisan ayında...

Yaz

Haziran, temmuz ve ağustos aylarının tercihi Kuzey Avrupa ülkeleri olmalı. Gemi ile Norveç fiyortları veya Viking başkentleri, İzlanda, Grönland,

Yeni bir yıl, yeni umutlar, yeni hırslar, yeni neşeler, yeni dertler, yeni aşklar, yeni hüzünler demek. Ama benim için yeni bir yıl, yeni geziler, yeni yerler, yeni dostlar, yeni kazılar, yeni kitaplar, yeni öğrenciler ve dünyanın dört bir yanından yeni misafirler demek...

Gezilecek ne çok yer, görülecek ne çok şey var şu yaşlı dünyamızda ama özellikle de güzel yurdumda.

Aynı dertten muzdarip Seyyah-ı Alem okurları da sormuş, “Bu yıl nerelere gidelim, siz nereleri tavsiye edersiniz?” diye. Zor soru... Ben de kopya çekmeye karar verdim.

Özge Ersu ve Mansur Karakoç hazırladıkları programlar, misafirleri, bilgi ve tecrübeleri ile yurdum rehberleri arasında müstesna bir yere sahip iki meslektaş. Bilse bilse onlar bilir bu zor sorunun cevabını deyip, aldım telefonu elime, aradım Özge ve Mansur’u.

Soru zor olunca cevabı da uzun oldu. Bu hafta kış ile başlayalım, haftaya ilkbahar devam ederiz.

2023 kışı için öneriler

Özge Ersu

Yılbaşı denince akla gelenlerin başında yılbaşı sofraları var. Doğal olarak her ülkenin de olmazsa olmazları var. Mesela Kosta Rika yerlileri yılbaşında muz yaprağına sarılı et yerken, Güney Afrika’da geleneksel yılbaşı yemeği kuzu ve hindi ızgarası. İzlandalıların tercihi geyik eti. Lübnan’da yılbaşı sofralarının olmazsa olmazı Tabbouleh adındaki salata iken Çekya’da sazan balığı ve patates. Yılbaşı sofralarını farklı tatlarla zenginleştirmek isteyenler için, farklı ülkelerden seçtiğim yılbaşı lezzetleri aşağıda. Afiyet olsun…

Somon Gravlax-Norveç/İsveç

Malzemeler

800 gr. derisi üstünde somon fileto

1 su bardağı şeker

3/4 su bardağı tuz

1 yemek kaşığı hardal tohumu

Dün Hristiyan alemi Noel’i kutladı. Her ne kadar İsa’nın doğumunun kutlandığı bir Hristiyan yortusu olsa da farklı ülkelerde hâlâ pagan dünyanın izleri, ya da eski yerel adetler, bugün Noel’le karışmış bir halde sürdürülmekte. Bugün sizler için bunlardan bazılarını toparladım aşağıda...

Korkunç noel kedisi- İzlanda

Noel, tüm şenlikli ve neşeli ihtişamıyla, yılın en az bir ayı çocuklara iyi davranmayı ve davranmayı hatırlatan canavarların da zamanı. Bunlardan biri de İzlandalı Noel kedisi Jólakötturinn’dir.

Jólakötturinn karlı kırlarda pusuya yatıp, evde kendi üstlerine düşen işleri yapmadıkları için Noel’de yeni kıyafetler almayan çocukları Noel arifesinden önce yutan bir kedicik.

Farklı Bir Noel ağacı süsü -Ukrayna

Alışılmış süslemelere ek olarak, Ukrayna Noel ağaçları da yapay bir örümcek ve ağ ile süslenir. Geleneğin kökeni ağacını süslemeye gücü yetmeyen fakir bir kadının hikayesinde yatmaktadır. Kadın ve çocuklarının yoksulluk içinde yaşadıkları

İzmir, nice değerler, lezzetler, güzeller, hikayeler saklar. Dişidir, baştan çıkarıcı bir güzel, şefkatli bir ana. Ama genlerini antik dünyayı titreten savaşçı kadınlardan, Amazonlardan şehri kuran kraliçeleri Smyrna’dan almıştır. Heredot’tan, Halikarnas Balıkçısı’na kadar tüm yazarlar, bu savaşçı kadınların dişiliklerini şehrin harcına kattıkları konusunda hemfikirdirler...

Dünyanın en kozmopolit kentlerinden biridir İzmir. Yüzyıllar boyu yedi düvelden gelenin, kaldığı yerdir burası... Geleni bozar ama kendi bozulmaz. Bu yüzden midir bilinmez, içi dışı güzeldir insanının...

İzmir Musevi Cemaati

Üç semavi dinin iç içe yaşandığı sokakları ise hoşgörünün mabedi gibidir. Tesadüf değildir İzmir’in yüzyıllardır Anadolu’nun en önemli Musevi merkezlerinden biri olması. İzmir Yahudi Cemaati, hür iradeleri ile Kuzey Afrika’dan Kuzey Avrupa’ya, İngiltere’den Orta Doğu’ya uzananan coğrafyalardan gelip yerleşmişlerdir İzmir’e. Romaniotlar da vardır, Mizrahiler, Aşkenazlar,

İnceden yağan bir yağmur, buharlanmış camlar, camın önünde bir masa, üzerine yayılmış bir yığın not, elimde ince belli bardakta dumanı tüten çay, yeni başlayan günü karşılıyorum bir kez daha.

Öğrencilerin vazgeçilmezi

Öğrenci evlerinin vazgeçilmezidir. İki zeytin, bir parça peynirden önce gelir fakirin sofrasında. Onlar olmasa da olur ama çay olmazsa olmazdır. Uzun yol şoförlerinin yol arkadaşıdır. İşçinin molasının adıdır. Dedikodunun ketum arkadaşı, üşüyen ellerin şifası, can sıkıntısının panzehiri, kıssadan hisse, her derdin devasıdır.

15 Aralık Dünya Çay Günü’ydü

Çay bugün dünyada sudan sonra en çok tüketilen ikinci içecek. Çay üretimi yapan pek çok ülkede Aralığın 15’i Dünya Çay Günü olarak kutlanmakta. Ne zaman ve nerede başladı derseniz, cevap 2005 yılında, Hindistan’ın Yeni Delhi şehrinde. 2015’e gelindiğinde ise Hindistan Birleşmiş Milletler’e, bugünün dünya çapında kutlanmasını tavsiye etti. Birleşmiş Milletler de