Cengiz Hortoğlu

“24 yaşında üniversite öğrencisi genç bir kızım. Bundan 6 ay önce sevdiğimi sanarak bir gençle nişanlandım.

Ancak çok sorunlar yaşadığım için ayrılmak istedim. Bunu ona söyleyince, ‘Ayrılmaya kalkarsan pişman olursun,’ dedi. Ben her türlü baskıya rağmen ayrıldım.

Geçen hafta bir arkadaşım aradı, ‘Sosyal medyada yeni bir hesap mı açtın?’ diye sordu. Ben de ‘hayır’ dedim. ‘Neden inkâr ediyorsun, bir de sevgilin varmış,’ deyince şaşırdım.

Gerçekten de bir sosyal paylaşım sitesinde benim ismimle bir hesap açılmış. Profilimi görünce neye uğradığımı şaşırdım.

Benim adım ve resimlerimle profil oluşturulmuş. Üstelik tüm özel bilgilerim de kullanılmış, bir de güya sevgilim varmış.

Ayrıldığım nişanlımı aradım, ‘Seni daha önce uyarmıştım,’ dedi.

Ne yapacağımı bilemiyorum. Bana yol gösterin!”

***

Değerli okurlarım, bana “Mutluluk ve huzuru nasıl bulurum?” diye sorsanız, ben de size, “Sanat, kültür, tarih ve kitaplarla ne kadar ilgilisiniz?” diye sorarım.

Ben kendi hayatımdan biliyorum. Ne zaman müzikten, resimden, sergilerden uzaklaşsam eksiklik hissederim. Sanat ve kültür tamlık ve aidiyet duygusu verir bana…

İnsanlar, toplumlar ve devletler arasında da en sağlam köprüler sanat ve kültürle kurulur. Kısacası sanat ve kültür benim için yaşam damarımdır.

Bu hafta sonu, Sayın İnci Ertuğrul ve Sayın Feride Özal'dan harika bir sergi daveti aldım.

Eşimle birlikte Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde düzenlen sergiyi gezerken zamanın, tarihin ve sanatın içinde kaybolduk. Saatlerin nasıl geçtiğini anlayamadık. Tarih ve sanat iç içeydi. Ayrıca Türk ve İslam Eserleri Müzesi’ni gezme olanağı bulduk. Türk ve İslam Eserleri Müzesini de mutlaka gezmelisiniz.

Kültür ve sanat, insanı sadece bilgilendirmekle kalmıyor, ayrıca mutluluk ve huzur veriyor. İnsanın ruhunu onarıyor.

Ben sözü daha fazla uzatmadan, bu olağanüstü sergiye ilişkin bilgileri sizinle paylaşmak istiyorum.

Türkiye’de ilk kez sergilenecek İranlı sanatçılara ait Tezhip ve Minyatürler, farklı dönemlere ait çalı

"28 yaşında bir kadınım. Eşimle 5 yıldan bu yana evliyiz. Yeni evlendiğimizde mutluyduk, ancak son zamanlarda davranışları beni şaşırtıyordu.

Eve geldiğinde hiç konuşmadan odasına geçiyor. Neler olduğunu bir türlü anlayamıyordum.

Ancak bir gün o dışarı çıktığında açık olan bilgisayarına baktığımda şaşkınlığa uğradım.

Meğer bütün zamanını porno izleyerek geçiriyormuş. Bu konuyu ne zaman açsam hakaretlerde bulunuyor.

Cinsel hayatımız da tamamen bitmiş durumda… Son olarak odasını ayırdı.

Önceki akşam ben yine bu konuyu açınca bana şiddet kullandı, Hastaneye gidip rapor aldım. Şu anda da ablamın evinde kalıyorum.

Boşanmayı düşünüyorum, bana bir yol gösterin, ne yapayım?”

***

Zaman hızlı geçiyor, bir bakıyorsunuz ki annenizin anneler gününü kutlama şansınız kalmıyor.

Ben artık annemin Anneler Gününü kutlayamıyorum. Çünkü onu kaybettik.

Hiç okula gitmemiş olmasına rağmen en büyük ideali bizi okutmaktı.

Biz daha uyanmadan erkenden kalkar, kilometrelerce uzaktan kovalarla su taşır, sonra da buz tutmuş elleriyle sobayı yakmaya çalışırdı.

Soğuk kış günlerinde okula giderken buz gibi havada ayakkabılarıma dolan sulara onun bana olan inancıyla katlanırdım.

Üniversitede okurken O, Gaziantep’te ben İstanbul’a olduğum halde, ne zaman bir şeye üzülsem bunu ana yüreğiyle hisseder ve arardı.

Sonra da saklamaya çalıştığı gözyaşlarıyla, ”Üzülme, sen bunu da yenersin,” derdi.

Üniversite hayatım boyunca, ördüğü yün eldivenler, ellerimden çok yüreğimi ısıtırdı.

“35 yaşında bir kadınım. Eşimle evliliğimiz sadece belgelerde kalmış durumunda…

Odalarımız da ayrı, aramızda diyalog bile yok. sadece zorunlu durumlarda konuşuyorz.

Birlikteliğimizi sürdürmemiz artık olanaksız.

Boşanmak istiyorum, nasıl bir yol izlemeliyim, nelere dikkat etmeliyim?”

***

Boşanmak çok zor bir süreçtir. Çünkü duygusal yoğunluğu çok fazladır. Bu durum hata yapma olasılığını da arttırır.

Bu nedenle olabildiği kadar iyi düşünüp sakin kararlar vermek gerekir.

***

“Maddi durumu çok iyi bir ailenin 27 yaşında kızıyım. Bir yıl kadar önce bir arkadaşımın düğününde bir adamla tanıştım.

Bir süre çıktıktan sonra beni sevdiğini ve benimle evlenmek istediğini söyledi. Ben de onu beğeniyordum.

Ailelerimiz ve tanıdıklarımızın da katılımıyla nişan yüzüklerimiz takıldı.

Ancak geçen hafta tam bir hayal kırıklığı yaşadım.

İşten çıkmış yanımda bir iş arkadaşımla işten çıkmış eve gidiyordum. Kaldırımda burun buruna geldik. Nişanlım, yanında bir genç kızla sarmaş dolaş karşıdan geliyordu. Şoka uğradım.

‘Nedir bu durum?’ dedim. ‘Sen şimdi git sonra konuşuruz,’ dedi.

Ben üzerlerine gidince, yanındaki kız ağza alınmayacak sözlerle bana hakaret etmez mi? Neye uğradığımı şaşırdım. Nişanlım da hakaretlerine devam etti. 'Nişan bitti;' dedi. Tüm bunlara yanımdaki arkadaşım da tanıktır.

"37 yaşında bir kadınım. Eşimle 14 yıldır evliyiz.

Eşim, son bir kaç yıldır, evdeki tüm zamanını bilgisayar başında geçiriyor.

Eve gelir gelmez, kısa sürede yemeğini yiyor ve odasına çekiliyor. Geceleri de çalışma odasındaki divanda uyuyor.

O odada yokken bilgisayarına baktığımda, gördüklerim karşısında şok oldum. Anladım ki tüm zamanını porno sitelerinde gezinerek geçiriyor. Artık bağımlı olduğu kanısındayım.

Geçen hafta bu konuyu konuşmak istedim, ancak sadece bu nedenle şiddete ve hakarete uğradım. Boşanmayı düşünüyorum, ne yapmalıyım?”

***

Değerli okurum, elbette ne yapacağınıza siz karar vereceksiniz. Ancak boşanmaya karar verirseniz, işte haklarınız:

*Öncelikle size şiddet uygulayan eşinizi evden uzaklaştırmak için aile mahkemesine başvurabilirsiniz.

"28 yaşında bir iş adamıyım. Eşimle internette tanıştık. Ona âşık olduğumu sanıyordum, bu nedenle evlendim. Bir yıldan bu yana evliyiz ve o yedi aylık hamile…

Kısa zamanda yanıldığımı ve onu sevmediğimi anladım, bunu ona da söyledim, doğuma kadar bile sabredemeyeceğim.

Ben gece hayatını çok severim. Her akşam geç saatlere kadar eğlenmek isterim. Gece yarılarına kadar benim dönmemi bekliyor.

Benim sevgimi kazanmak için bin bir türlü uğraş içinde… Bu da beni sinir ediyor.

Onu suçlayacağım bir davranışı da yok ama sevmiyorum.

Ailem, boşanmama karışmıyor ama çocuğumun velayetini almamı istiyorlar.

Bu durumda ne yapmalıyım? İstediği tazminatı vermeye de hazırım. Boşanma davası açtığımda ve bebek doğduğunda velayetini alabilir miyim?”

***