Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülmeye devam eden Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi emekli aylıklarının en düşük 12.500 TL olarak ödenmesine dair düzenlemeyi içeriyor.
Diğer yandan teklifte işverenleri yakından ilgilendiren iki düzenleme daha var.
Sigorta prim oranları
Mecliste ilk yedi maddesi kabul edilen teklifin önümüzdeki hafta kabul edilip Çarşamba gününe kadar Resmi Gazetede yayımlanması söz konusu olursa Ağustos ayından itibaren işverenler için işçi çalıştırmanın maliyeti artacak.
Sigorta primlerinin SGK’ya aktarılması görevi işverenlerdedir. İşverenler her ay işçiler için sigorta primi öderler. Bu primlerin bazıları çalışanların brüt ücretlerinden kesilerek sigortalı payı olarak bazıları ise işveren payı olarak brüt ücrete ilave olarak ödenir.
Dolayısıyla işçinin brüt ücretine ilave olarak ödenen bu primler ücretin işverene olan maliyetini oluşturur.
İşverenler işçilerin brüt ücretlerinden toplamda
İş gücünü azaltmak isteyen işverenlerin ilk aklına gelen kişiler, emekliliğini hak etmiş halen çalışmaya devam eden işçiler oluyor. Peki emekliliğe hak kazanma bir fesih nedeni olabilir mi? Emekliliği hak etmek kural olarak işçilerin iş sözleşmesinin sona erdirilmesi için bir gerekçe oluşturmuyor. Emekli olacak işçinin kendisinin iş sözleşmesini sona erdirmesi gerekirken, emekli olmayı düşünmeyen bir işçinin işveren tarafından işten çıkarılması “geçersiz fesih” sayılıyor.
Emekli olarak çalışmak
Bazı işyerlerinde emekli işçilerin çalıştırılması uygun görülmediğinden işverenler işyeri içi yönetmelik veya tebliğlerle emekli olan çalışanların çalıştırılmalarına son verileceği kuralını getirebilirler. Bu durumda işçinin emekli olduktan sonra aynı işyerinde çalışması engellenmiş olur. Hatta bazı durumlarda emekliliğe hak kazanma dahi iş sözleşmesinin sona erdirilmesi için bir neden olarak düzenlenebilir. Bu düzenlemelerde kişilerin emekliliğe hak kazanmaları halinde iş sözleşmesinin
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı (OECD) tarafından yeni yayınlanan İstihdam Görünümü 2024 Raporu, işgücü piyasalarının olumsuz şokların ardından dirençli olduğunu gösteriyor. Rapora göre, işgücü piyasaları geçtiğimiz yıl güçlü bir performans sergilemeye devam etmiş, birçok OECD ülkesinde tarihsel olarak yüksek istihdam ve düşük işsizlik seviyeleri görülmüş durumda. Dahası, pek çok ülkede istihdam oranları, salgın öncesi seviyelere kıyasla kadınlarda erkeklere göre daha fazla iyileşme göstermiş. Bugünkü yazımda raporda yer alan önemli değerlendirmeleri aktarmaya çalışacağım.
OECD raporuna göre, OECD ülkelerinin çoğunda reel ücretler, genellikle enflasyondaki düşüşe bağlı olarak artmış ancak birçok ülkede 2019 seviyesinin altında olduğu görülüyor. Asgari ücretlerdeki önemli nominal artışlar sayesinde, reel asgari ücretler neredeyse tüm OECD ülkelerinde 2019 seviyesinin üzerinde.
İş kalitesi iyileşiyor
Kov
En düşük emekli aylığının 12 bin liraya yükseltilmesi konusundaki çalışmaların bu hafta sonuçlanması bekleniyor. Mevcutta 10 bin lira olan maaşlardaki muhtemel artış temmuz ayı maaşlarına yetişmese de fark ödemeleriyle ağustosta yapılır
Haziran ayı enflasyonunun ortaya çıkması sonrası 6 aylık enflasyon yüzde 24,7 olarak gerçekleşti. Bu rakam SSK ve Bağ-Kur emeklileri için temmuz ayı zam oranını ifade ediyor. Memur ve memur emeklileri için ise toplu sözleşmeden belirlenen yüzde 10 zam ve enflasyon farklı ile birlikte zam oranı yüzde 19,3 olarak gerçekleşti. SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin bir kısmının hiç zam alamama riskine karşılık en düşük emekli aylığının 12.000 TL’ye çıkarılması bekleniyor.
Süreç başladı
Hali hazırda 10.000 TL olarak ödenen en düşük emekli aylığının 12.000 TL’ye çıkarılmasına yönelik düzenleme ile ilgili bilgiler geçtiğimiz hafta kamuoyunun gündemine geldi. Bu yönde çalışmanın hazırlandığı ve Cumhurbaşkanımıza sunulduğu ifade edildi. Cumhurbaşkanımızın geçtiğimiz
İşe iadesi gerçekleşen işçinin işe başlatılıp başlatılmayacağına işveren karar veriyor. Çoğu durumda belli belirsiz eylemlerle şekillenen bu süreç tekrar tekrar dava açılmasına sebep oluyor. Bunu engellemeye yönelik boşta geçen süre ücretine ve işe iade tazminatına ilişkin düzenleme yapılsa da diğer alacak kalemleri hala tartışma konusu. Yargıtay yakın tarihli bir kararında işe iade sonucu işe başlatılmayan işçinin fark ihbar tazminatı talebini, “bildirim süresine ait ücret peşin ödenerek iş sözleşmesinin feshedilmesi üzerine açtığı işe iade davası lehine sonuçlandığı hâlde işe başlatılmayan işçiye, fark ihbar tazminatı ödenmesinin gerekmediği” gerekçesiyle reddetti. Fark ihbar tazminatı talebi reddedilse de işçinin işe iade sonucu talepleri bununla sınırlı değil.
Kanunda değişiklik yapılmadan önce boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatı sadece süre olarak belirleniyor, ücretin geçersiz fesih tarihindeki veya işe başlatmama anındaki birtakım koşullara göre taraflarca tespit edilmesi
Çalışma hayatının en temel konularından biri de kıdem tazminatı. Geçtiğimiz hafta Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan Mali ve Sosyal Haklar Genelgesi’ne göre, 01.07.2024 tarihinden itibaren işçilere ödenecek kıdem tazminatının tavan tutarı 41.828,42 TL’ye yükseldi. Belirli koşullarla hak kazanılan kıdem tazminatı, çalışanlar için işsiz kalınan dönemde veya emeklilikte son derece önemli parasal bir hak. İşverenler açısından ise işçi çalıştırmanın maliyetleri arasında.
Kıdem tazminatı açısından önemli bir konu, her yıl ocak ve temmuz aylarında kıdem tazminatına ilişkin tavan tutarının artması. Peki kıdem tazminatı tavanının artması ne anlama geliyor? Kıdem tazminatı işçinin brüt ücreti üzerinden hesaplanır ancak kıdem tazminatı tavanını aşamaz. Kıdem tazminatı tavanı en yüksek dereceli devlet memuru olan Başbakanlık müsteşarının 1 yıllık emekli ikramiyesine göre belirlenir.
Kıdem tazminatı tavanı, ocak ve temmuzda yükselir. Dolayısıyla, çalışanlar eğer kıdem tazminatına istifa ederek erişme hakkına sahiplerse, yani
Temmuz ve ocak ayları emekliler için zamların belirlendiği aylar. Yılda iki kez maaşlarına zam alan emeklilerin zam oranları emekli oldukları statüye göre belirlenir. SSK ve Bağ-Kur’lular için enflasyon oranları, memurlar için ise toplu sözleşme belirleyicidir. İki yıldır refah payı düzenlemesi, ek ikramiye ödenmesi ve en düşük emekli aylığı rakamının artırılması düzenlemeleri ile enflasyonun üzerinde artış sağlanarak emekli aylıklarının satın alma gücü korunmaya çalışılıyordu. Bu yıl ise refah payı verilmeyeceği ifade edildi. Eğer en düşük emekli aylığı olan 10.000 TL’nin de yükseltilmesi söz konusu olmazsa emekliler için yılın son altı ayı zorlu geçecektir.
- SSK Emeklisi: SSK emeklileri kural olarak son altı aylık enflasyon oranında maaşlarına zam alıyorlar. Temmuz ayında ocak – haziran enflasyonu kadar SSK emeklisinin maaşı zamlanıyor. Bu yıl yüzde 24.73 olan 6 aylık enflasyon sonrası SSK’lıların temmuz aylıklarına zam yapılacak. Ancak refah payı söz konusu olmazsa yaklaşık 1 milyon emeklinin hiç zam alamayacağı
Belirli süreli sözleşmelerin ancak kanunda aranan objektif nedenler bulunması halinde yapılabileceği, bu nedenler bulunmadan yapılan belirli süreli sözleşmelerin belirsiz süreli sayılacağı daha önceki yazılarımızda birçok kez ifade edilmişti.
Aynı şekilde işverenin belirli süreli olamayacağını bildiği bir sözleşmeyi belirli süreli adı altında yaptıktan sonra, ilerleyen süreçte gerçekte belirsiz süreli olduğunu iddia edemeyeceği de aynı yazılarımızda ifade edilmişti.
Belirli süreli sözleşmelerin iki taraf için de olumlu ve olumsuz yanları bulunmaktadır. Özellikle erken sona erme noktasında işverenin planlarının aksine sonuçlar doğabilirken, işçinin birtakım yanlış davranışları da hak kaybına yol açabilmektedir. Fakat Yargıtay yakın tarihli bir kararında işçilerin belirli süreli sözleşmenin süresinden önce sona ermesinde bakiye süre ücretine ek olarak haksız fesih tazminatı da talep edebileceklerini belirtti.
Belirli süreli iş, iş sözleşmesi yapıldığı sırada işin ne kadar süreceğinin bilindiği veya bilinebildiği