İş Kanunu’nda işçilerin çalışma süreleri belirlenmiş durumdadır. Buna göre işçi bir haftada en fazla 45 saat çalıştırılabilir. Bu sürenin üzerindeki çalışmalar fazla mesaiye girer. Diğer yandan fazla mesainin hesabında haftalık 45 saatten önce dikkat edilmesi gereken bazı kurallar var. Örneğin bir işçinin günlük 11 saati aşan çalışmalarının haftalık 45 saat göz önünde bulundurulmaksızın fazla mesai olarak ödenmesi gerekir.
İş Kanunu’na göre fazla mesainin hesaplanmasında en temel yöntem, işçinin günlük çalışma sürelerinin toplanması ve haftalık çalışma süresinin bulunmasıdır. Haftalık çalışma süresi 45’in üzerindeyse 45’in üzerindeki sürelerin fazla mesai olarak değerlendirilmesi ve işçiye fazla mesai ücreti ödenmesi gerekir. 45 saatin üzerindeki her bir saat çalışma için işçinin saatlik ücretinin yüzde 50 artırılması ile fazla mesai ücreti hesaplanır ve işçiye ödenir.
İş Kanunu haftalık çalışma
İş sözleşmesinin devri işlemi, işçinin işvereninin değişmesine sebep olduğundan, işçinin onayını gerektiriyor. Yeni işveren iş sözleşmesinin tarafı haline gelirken, devreden işveren taraf sıfatını kaybediyor. Çalışma hayatı içerisinde aynı veya benzer işi yapan şirketler arasında bu devir işlemine sıklıkla rastlanmakta. Çünkü bu devir işveren açısından bir fesih olmadığından feshe bağlı hakları ödeme yükümlülüğü doğurmamakta, işçi açısından ise bütün hakları ilk işe girdiği tarihten itibaren belirlenmektedir. Hatta devralan işveren nezdinde bir toplu iş sözleşmesi varsa iş sözleşmesi devredilen işçi bu toplu iş sözleşmesindeki şartlardan devirden önceki işe girme tarihine göre yararlanmakta. Yargıtay’a göre de “devralan işveren tarafından, işçinin 13.02.2006 tarihinde işyerinde çalışmaya başladığı gözetilmeden, toplu iş sözleşmesinde ilk defa işe başlayan işçilere uygulanan ücret skalası ve gruplarına göre işçinin ücretinin düşürülmesi, imzalanan
Dünya İstihdam ve Sosyal Görünüm Raporunun 2025 yılı versiyonu geçtiğimiz günlerde Uluslararası Çalışma Teşkilatı (ILO) tarafından yayınlandı. ILO tarafından her yıl yayınlanan Dünya İstihdam ve Sosyal Görünüm Raporu, küresel işgücü piyasasındaki eğilimlerin analizini sunuyor. Rapor, bu bakımdan dünya ekonomisinin ve küresel istihdamın mevcut durumunu anlamamız için önemli bir kaynak.
Rapora göre, küresel ekonomi yavaşlıyor ve bu durum işgücü piyasalarının tam anlamıyla toparlanmasını zorlaştırıyor. Dahası, jeopolitik gerilimler, iklim değişikliğinin artan maliyetleri ve çözülemeyen borç sorunları işgücü piyasalarını baskı altına alıyor. Enflasyon düşmüş olmasına rağmen hala yüksek seviyelerde seyretmeye devam ediyor ve ücretlerin değerini azaltıyor. Reel ücretlerin sadece bazı gelişmiş ekonomilerde artış gösterirken, çoğu ülke hâlâ pandeminin ve enflasyonun etkilerinden kurtulma sürecinde olduğu görülüyor.
Zorluklar var
2024 yılında küresel istihdam,
Önümüzdeki hafta kanun teklifinin yasalaşması sonrası şubat ayının ilk haftasında ocak ayında 14.469 TL’nin altında aylık alan emeklilere maaş farkları yatırılacak. İşte emekli maaşları hakkında bir rehber...
SSK ve Bağ-Kur emeklilerine yüzde 15.75, memur ve memur emeklilerine yüzde 11.54’lük zamlı aylıkları ocak ayı içerisinde ödendi. Ancak en düşük emekli aylığının 14.469 TL olarak ödenmesi yönündeki kanuni düzenleme henüz yapılmadığı için kök aylıkları 10.383 TL ve altında olan emekliler hiç zam alamadılar.
Bu durumdaki emekliler için fark tutarlar şubat ayının ilk haftasında kanuni düzenlemenin yapılması sonrası ödenecektir. SSK emeklilerine emekli aylıkları tahsis numarasının son rakamına göre ödeniyor. Tahsis numarasının son rakamı 9 olanlar ayın 17’sinde aylıklarını alabiliyorlar. Emekliler tahsis numaralarını E-Devlet üzerinden öğrenebilirler.
Bağ-Kur emeklileri için aylık ödeme takvimi ise ayın 25’i ila 28’i arasında. Tahsis numarasının son rakamı 5, 7 ve 9 olanlara ayın 25’inde, 1 ve 3 olanlara
İş ilişkisi öncelikle işçi aleyhine birçok risk içermekte, bu nedenle de işverenin işçinin kişiliğini koruma ve gözetme borcu ayrıntılı olarak düzenlenmektedir.
İşçiler kural olarak işverenlerinin yönetimleri altında faaliyet gösterdiklerinden, işin yapılması sırasında doğan zararlardan sorumlulukları sınırlıdır. İşverenin işleten olması nedeniyle, işletmesel zararlardan sorumlu olması gerektiği kabul edilmiştir. Fakat sınırlı da olsa çalışanların da sorumluluğu bulunmaktadır. Çalışanın gerekli özeni göstermemesi nedeniyle yani kusurlu olarak zarar vermesi halinde, sorumluluğu doğabilecektir. İşin nasıl yapılacağı, o işin niteliğine, yazılı kuralları varsa bu yazılı kurallarına, yoksa o işin geleneğine ve dürüstlük kurallarına göre belirlenir. İşin özenle yapılıp yapılmadığı tüm bu kurallara göre belirlenir. Bunun sonucunda ortaya bir zarar çıkmış olsa da işçi sorumlu tutulamayacaktır.
İşin yapılma şekline ilişkin kuralların kesin olmadığı durumlarda iş görme borcunun özensiz yerine getirildiğinin ispatı zordur. Çalışanın
2025 - 2030 arasında işgücü piyasasının nasıl şekilleneceğini araştıran Dünya Ekonomik Forumu bir rapor hazırladı. Rapora göre söz konusu dönemde 170 milyon yeni iş yaratılması beklenirken, 92 milyon işin kaybolacağı tahmin ediliyor. Peki hangi işler öne çıkacak? Hangileri geri planda kalacak? Yakından inceleyelim...
Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum) tarafından yayınlanan ‘2025 İşlerin Geleceği Raporu’, küresel iş dünyasının geleceğine ışık tutuyor. Rapor, 1.000’den fazla işverenin görüşlerini, 22 endüstri kümesi ve 55 ekonomiyi kapsayan analizlerini bir araya getiriyor. 14 milyondan fazla çalışanı temsil eden bu araştırma, teknolojik yenilikler, yeşil dönüşüm, jeoekonomik değişimler ve demografik eğilimlerin 2025 - 2030 yılları arasında işgücü piyasasını nasıl şekillendireceğini ortaya koyuyor.
Gelecek, dijitalleşmeden yeşil ekonomiye, ekonomik belirsizliklerden demografik değişimlere kadar çok yönlü bir dönüşümü beraberinde getiriyor. Çalışma hayatındaki bu dönüşüme hazır olmak hem
Çarşamba günü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren torba kanunla çalışma hayatında önemli değişiklikler oldu. Son 20 günde yasalaşan iki torba kanunla yeni yılda çalışma hayatı ile ilgili önemli adımlar atıldı. Bu iki torba kanunda yer almayan ancak yasalaşması beklenen en önemli düzenleme ise en düşük emekli aylığının artırılması.
20 gün içinde hayata geçen iki torba kanunda çalışma hayatının neredeyse bütün kesimlerini ilgilendiren düzenlemeler yer alıyor. Engellilerden genel sağlık sigortası borçlularına, işverenlerden iş güvenliği uzmanlarına kadar herkes için bir düzenleme torba kanunlarda kendisine yer buldu...
- Yabancı öğrenciler için değişenler: Türkiye’de eğitim gören yabancı öğrenciler okullarına kayıt yaptırdıktan sonraki üç ay içerisinde talepte bulunmaları halinde genel sağlık sigortasından yararlanabiliyorlardı. Torba kanun sonrası bu süre herhangi bir eğitim yılının başlangıcından itibaren üç ay içinde talepte bulunmak üzere
İş mevzuatımız işçilerin 7 günlük zaman dilimi içinde en az kesintisiz 24 saat dinlendirilmesini zorunlu kılarak işçilerin hafta tatili hakkını kural altına almıştır. Hafta tatili Anayasal dinlenme hakkı kapsamında işçinin kendisine karşı dahi korunması gereken bir haktır.
Örneğin işçinin fazla çalışma ücreti karşılığında hafta tatilinde çalışmayı kabul etmesi dahi sonucu değiştirmeyip, işçinin bugünlerde çalıştırılması hukuka aykırı olacak, işveren hukuki ve idari yaptırımlarla karşılaşabilecektir. Ayrıca işçinin hafta tatili kullanmadan sürekli çalışması işçi sağlığını ve iş güvenliğini tehdit eden önemli bir risk faktörüdür. Bu nedenle kamusal denetime de tabidir.
Hafta tatilinin devamlı şekilde aynı günde kullandırılması zorunlu olmadığı gibi pazar günü kullandırılması da kural olarak zorunlu değildir. İşveren işin gereğine göre hafta tatilinin gününü değiştirme hakkına sahiptir. Fakat burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, iki hafta tatili arasında en fazla altı gün olmasıdır.