İş sağlığı ve güvenliği alanında yılbaşında çok önemli değişiklik yaşanacak. İşverenlerin işyerlerinde hizmet almak zorunda oldukları işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarının görev süreleri ciddi oranda artacak. Böylece, işverenlerin bütçesine asgari ücretin yanında yeni bir maliyet daha girecek.
İş sağlığı ve güvenliği mevzuatı uyarınca halen “çok tehlikeli” ve “tehlikeli” sınıfta yer alan tüm işyerleri, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminden hizmet almak zorunda. Bu nedenle, tek çalışanı bulunan berber de iş güvenliği uzmanından hizmet almakla yükümlü.
“Az tehlikeli” işyerleri içinse iş güvenliği uzmanı çalıştırma zorunluluğu, çalışan sayısına göre değişiyor. 50 ve daha fazla çalışanı bulunan az tehlikeli işyerleri, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminden hizmet almak zorundayken, 50’den az çalışanı olanlarda bu zorunluluk 1 Temmuz 2016’da başlayacak. Kamu kurumları için de başlangıç tarihi aynı. Bu tarihten sonra tüm kamu kurumlarında da iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi zorunlu olacak.
Hizmetin alımı
İşverenler, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminden iki türlü hizmet alabiliyorlar. İşyerinde iş güvenliği uzmanı veya işyeri hekimi niteliğine sahip çalışan
Asgari ücretteki artışın yanında emeklilerin de yüzünü güldürecek zam haberleri arka arkaya geldi. SSK ve Bağ - Kur emeklilerine 100 TL seyyanen zam konusu netleşti. Memur emeklileri de toplu sözleşme zammı ve enflasyon farkı alacaklar. Ucuz konut sağlamaya ve sosyal güvenlik destek primini kaldırmaya yönelik düzenlemeler de hayata geçtiğinde, emekli aylıklarının ciddi oranda artması söz konusu olacak.
Kim ne kadar zam alacak?
SSK ve Bağ - Kur emeklilerine seyyanen 100 TL zam yapılması konusundaki düzenleme Meclis komisyonundan geçti. Ocak ayından itibaren SSK ve Bağ - Kur emeklilerine 100 TL zam yapılacak. Bu zam sonrası aylığı 1400 TL olan bir emeklinin aylığı ocakta 1500 TL olacak ve temmuz ayına kadar bu şekilde devam edecek. Temmuz ayında enflasyon farkı bu rakam üzerinden hesaplanacak ve maaşlara eklenecek.
Enflasyon farkı netleşmedi
SSK ve Bağ - Kur emeklilerine 2015 yılının ikinci altı ayında gerçekleşen enflasyon oranında da zam yapılacak. Aralık ayı enflasyon rakamı netleştiğinde ikinci altı aylık enflasyon oranı belli olacağı için bu oran doğrultusunda emeklilerin aylıklarında artış olacak. Enflasyon farkının maaşlara yansıması ile emeklinin aylığının enflasyona
Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan reformlar içinde 21 Haziran 2016’ya kadar işçi ve işveren uyuşmazlıklarının hızlı ve kolay bitirilmesi için iş mahkemelerinin yapısı ve işleyişinin gözden geçirilmesi hususu da var. Reform kapsamında, işçi-işveren anlaşmazlıklarında arabuluculuk ön şart haline getirilecek.
Arabulucular, tarafların mahkemeye gitmeden aralarındaki basit uyuşmazlıkları, tarafları anlaştırarak çözüme kavuşturan kişiler. Arabuluculuk sistemi, boşanma davaları, nafaka, velayet, miras uyuşmazlıkları ile ticari uyuşmazlıklar ve telif alacaklarında da devreye giriyor.
Problem arabuluculuk sistemi içinde çözüme kavuşursa; taraflar, uzlaşılan konuda sözleşme yapıyor. Taraflardan birinin sözleşmedeki taahhütlerini yerine getirmemesi durumunda, diğer taraf dava açma yoluna gidebiliyor.
Arabuluculuk metodu tarafların lehine bir düzenleme. İş mahkemelerinde, dava açılırken peşinen alınan gider avansı ve yargı harçları ile karşılaşan işçi, davasını vekil ile de takip etmeyi istediğinde ciddi bir ekonomik külfetle karşı karşıya kalabiliyor. Arabuluculuk sistemi ise çok daha az masraflı. Taraflar arabuluculuk sürecinde herhangi bir harç yatırmayacakları gibi, tebligat,
Askerlik, doğum ve yurtdışı konularında emeklilik borçlanması yapacak olanlar elini çabuk tutsun. Asgari ücret yüzde 30 artınca borçlanma bedelleri de yüzde 30 oranında artacak. Sigortalılar 2015 yılı ikinci altı ayı rakamlarına göre, 1.273,5 TL ile 8.277,75 TL arasında bir tutarı belirleyip, bu belirledikleri tutar üzerinden yüzde 32 oranında borçlanma bedelini SGK’ya ödeyip, borçlanma yapabiliyor.
Bir günlük en az borçlanma bedeli brüt asgari ücret üzerinden 13.58 TL, en yüksek tutar ise brüt asgari ücretin 6.5 katı olan tavan rakamı üzerinden 88.30 TL. Aralık sonuna kadar bu tutarlar arasında kalmak kaydıyla sigortalılar borçlanma bedelini ödeyebilir. Sigortalılar, SGK’nın hesapladığı borçlanma bedelini bir ay içinde ödemek zorunda. Borcun bir seferde ödenmesi gerekiyor. Ödenmezse borçlanma işlemi yapılmıyor.
Asgari ücret etkisi
1 Ocak’tan itibaren asgari ücretin netinin en az 1.300 TL, brütünün 1.645 TL, asgari ücret tavanının 10.692 TL’ye yükselecek olması kesin gibi. Bu şartlarda borçlanma miktarları artacak. Yeni durumda, bir günlük en az borçlanma bedeli 17.56 TL’ye, en fazla borçlanma bedeli ise 114.11 TL’ye çıkacak.
Asgari ücretin artması, borçlanmayla prim gününü tamamlamak
Asgari ücretin 1300 TL’ye çıkması kesin. Alt gelir düzeyinde bulunan yaklaşık 5.5 milyon çalışan için bu artış son derece olumlu. Ücretlerde yüzde 30 - 35 aralığına denk gelen bu yükselmeyle işgücü piyasasında dengeler değişecek. Sadece düşük ücret alanlar değil, tüm ücret kategorilerinde artışlar yaşanacak ve ücretlerdeki bu artışlar önümüzdeki bir - iki yıllık süreçte olacak.
Asgari ücret artışıyla ortaya çıkan işveren maliyetlerini dengelemek bakımından hem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, hem de Maliye Bakanlığı değişik formüller üzerinde çalışıyor. Her iki bakanlıkta da bürokratlara yeni formüller hazırlamaları için talimat verildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bürokratları daha önce bizim de bu köşeden duyurduğumuz gibi, “işveren sigorta prim payında ne yapabiliriz ve işveren prim teşviki artırılabilir mi” soruları çerçevesinde bir arayış içerisinde.
İndirim pazarlığı
Asgari ücret artışının beraberinde SGK’nın prim gelirlerini de artırcak olması bürokratların daha kolay karar verip Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na bir formül sunma imkânını artırıyor. Öne çıkan çözüm yüzde 5 prim indiriminden yararlanan işverenlerin indirim oranının yüzde 7-8’e çıkarılması.
Eğe
Başbakanın açıkladığı eylem planı makro ekonomik tedbirlerden ziyade sosyal politika ekseni daha güçlü olan düzenlemeler içeriyor. Gençler, kadınlar ve emeklilere ilişkin seçim vaatleri ilk üç ay içerisinde hayata geçecek gibi görünüyor. Diğer yandan eylem planında “Çalışma Barışı Paketi” adı altındaki tedbirler içerik olarak hem İş Kanunu’nda, hem de sosyal güvenlik kanununda önemli değişikliklerin yapılmasına neden olacak.
Taşerona kadro
Kamuda asıl işi yapan taşeron işçilerinin kadroya geçirilmesi takvimi Başbakanın açıkladığı eylem planı ile netleşmiş oldu. Yaklaşık 200 bin çalışan için kadro tahsisi 2016’ın ilk üç ayı içerisinde gerçekleşecek. Bu konuda ilk olarak Maliye Bakanlığı’nın hazırlamakta olduğu yönetmelik bekleniyor, Bakanlar Kurulu kararıyla kimlerin kadro alacağı bu takvime göre netleşecek.
Yardımlara çeki düzen
Sosyal yardımlarda çok fazla hukuki metin var. Pek çok kişi faydalanabileceği yardımların varlığından habersiz. Başbakan Bütünleşik Sosyal Yardım Sistemi’nin etkin bir şekilde kullanılmaya başlanacağını ve Aile Sosyal Yardım Destek Programı’nın hayata geçeceğini ifade etti. Bu sayede hem sosyal yardımlarda şeffaflık sağlanacak, hem de aile temelli bir sosyal
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından yayımlanan ve emeklilik sistemini konu alan son rapora göre, emeklilik sistemleri ne yazık ki, gelecek kuşaklar için bugünkü kadar cömert olmayacak. Bu sebeple, gelecekte emekliliğe hak kazanmış çok sayıda kişi yoksulluk riskiyle karşı karşıya gelebilir. Türkiye açısından tamamlayıcı emeklilik sistemlerinin hükümet programına girmesi bir tesadüf değil.
Bir Bakışta Emeklilik 2015 Raporu’ndan görülüyor ki, OECD üyesi ülkelerin yaklaşık yarısı, mevcut emeklilik sistemlerinin uzun vadede sürdürülebilir olması amacıyla özellikle son 2 yılda çeşitli tedbirler almış durumda. Bununla birlikte, üye ülkelerin üçte birinde sosyal güvenlik ağını güçlendirmek ve emekliler içindeki kırılgan gruplara yardım etmek için önemli adımlar atılmış.
Raporda pek çok ülkede 65 olan emeklilik yaşının 67’ye yükseltildiği ifade ediliyor. Dahası, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, İrlanda, İtalya ve İngiltere gibi ülkelerde emeklilik yaşının 70’e yükseltilmesinin planlandığı da belirtilmiş. Ortalama yaşam sürelerinin uzaması, sağlık alanında yaşanan gelişmeler ve sosyal güvenlik sistemlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması gerekliliği nedeniyle
Taşeron işçilerin gözü kulağı Bakanlar Kurulu’nun hazırlayacağı listede. Seçim öncesi verilen vaatler kapsamında, seçimin hemen sonrasında ilk 100 gün içerisinde çözülecek sorunlar içerisinde taşeron konusunun da yer alması nedeniyle heyecan dorukta. Kamu kurumlarında asıl işi yapan taşeronlar kendilerine kadro verilmesi için bir an önce harekete geçilmesini istiyor. Yardımcı işleri yapanlar da müjde peşinde.
Kamuda yaklaşık 650 bin taşeron işçi bulunuyor. Bu işçilerin 200 bininin asıl işlerde çalıştıkları tahmin ediliyor. Dolayısıyla, üç taşeron işçisinden yalnızca bir tanesinin kadroya geçirilmesi söz konusu olacak. Ancak Bakanlar Kurulu’nun hazırlayacağı yardımcı işler listesi dar tutulursa, daha fazla taşeron işçisine kadro yolu açılabilir. Diğer yandan, kamuda yardımcı işleri yapan taşeron işçilerin beklentisi, ayrım olmaksızın bütün taşeron işçilerin kadroya geçirilmesi yönünde. Öyle ki, beni üniversitede ziyarete gelen Kamu Taşeron İşçileri Platformu üyeleri de beklentilerinin bu yönde olduğunu ifade ettiler.
‘Herkese kadro...’
Taşeron işçilerinin oluşturduğu platform, seçim öncesindeki vaadin bütün taşeronları kapsadığını, bunun hayata geçirilmesi gerektiğini ve