Gündemde ‘güvenceli esneklik’ konusu var

10 Şubat 2016

Çalışma hayatının önümüzdeki günlerde en çok tartışacağı konu, özel istihdam bürolarına geçici iş ilişkisi kurma hakkının tanınması olacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, hafta sonu yaptığı açıklamalarla önümüzdeki dönemin çalışma hayatı açısından hareketli geçeceğinin sinyallerini verdi. “Güvenceli esneklik” modelinin hayata geçirilmesinden kıdem tazminatına kadar pek çok konuda önemli açıklamalarda bulundu. En önemlilerinden biri de, bugünlerde Meclise sevk edilecek kanun taslağıyla “güvenceli esneklik” modelinin hayata geçirilmesi kapsamında özel istihdam bürolarına geçici iş ilişkisi kurma hakkı tanıyan, uzaktan çalışmayı İş Kanunu’na dahil eden düzenlemelerdi. Peki, güvenceli esneklik ne demek, çalışma hayatına ne getirir?
Özel istihdam büroları ülkemizde zaten var olan kurumlar. Özel istihdam büroları, aynen İŞKUR gibi iş bulmaya aracılık eden ve özel sektörde faaliyet gösteren şirketler. Yeni düzenlemeyle, özel istihdam büroları, işçilerle doğrudan iş sözleşmesi imzalayarak bu kişileri istihdam edecek ve talep eden işverenlere bu işçileri devredebilecek. Böyle olunca da, kendisi işçi istihdam eden ve bu işçileri dönem dönem eden işverenlere kiralayan bir yapı söz

Yazının Devamı

‘Kronik kırılgan istihdama’ dikkat

7 Şubat 2016

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), her yıl olduğu gibi, küresel istihdam eğilimlerine ilişkin görüş ve öngörülerini içeren raporunu geçtiğimiz hafta yayınladı. “Küresel İstihdam Eğilimleri ve Sosyal Görünüm 2016” Raporuna göre, işgücü piyasası için önümüzdeki yıl da zorlu geçecek.

ILO raporunda, yüksek işsizlik oranlarının tüm dünyayı etkisi altına almaya devam ettiği, bunun yanında yükselen ve gelişmekte olan ülkeler açısından da kronik kırılgan istihdamın büyük problem yarattığı hususları üzerinde duruluyor.

ILO tahminlerine göre, 2015 yılında tüm dünyada 197.1 milyon işsiz var. Bu rakam, 2007 yılı, yani küresel ekonomik kriz öncesi ile karşılaştırıldığında, işsizlikte 27 milyonluk bir artış anlamına geliyor. Dahası, 2016 yılında bu rakama yaklaşık 2.3 milyon kişi daha eklenecek ve işsiz sayısı küresel düzeyde 199,4 milyona ulaşacak. 2017 yılı geldiğinde de işsizlik azalmayacak ve ILO’ya göre 1.1 milyon kişi daha işsiz kalacak.

‘Yükselen’ endişe

ILO Genel Direktörü Guy Ryder, Türkiye’nin de aralarında olduğu yükselen ekonomilerdeki belirgin ekonomik yavaşlamanın işgücü piyasası üzerinde doğrudan etkisi olduğunu belirtiyor. Gerek gelişmekte olan gerekse gelişmiş

Yazının Devamı

Yeni mezuna prim muafiyeti

4 Şubat 2016

1 Ocak 2012’de genel sağlık sigortası yürürlüğe girince Türkiye’de ikamet eden herkes genel sağlık sigortalısı oldu. Sigortalı olarak çalışanlar ve bir sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişiler açısında genel sağlık sigortalısı olmak ek bir maliyet yaratmadı. Ancak sigortalı olarak çalışmayan ve bakmakla yükümlü olunan kişi statüsü sona erenlerin gelir testine girmesi gerekiyor. Gelir testi sonucunda hiçbir geliri olmayan veya geliri asgari ücretin üçte birinden düşük olanların primleri devlet tarafından ödeniyor. Bugünlerde Meclis Genel Kurulunda görüşülmekte olan kanun tasarısı ile yeni mezunların gelir testi çilesi bitiyor.


Kim test yaptıracak?

Bakmakla yükümlü olunan kişi statüsü sona erenlerin, işsiz kalanların, isteğe bağlı sigorta primi ödemeyi bırakanların, malullük dul veya yetim aylığı kesilenlerin gelir testi yaptırması zorunluluğu söz konusu. Dolayısıyla, çalışmaktayken işsiz kalanların, askerden dönenlerin, liseden veya üniversiteden mezun olanların gelir testi yaptırmaları gerekiyor. Bu kişiler gelir testi yaptırmazlarsa adlarına her ay prim borcu birikiyor.

Bir sigortalının eşi kaç yaşında olursa olsun bakmakla yükümlü olunan kişi statüsündedir ve eşi çalışmaya

Yazının Devamı

Sosyal güvenlikte sistem güvende mi?

2 Şubat 2016

Sosyal güvenlik sistemleri genel anlamda aktüeryal dengenin sağlanmasının gerekli olduğu, diğer yandan da devlet desteği ile prim açıklarının kapatıldığı bir yapıdadır. Yani, esas olarak çalışanlar prim ödeyerek emeklileri finanse etmektedir ancak bu dengenin kurulamadığı anda devletin devreye girerek sistemin açıklarını kapatması söz konusudur. Sistemin dengesinin kalıcı olarak bozulması hem çalışanları, hem de emeklileri riske atar. Bu nedenle, sosyal güvenlik sisteminin mali dengesi çalışanların geleceği açısından çok önemlidir.

2002’den bu alanda ciddi dönüşüm yaşanıyor. Bu dönüşümün temel amacı, sosyal güvenlik sisteminin mali dengesinin sağlanmasıydı. Bu süreçte emeklilik yaşlarının yükseltilmesi gibi olumsuz sonuçlar doğuran gelişmeler de yaşandı. Ancak sistemin mali dengeye kavuşması, sürdürülebilirliği açısından çok önemlidir. Sosyal güvenlik sistemi sürdürülebilir hale gelmezse emekli olmanın da bir anlamı kalmayacaktır.

SGK karşılıyor

2003’de SGK’nın gelirleri giderlerinin ancak yüzde 67.5’ini karşılayabiliyordu. Açık 13.4 milyar TL’ydi. Bugün karşılama oranı yüzde 93.5. Açık 13.8 milyar TL. SGK, kendi kendisini finanse edebilen bir kurum haline geldi. Sistemin finansal

Yazının Devamı

120 bin işçiye piyango vuracak

31 Ocak 2016

Türkiye’de çalışma yaşamının en önemli sorunları arasında yer alan taşeron işçilik konusunda takvim belli oldu. Maliye Bakanı Naci Ağbal tarafından kamuda çalışan taşeron işçilerin kadroya geçirilmesi amacıyla hazırlanmakta olan yasal düzenlemenin 21 Mart’a kadar Meclis Genel Kurulu’na getirileceğinin açıklanması sonrasında, taşeron işçileri heyecanla beklemeye başladı. Şimdi en çok merak edilen soru, kimlerin kadroya geçirileceği.

Taşeron işçilerin hangi işlerde çalışabileceğinin tespit edilebilmesi için öncelikle Bakanlar Kurulu’nun kamuda ihale ile hizmet alınabilecek yardımcı işleri belirlemesi gerekiyor. Söz konusu liste belirlendikten sonra listede yer alan işler dışında kamuda ihaleyle hizmet alımı yapılamayacak.

Mevzuat uyarınca, kamu veya özel sektör fark etmeksizin yalnızca ‘yardımcı işler’ ve ‘teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde’ taşeron işçi çalıştırılabiliyor. Bunun dışında, bir işveren asıl işin bir bölümünü veya tamamını taşerona veremez. Ancak ne yazık ki, geçtiğimiz dönemlerde kamuda taşeron işçi çalıştırılamayacak işlerde de taşeron işçi çalıştırılmasıyla karşı karşıya kalınmıştı.


90-120 bin kişi

Bakanlar Kurulu tarafından yardımcı işler listesi

Yazının Devamı

'Kıdemde kayıp yok'

28 Ocak 2016

Çalışma Bakanı Soylu, kıdem tazminatı fonunu Milliyet’e anlattı. Buna göre, fona katılım isteğe bağlı. Tazminatın hesabı ise 30 gün üzerinden...

Soylu, “Hayalimiz, hafta sonları ailenin bir araya gelip kıdem tazminatı fonunun kendilerine ait hesabında ne kadar para biriktiğine bakması” diyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, önümüzdeki dönemdeki yol haritasını Milliyet’e açıkladı. Bakanlıkta bir araya geldiğimiz Soylu, kıdem tazminatından esnek çalışmaya kadar milyonların merakla beklediği konulardaki son gelişmeleri anlattı.-Sayın Bakanım, bu yılın gündemi, kıdem tazminatı...

“Hem Sayın Cumhurbaşkanımızın, hem de Sayın Başbakanımızın açık talimatı var: Bu konuları sosyal diyalog mekanizmaları içinde çözeceğiz. Her tarafın farklı görüşleri olabilir. Önemli olan ortak aklı temsil eden bir sistem kurmak.

Yüzde 86 kıdemsiz

Mevcut yapıda, 100 kişiden 86’sı kıdem tazminatını alamıyor. 13 milyon 990 bin kişinin 4a’lı çalıştığı bir ülkede 16 milyon işten çıkış bildirgesi varsa, burada bir sorun olduğu ortaya çıkıyor. Kıdem tazminatı fonu, bu güvenceyi gerçekleştirecek.

Mevcut sistem, çalışma hayatımız açısından ciddi

Yazının Devamı

‘İŞ’TE Y KUŞAĞI 10 YILLIK OLDU

27 Ocak 2016

Bugüne kadar karakteristik özellikleri, toplumsal yaşamdaki davranış kalıpları ve iş hayatındaki varlıkları açısından çok sayıda araştırmaya konu olan Y kuşağı, çalışma hayatında 10 yılını doldurdu.

Hatta Y kuşağının temsilcileri çoktan üst yönetim kademelerine doğru yol almaya başladı. Y kuşağının iş dünyasındaki talepleri, bakış açıları ve yaklaşımları ile beklentileri zaman içinde değişiyor. İşte dünya çapında bir danışmanlık firması olan Deloitte tarafından 29 ülkede, 7 bin 800 kişinin katılımıyla bu sene dördüncüsü gerçekleştirilen ‘Y Kuşağı Araştırması’ ile Y kuşağı temsilcilerinin iş dünyasındaki yaklaşımları ile beklenti ve talepleri ortaya konuluyor.

Kim bunlar?

Y kuşağı 1980 sonrasında doğan kişileri tanımlamak için kullanılıyor. Bununla birlikte, 1990’lı yılların sonuna kadar doğmuş olanları, bu kuşağa dahil etmek mümkün. Milenyum olarak adlandırılan 2000’li yılarda ise yeni bir kuşak ortaya çıkıyor: “Z kuşağı.”

Araştırmada, 1982 ve sonrasında doğan kişiler “y kuşağı” içinde ele alınıyor. 1982 ve sonrasında doğmuş olan katılımcıların genel özellikleri; eğitimli, daha çok büyük ölçekli ve özel sektörde faaliyet gösteren firmalarda tam zamanlı çalışan kişiler olmaları.

Yazının Devamı

ZAMLARDAN SONRA EMEKLİLER MUTLU MU?

24 Ocak 2016

Her yılın ocak ve temmuz ayları emekliler için zam ayıdır. Ancak bu yıl hem 100 TL seyyanen zam, hem enflasyon farkı, hem de sosyal güvenlik destek primi kalkacağı için emeklilerin maaşında pek çok artış olacak. Memur, SSK ve Bağ-Kur emeklileri için zamlar farklılaşınca emekliler ‘acaba maaşım artmadı mı’ düşüncesine kapıldı. Hangi emekliler için hangi zamlar yapılacağı ve SGDP kalkınca kimlerin maaşı artacağı konusunda kafalar karışık.


Seyyanen 100 TL

1 Ocak 2016 tarihinden itibaren SSK ve Bağ-Kur emeklilerine 100 TL seyyanen zam yapıldı. Bu zam sonrası maaşı 1200 TL olan emeklinin maaşı 1300 TL oldu. Zam seyyanen uygulandığı için maaşı düşük olan emeklilere de, yüksek olan emeklilere de 100 TL zam yapıldı. Diğer yandan, bu zam yıllık 1200 TL’ye geliyor. Yani, ocak ayında maaşına 100 TL zam yapılan emekliye şubat ayında yeniden 100 TL zam yapılmayacak. Temmuz ayına kadar zam sonrası artan maaşını alan emekliye temmuzda enflasyon farkı bu maaşı üzerinden uygulanacak. Diğer yandan, memur emeklileri 100 TL’lik seyyanen zamdan yararlanamayacaklar. 100 TL’lik zam yalnızca SSK ve Bağ-Kur emeklilerini kapsıyor.


Enflasyon farkı 3.86

SSK ve Bağ-Kur emeklilerine 2015 yılı temmuz-aralık

Yazının Devamı