Cem Kılıç

Cem Kılıç

cem.kilic@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), her yıl olduğu gibi, küresel istihdam eğilimlerine ilişkin görüş ve öngörülerini içeren raporunu geçtiğimiz hafta yayınladı. “Küresel İstihdam Eğilimleri ve Sosyal Görünüm 2016” Raporuna göre, işgücü piyasası için önümüzdeki yıl da zorlu geçecek.

ILO raporunda, yüksek işsizlik oranlarının tüm dünyayı etkisi altına almaya devam ettiği, bunun yanında yükselen ve gelişmekte olan ülkeler açısından da kronik kırılgan istihdamın büyük problem yarattığı hususları üzerinde duruluyor.

Haberin Devamı

ILO tahminlerine göre, 2015 yılında tüm dünyada 197.1 milyon işsiz var. Bu rakam, 2007 yılı, yani küresel ekonomik kriz öncesi ile karşılaştırıldığında, işsizlikte 27 milyonluk bir artış anlamına geliyor. Dahası, 2016 yılında bu rakama yaklaşık 2.3 milyon kişi daha eklenecek ve işsiz sayısı küresel düzeyde 199,4 milyona ulaşacak. 2017 yılı geldiğinde de işsizlik azalmayacak ve ILO’ya göre 1.1 milyon kişi daha işsiz kalacak.

‘Yükselen’ endişe

ILO Genel Direktörü Guy Ryder, Türkiye’nin de aralarında olduğu yükselen ekonomilerdeki belirgin ekonomik yavaşlamanın işgücü piyasası üzerinde doğrudan etkisi olduğunu belirtiyor. Gerek gelişmekte olan gerekse gelişmiş ekonomilerde giderek artan sayıda kadın ve erkeğin işsiz kalmamak adına düşük ücretli işleri kabul etmek zorunda kalması, Ryder’in sözüne ettiği etkinin ipuçları arasında.

ILO raporunda, iş kalitesinin çalışma hayatı açısından hala önemli bir gündem olarak yerini koruduğu vurgulanıyor. Bu açıdan, yoksulluk oranları genel olarak azalmakta olsa da, gelişmekte olan ülkelerde çalışan yoksul sayısı açısından bir süredir görülen düşüş hız kesmiş durumda.

Kayıtdışı istihdam

ILO’nun karşılaştırmalı verileri itibarıyla kayıt dışı istihdamın tarım dışı istihdam içindeki payının, gelişmekte olan ve yükselen ekonomilerin yaklaşık yarısında yüzde 50’yi aştığı görülüyor. Bu, söz konusu ülkelerde tarım dışı sektörlerde çalışan her iki kişiden birinin herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı olmadığı, yani sosyal güvencesi bulunmadığı anlamına geliyor. Bu ülkelerin üçte birinde, çalışanların yüzde 65’inden fazlası kayıt dışı istihdam içinde yer alıyor.

Haberin Devamı

İnsana yakışır işler

ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinde, küresel ekonomik kriz dönemi ve hemen sonrası ile karşılaştırıldığında işsiz sayısında bir düşüş olduğu açık.

Ancak hala küresel düzeyde çok sayıda insan her sabah işsizlik kabusuna uyanıyor. İşsizlik baskısı altında bunalan pek çok insan ve özellikle de gençler, toplumsal gerilimlerin ortaya çıkmasına yol açıyor. Eğer dünyanın daha iyi bir yer olmasını istiyorsak, ILO raporunda da belirtildiği üzere, bir an önce insana yakışır iş fırsatlarını artırmamız şart! Bunun için de ekonomik büyümeyi ateşlemeye, istihdamı güçlendirmeye ve eşitsizliği minimuma indirmeye yönelik sosyal politikalara odaklanılması gerekiyor.

Türkiye için öngörü raporu

Raporda ILO’nun Türkiye için işsizlik tahminlerinin 2015 yılı için yüzde 10.3, 2016 yılı için yüzde 10.5 ve 2017 yılı için yüzde 10.4 olduğu görülüyor. Bununla birlikte, raporun “mülteci krizi” başlıklı bölümünde Türkiye’de bulunan Suriyeli mültecilerin sayısının 2.3 milyona ulaştığı belirtiliyor. Göç İdaresinin verilerine göre halihazırda Türkiye’de bulunan Suriyelilerin sayısı 2.3 milyonu çoktan geçmiş durumda.

Haberin Devamı

Diğer taraftan, Türkiye ne yazık ki, raporda tarım dışı sektörlerdeki kayıt dışı istihdam oranı açısından öne çıkan ülkeler arasında sayılmış.

ILO’ya göre, Türkiye’nin de içinde bulunduğu kayıt dışı istihdamın yüksek olduğu ülkelerde kayıtlılığı teşvik etmeye yönelik makro ekonomik politikalar ve işgücü piyasası politikaları yürütmek gerekiyor. Raporda ayrıca, Türkiye’nin kendi bölgesi içindeki Ermenistan ve Rusya ile birlikte gelir eşitsizliğinin arttığı ülkeler arasında yer aldığı da belirtilmiş.