24 Mayıs Cumartesi... Fatih Terim’in basın toplantısı... Hoca’nın üstünde turkuaz eşofman var.
İçinde de beyaz t-shirt.
Milli Takımı seviyoruz valla billa
O dünlerde TFF Başkanı her maç öncesi “Allah” derdi.
Her şeyi Allah’tan isterdi, beklerdi.
Allah’ın izniyle, Allah’ın isteğiyle...
Bizden de dua beklerdi, halk dua etsin derdi.
Ederdik.
Kendimize göre inançlıyız, imanlıyız hepimiz.
Sonuna kadar verirdik istediğini.
Maç öncesi her şeyi bizden, Allah’dan istiyordu, maçtan sonra futbolculara prim veriyordu.
‘Kıskananlar çatlasın’ diye şarkı bile söyledi milli takım.
Milletin takımı, rakipleri sosyal etkinliklere giderken milletine cevap yetiştirirdi.
Uzatmayalım...
O günler geride kaldı artık.
Galiba.
Çok şükür.
***
Almanya’daki o şahane ortamda bile bir gazeteci Terim’i sinirlendirmeyi başardı.
Hoca, “bazı arkadaşlarımız konuşmak istemiyor medyayla” dedi.
O günlere dönülmesin .
Lütfen.
Kimse kıskanmıyor onları.
Çatlamaz da.
Rahat olsunlar.
Milletin takımı milletle milletin medyasıyla kavga etmesin.
Lütfen.
Milli oldukları için ilgileniyor onlarla millet ve medyası.
Ve...
Onları seviyoruz.
Müsaade etsinler sevmeye devam edelim.
Ya denize ineceğiz, ya scooter’a bineceğiz
Ya denize ineceğiz, ya scootera bineceğiz...
Başka yolu yok.
Bu gidişle...
Küçük cc’li otomatik motosikletlere...
İstanbul’u yönetenler trafiğini düzeltemeyecekler bu gidişle.
Bu belli oldu.
Biz düzelteceğiz bu gidişle...
Bu da belli oldu.
***
Bizim canımız can da, İtalyanın, İspanyolun, Fransızın ki patlıcan mı ?
Banka müdürleri, avukatlar, doktorlar işe giderken üşüyor,ıslanıyor.
Bizimkiler eskiden dalga geçerdi oralara geldiklerinde.
Ne o, koca adam motorla mı gidermiş?
N’apsın.
Aksi halde gidemiyor.
Onların bizim kadar boş vakti yok ki.
Yeşilköy’deki evinden Bakırköy’deki işine arabasıyla gidiyor bizimki.
Erenköy’den Kadıköy’e de...
Arnavutköy’den Yeniköy’e de...
Düzelir mi trafik?
***
Motosiklete binmek tehlikelidir.
Biliyorum.
Hele Türkiye de...
Her an her şey olabilir.
Bunu da biliyorum...
Her an her şey olabilir gibi giderseniz bir şey olmuyor.
Bir zamanlar boğulurlar diye denize sokmazdı ana babalar çocuklarını.
Kaç nesil yüzme öğrenemedi bu yüzden.
Denize düşeninin boğulmasını önlemek için atlayanların çoğu boğulurdu .
***
Hayatımda 3 hayati karar verdim.
1-İtalya’da sanat okumaya karar vermem.
2-Yürümeyen evliliğimi bitirmem.
3-Scooter’e geçmem
Helal olsun bana.
***
Roma’da da, taa o dünlerde de eski model bir Range Rover’ım vardı.
Anam ağlardı sağa sola gitmek için.
Bir gün biri acıdı, Vespa’sını bir kaç günlüğüne bana verdi.
Bir gün kullandım.
Ertesi gün bir tane aldım. Alış o alış.
Ve...
Orada zaten scooter, çamaşır makinesi, buzdolabı gibi.
Evlenirken ya teyze, ya amca alıyor.
***
İstanbul’da hayatımın en mutlu, huzurlu günlerini yaşıyorum.
Haberiniz olsun
Ya denize inin, ya scooter’a binin.
Trafik sizi bitirmeden, siz onu bitirin .
Ve...
Tabii bence.
Fenerbahçe medyadaki ‘anonscuların’ isimlerini niye açıkla-ya-mıyor?
21 Mayıs 2010
'Süper Çöplük'ten nemalanan süper yorumcular, süper başkanlar
14 Mayıs 2010
Ankaragücü ve Trabzon Fenerbahçe'ye yatacak mı, dükkanı kapatalım mı?
7 Mayıs 2010
Galatasaray Liseli olunca insan hakları, 'Jbüşüst liseli' olunca hayvan hakları mı?
30 Nisan 2010