Fenerbahçe kırılma maçını kazandı

17 Şubat 2013

Trabzonspor maçı Fenerbahçe için aslında bir kırılma maçıydı. Bu maçın kaybedilmesi, Galatasaray ile aradaki puan farkının 8-9 puan gibi telafi edilmesi mümkün olmayan bir farka çıkmasına neden olacaktı. Fenerbahçe, bu zorlu deplasmandan 3 puan ile dönerken, aradaki farkı korudu ve 2. sıraya yerleşerek Beşiktaş' ın da önüne geçti.

Maçın 3-0 gibi farklı bir skorla kazanılmasında etkili olan 2 faktör vardı. Birincisi, "futbol şansı", ikincisi ise, Fenerbahçe' nin "futbol doğrularıydı".

Maçın ilk 10 dakikasındaki müthiş Trabzonspor baskısı, Bamba' nın kendi kalesine attığı gol ile son bulunca, maçın seyri de değişti. Fenerbahçe ile ilgili ilginç bir istatistik var. Fenerbahçe bu maç öncesi ligde oynadığı 21 karşılaşmada, ilk golü attığında ya da öne geçtiğinde, sadece 2 gol yemiş. Buna ek olarak, öne geçtiği karşılaşmalarda hiç bir rakibine puan vermemiş. Yani Fenerbahçe ilk golü bulursa, ligde genellikle kaybetmiyor. Bamba' nın kendi kalesine attığı gol ile Fenerbahçe bu istatistiğin de gösterdiği gibi daha rahat, sakin ve organize bir futbol sergilemeye başladı. Aslında maçın kırılma anı, 2. gol oldu. Cristian' ın vuruşunda, top Bamba' ya çarpıp yön değiştirdiğinde,

Yazının Devamı

14 Şubat mağdurları, Bate maçı ve olağan beraberlikler

14 Şubat 2013

14 Şubat' ın Fenerbahçe taraftarları için "sevgililer günü" haricinde bir anlamı vardı. Taraftarın 3 kulvar arasında belki de en büyük başarı beklentisine sahip olduğu "Avrupa Ligi' nde", Belarus' dan avantajlı bir skorla dönebilme olasılığı gerçekleşti ve Fenerbahçe, daha maçın 4. dakikasında 10 kişi kalmasına rağmen bu aşırı soğuk deplasmandan 1 puan ile dönmeyi başardı.

14 Şubat' ta mağdur olan 2 kitle var. Birincisi, Fenerbahçe maçı nedeniyle eşleri, nişanlıları ya da sevgilileri ile özel bir program yapamayan ve bu özel günde beklentileri havada kalan bayanlar. İkincisi ise, bu maç uğruna bayanları yüz üstü bırakan ve maç sonucu hem kötü futbol hem de bayanların sitemleri nedeniyle zor durumda kalan baylar.

Ne yapalım, Fenerbahçe aşkı bu olsa gerek.

Bate maçına gelince, maç son derece ilginç bir maç oldu. Bate hem forma rengi, hem oyun anlayışı, hem de sistem açısından Fenerbahçe' nin karbon kopyası gibi. Tıpkı Fenerbahçe gibi hızlı hücum yapamıyor, bloklar arası kopuk oynuyor, agresif değil, ağır, topsuz oyunda yok ve hatta tıpkı Fenerbahçe gibi pozisyon üretemiyor. Maçın 70 dakikası iki takım birbirlerinden çekinen boksörler gibi sahada karşılıklı dans edip

Yazının Devamı

Fenerbahçe zorlu deplasman serisinde ilk maçı kazandı

10 Şubat 2013

Fenerbahçe üst üste oynayacağı 3 kritik deplasman maçından ilkini kazandı ve 3 puanı cebine koydu. Geriye Bate ve Trabzonspor gibi iki çok zor deplasman kaldı. Peki Fenerbahçe, bu seriden 9 puan ile çıkabilir mi?

Bu futbol ile 9 puan toplamak uzak bir ihtimal gibi gözüküyor. Kuvvetle muhtemel Aykut Kocaman' da bu zorlu iki deplasmandan 1' er puanla dönmenin hesabını yapıyor. Kaybetmemek, hocanın kitabında kazanmaktan önce geliyor.

Mersin İdman Yurdu' na karşı bu sezonki klasik Fenerbahçe' yi izledik. 4-2-3-1 sistemi, 3 pas üst üste yapmakta zorlanan bir takım, formsuz futbolcular Cristian ve Kuyt 'ın banko forma giymesi, Bekir ve Egemen' in hataları ve rakibin tek santraforla Fenerbahçe defansını zorlaması.. Bereket ki, 63. dakikada Nobre sakatlanıp oyundan alındı ve o dakikaya kadar Nobre karşısında dökülen Fenerbahçe tandemi rahat bir nefes aldı.

Aykut Kocaman ısrarla sahada haftalardır dökülen Cristian, Meireles ve Kuyt üçlüsüne forma veriyor. Bu üçlü yerine, Salih, Mehmet Topal ve Mehmet Topuz' a yer verse, daha isabetli pas yapan, dikine giden, topa hükmeden bir takım izlemek mümkün olacak. Ancak hoca bu üçlüden asla taviz vermiyor. Sanırsınız ki her üçüne de

Yazının Devamı

Taraftara ayıp oluyor

3 Şubat 2013

Fenerbahçe taraftarı kendi sahasında, yeni umutlarla geldiği bir karşılaşmada 2-1 mağlup olarak büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Sadece tribünlerde değil, evde, kahvede, kafede gönül verdikleri sarı lacivert renkleri izleyen çocuk, kadın, erkek, işçi, memur, öğrenci, patron, emekli, işsiz herkes kahroldu. Taraftarın sinir sistemi tam anlamıyla harap oldu. Bu tabloyu devam ettirmek ve taraftara bu zulmü reva görmek artık sürdürülebilir bir durum değil. Sabır, kenetlenme, 3 temmuz, 5 Temmuz derken, taraftara artık ayıp olmaya başladı!

Maçın teknik analizi basit. Defans dörtlünüz kötü ve uyumsuz. Cristian ve Kuyt gibi formsuz iki isme 90 dakika sabrediyorsunuz. Üstelik bunları da uzun süre yanlış yerlerde oynatıyorsunuz. Sahada mutlaka olması gereken Salih ve Semih gibi iki formda ismi kenarda tutuyorsunuz. 4-2-3-1 takıntınız nedeniyle solda Sow' u kaybediyorsunuz. Haftalardır formsuz olan Bekir ve Volkan' a ilk 11' de ısrarla forma veriyorsunuz. Orta sahanız Emre dışında tamamen eli belinde bir maç oynuyor. Rakibin tek silahı olan Eneramo' yu iki kişiyle dahi tutmayı başaramıyorsunuz. Bu şekilde de kaybetmeyi sonuna kadar hak ediyorsunuz.

Türkiye' de bu takımın 4-4-2

Yazının Devamı

Yeni transferler sonrası Fenerbahçe

1 Şubat 2013

Transferde en çok ses getiren Galatasaray olsa da, en büyük sürprizi Fenerbahçe yaptı. Belhanda transferi kesinleşti derken, bir anda bu transferden vazgeçip, Emre ve Ziegler ile sözleşme yapan Fenerbahçe, bugün de Pierre Webo' yu renklerine bağladı.

Bu transferler sonrası taraftarların kafasında bazı sorular var. Fenerbahçe' nin oyun sistemi ne olacak? Fenerbahçe' nin futbolu nasıl olacak? Ezeli rakipleri de kadrolarını bir hayli güçlendirmişken, bu transferler yeterli mi? Bu sorulara cevap vermeye çalışalım.

Öncelikle bu transferler Aykut Kocaman' ın kafasındaki kontrollü 4-2-3-1' den uzaklaşmasını sağlamayacaktır diye düşünüyorum. Aykut Hoca 4-2-3-1 ile devam edecektir. Bu sezon Aykut Kocaman bazı maçlarda sergilenen kötü futbol sonrası özellikle ikinci yarılarda yaptığı değişiklikler ile 4-4-2' ye dönüş sinyalleri vermişti. Benzer bir durumun kalan maçlarda da söz konusu olabileceğini düşünüyorum. Fenerbahçe lig maçlarına, 4-2-3-1 ile başlayıp, maçın gidişatına göre 4-4-2 veya 4-3-3' e dönebilecek bir kadro kalitesine ve derinliğine sahip. Hatta kadro derinliği açısından "forvet" mevki hariç, Galatasaray' dan bile avantajlı konumda. Aykut Kocaman' ın elinde hemen her

Yazının Devamı

Sadece üç puan

27 Ocak 2013

Fenerbahçe yine ilk golü yedikten ve ilk devreyi çok kötü bir futbol ile kapattıktan sonra ikinci yarıda bir geri dönüş gerçekleştirdi. Bu durum, gittikçe patolojik ve incelenmesi gereken bir vaka haline geliyor. Elbetteki bu durum, şampiyonluğa oynayan bir takım için kabul edilebilir değil. Bu durumun en büyük sebebi, Aykut Kocaman’ ın kafasındaki oyun sistemi ve felsefenin çağdaş futbolun realitesi ve gerekleri ile uyuşmaması. Takım ne zaman bir maçta farklı bir şablon ve Salih gibi fark yaratan futbolcular ile başarı sağlasa, ertesi hafta hoca, ne yapıp edip klasik sistem ve futbolcu tercihlerine geri dönüyor. Ne hatalardan ders alınıyor, ne de doğrular devam ettiriliyor. Salih bu maçta neden ilk 11’ de değildi bunu anlamak mümkün değil!

Yazının Devamı

Fenerbahçe' nin futbolunu anlamaya çalışmak

26 Ocak 2013

Bu sezon Fenerbahçe' de ilginç ve açıklanması güç bir fenomen yaşanıyor. Gaziantepspor karşılaşması Fenerbahçe adına bu sezon ligde 1-0 yenik duruma düşülen 12. maç oldu. İşin ilginç tarafı, hemen hemen bu maçların tamamında Fenerbahçe ilk yarıları çok kötü bir futbol ile kapattı. İkinci yarılarda ise toparlanan, oyunu daha ciddiye alan ve maçı çevirmeye çalışan bir takım izliyoruz. Bazı karşılaşmalarda maçı çevirmek mümkün olurken, bazı karşılaşmalarda puan almak dahi mümkün olmuyor. Önceki yazılarımda bu fenomeni açıklamaya çalışmış ve bu durumun en büyük nedeninin Aykut Kocaman' ın hatalı sistem ve futbolcu tercihleri olduğunu öne sürmüştüm.

Şimdi tespitleri bir adım öteye götürelim. Bir önceki kupa karşılaşmasında Gaziantepspor' dan çok daha güçlü bir Bursaspor' a karşı takımı maçın büyük kısmında 4-4-2 ile oynatan, formda Semih ile genç yetenekler Salih ve Beykan' a forma veren Aykut Kocaman' ın futbol adına doğruyu bulduğunu ve bu doğruyu sürdüreceğini düşünmüştük. Ancak beklenenin tam tersi oldu ve Kocaman, bir sürü eksiği olan Gaziantepspor' a karşı, o artık alıştığımız defansif 4-2-3-1 sistemi ve formsuz Kuyt, Cristian ve Mehmet Topal tercihleri ile sahaya çıktı.

Yazının Devamı

Fenerbahçe' den tarihi kurumsallaşma adımı- 1

25 Ocak 2013

Özellikle son 14 yılda, başta sayın Aziz Yıldırım olmak üzere, Fenerbahçe yönetimleri, Fenerbahçe' ye çok büyük hizmetler verdiler. Fenerbahçe için bir vizyon ortaya koydular. Bu daha önce hiç bir spor kulübü tarafından yapılmamıştı.

Bu vizyon çerçevesinde, sayın Aziz Yıldırım ve ekibi, tesisleşmeden, merchandisinge (lisanslı ürün pazarlaması), flaş transferlerden, finansal gelir getirici pek çok uygulamaya kadar önemli işler başardılar. Fenerbahçe taraftarına "taraftar" kimliği kazandırdılar. Fenerbahçe' yi Avrupa standartlarına yaklaştırdılar. Camiayı bütünleştirdiler. Dünyanın önemli yıldızlarına forma giydirdiler. Sadece profesyonel branşlar değil, amatör branşlara da büyük yatırımlar yaparak bir "futbol kulübü" algısını "spor kulübü" algısı ile değiştirdiler. Türk sporuna büyük katkılar yaptılar.

Elbette, bu büyük işleri başarırken yaptıkları hatalar da oldu. Özellikle sportif açıdan hatalı hoca ve transfer politikaları, altyapıya "eskiye oranla daha iyi olsa da" akıllı yatırıımlar yapılmaması, altyapıdan gelen oyuncuların kolay kaybedilmesi, diğer camialar ile ilişkilerin bozulması, özellikle futbolda net ve büyük hedefler belirlenmemesi, bu yönde yatırımlar

Yazının Devamı