14 Şubat' ın Fenerbahçe taraftarları için "sevgililer günü" haricinde bir anlamı vardı. Taraftarın 3 kulvar arasında belki de en büyük başarı beklentisine sahip olduğu "Avrupa Ligi' nde", Belarus' dan avantajlı bir skorla dönebilme olasılığı gerçekleşti ve Fenerbahçe, daha maçın 4. dakikasında 10 kişi kalmasına rağmen bu aşırı soğuk deplasmandan 1 puan ile dönmeyi başardı.
14 Şubat' ta mağdur olan 2 kitle var. Birincisi, Fenerbahçe maçı nedeniyle eşleri, nişanlıları ya da sevgilileri ile özel bir program yapamayan ve bu özel günde beklentileri havada kalan bayanlar. İkincisi ise, bu maç uğruna bayanları yüz üstü bırakan ve maç sonucu hem kötü futbol hem de bayanların sitemleri nedeniyle zor durumda kalan baylar.
Ne yapalım, Fenerbahçe aşkı bu olsa gerek.
Bate maçına gelince, maç son derece ilginç bir maç oldu. Bate hem forma rengi, hem oyun anlayışı, hem de sistem açısından Fenerbahçe' nin karbon kopyası gibi. Tıpkı Fenerbahçe gibi hızlı hücum yapamıyor, bloklar arası kopuk oynuyor, agresif değil, ağır, topsuz oyunda yok ve hatta tıpkı Fenerbahçe gibi pozisyon üretemiyor. Maçın 70 dakikası iki takım birbirlerinden çekinen boksörler gibi sahada karşılıklı dans edip durdular. Birbirlerine fiske vurmaya niyetleri yok gibiydi. Rakibi 10 kişi kalsa, Fenerbahçe' de Bate' den farklı oynamazdı. Ruh ikizleri gibiydiler. Maç 550 dakika oynansa eşitlik bozulmazdı. Fenerbahçe' nin maçı sıfır pozisyon, Bate' nin ise 1/2 pozisyon ile tamamladığını not düşmek gerek. Gerçekten de Avrupa futbol tarihinin en kötü ve sıkıcı maçlarından bir tanesi olarak tarihe geçti.
Bate Borisov takımını Türkiye Super Ligi' ne alsak, bazı maçlarda Fenerbahçe yerine Bate oynasa, iki takım arasındaki farkı kimse anlamaz. Webo ve Sow' da olmasa, iki takımı birbirlerinden fiziksel olarak ayırmak da mümkün değil. Enteresan bir futbol fenomeni işte. Aykut Hoca' nın Fenerbahçesi, bu Bate' ye tıpatıp benziyor.
Normalde Bate, son derece sıradan, vasat ve orta alt düzey bir takım. Gruptaki AEK Limasol' den hiç bir üstün yanı yok. Ancak, Fenerbahçe' de Aykut Kocaman' ın oyun sistemi ile son derece sıradan ve üretkenlikten uzak bir takıma dönüşüyor.
Meireles kardeşimiz hakkında fazla birşey söylemek istemiyorum. Bu üçüncü profesyonellik dışı hareketi oldu. Sanıyorum, Türkiye' de ve Fenerbahçe' de mutlu değil ve bu psikolojisini olumsuz etkiliyor. Hem fizik, hem teknik hem de psikoloji olarak çok kötü durumda. Ayrıca bu tür hareketleri yapması bir başka sorunu da gözler önüne seriyor. Fenerbahçe' de disiplin ve otorite yok. Bu otorite boşluğu Meireles ve diğerlerine bu tür davranışlar içine girme cesareti veriyor. Hoca, otorite kuramayınca ya bu tür saha içi disiplinsizlikler ya da saha dışı tepkilere maruz kalıyor. Burada Aykut Kocaman' ın ne kadar iyi bir insan olursa olsun, bu iyi niyeti ve yumuşak başlılığının kötüye kullanıldığı yönünde bir izlenime kapılıyoruz. İyi insan olmak, iyi hoca olmaya ve takım üzerinde otorite sağlamaya maalesef yetmiyor. Peki Meireles hatalı değil mi? Elbette hatalı. Aykut Hoca yerinde olsam, Meireles ile yolları bugün ayırır ve Salih' i kazanma yoluna giderdim. Bu saatten sonra, Meireles' ten Fenerbahçe' ye asla fayda gelmeyecektir.
Aykut Kocaman' ın bu futbolunun diğer bir ilginç yanı, Fenerbahçe taraftarının bu kötü futbol ve beraberliklere alışması ve bu durumun normalleşmesi. Yani ben dahil, pek çok Fenerbahçe' li artık maçlara beraberlik beklentisi ile çıkıyor. Elbette bu durumun, normalleşmesi başlı başına bir anormallik. Bunda Aykut Hocaya destek veren kitlenin, diğer kitleler üzerindeki mahalle baskısı da etkili oluyor.
Fenerbahçe ile Bate normal koşullarda 100 maç yapsalar, 90' ı berabere biter. Birbirlerinden hiçbir farkları yok. Kadıköy' deki maç seyircisiz oynanacağından, seyirci avantajı söz konusu olmayacak. Bu durumda, bu maçtan tek farkı 11' e 11 oynanacak olması olacak. Tahminim, bu maçın normal süresi berabere biter. Maçın penaltılara kalma ihtimali az değil. Maç uzasın, ya da uzamasın, penaltılara kalsın ya da kalmasın, Fenerbahçe ruh ikizini eleyecektir. Futbol mantığı böyle söylemese de, taraftar duygusallığı bizi bu beklentiye sevk ediyor.