Trabzonspor maçı Fenerbahçe için aslında bir kırılma maçıydı. Bu maçın kaybedilmesi, Galatasaray ile aradaki puan farkının 8-9 puan gibi telafi edilmesi mümkün olmayan bir farka çıkmasına neden olacaktı. Fenerbahçe, bu zorlu deplasmandan 3 puan ile dönerken, aradaki farkı korudu ve 2. sıraya yerleşerek Beşiktaş' ın da önüne geçti.
Maçın 3-0 gibi farklı bir skorla kazanılmasında etkili olan 2 faktör vardı. Birincisi, "futbol şansı", ikincisi ise, Fenerbahçe' nin "futbol doğrularıydı".
Maçın ilk 10 dakikasındaki müthiş Trabzonspor baskısı, Bamba' nın kendi kalesine attığı gol ile son bulunca, maçın seyri de değişti. Fenerbahçe ile ilgili ilginç bir istatistik var. Fenerbahçe bu maç öncesi ligde oynadığı 21 karşılaşmada, ilk golü attığında ya da öne geçtiğinde, sadece 2 gol yemiş. Buna ek olarak, öne geçtiği karşılaşmalarda hiç bir rakibine puan vermemiş. Yani Fenerbahçe ilk golü bulursa, ligde genellikle kaybetmiyor. Bamba' nın kendi kalesine attığı gol ile Fenerbahçe bu istatistiğin de gösterdiği gibi daha rahat, sakin ve organize bir futbol sergilemeye başladı. Aslında maçın kırılma anı, 2. gol oldu. Cristian' ın vuruşunda, top Bamba' ya çarpıp yön değiştirdiğinde, Trabzonspor açısından maç bitmişti.
Trabzonspor Fenerbahçe' den hemen her mevkide daha kötü bir ekip. Futbol takımı olarak 1 gömlek daha üstün olan Fenerbahçe' nin maçı kazanması elbette düşük bir ihtimal değildi. Ancak, bu maçın kazanılmasında şans faktörünün büyük etkisi oldu. Fenerbahçe haftalardır kötü oynarken, bu karşılaşmada üstelik de ekstra motivasyonla sahaya çıkacak Trabzonspor karşısında en azından benim favorim değildi. Oyuncu kalitesi birebirde daha iyi olan ve şansı yaver giden takım kazanmış oldu.
Fenerbahçe' nin kazanmasına neden olan 2. faktör ise özellikle 1. golden sonra takım olarak futbolun doğrularını yerine getirmeleriydi. Fenerbahçe, bu karşılaşmada Cristian-Emre- Mehmet Topal üçlüsü ile orta sahayı iyi parselledi ve savunma yönünde rakibe pas yapacak alan bırakmadı. Aynı üçlü hücum yönünde etkili olmasa da verimli bir performans sergilediler. Bu gece, oyuna etki eden diğer önemli unsur, Gökhan ve Kuyt ' ın ekstra performanslarıydı. Sadece sağ kanatta değil, sahanın her yerinde rakibi kovaladılar, top çaldılar, pas trafiğine girdiler ve müthiş bir efor sarfettiler. Şu istatistik ilginç; Trabzonspor' un sağ kanattan gol yeme oranı %8 iken, sol kanattan gol yeme oranı %26,3. Bu istatistik ortadayken, Fenerbahçe' nin sağ kanadının müthiş bir performans göstermesi, gollerin 2 tanesinin bu kanattan gelmesine neden oldu. Fenerbahçe' nin bugün kazanmasında etkili olan diğer unsur ise Webo ve Emre' nin takımın pozisyon bulmasında ve ileri doğru çıkabilmesindeki katkıları oldu. Webo ve Emre ile Fenerbahçe daha ne yaptığını bilen bir takım haline geldi.
Fenerbahçe, bu maçta futbol adına doğruları yaptı, ancak yine de üst düzey bir futbol sergilemedi. Sanıyorum, 2 gün içinde maçın detaylı istatistikleri çıkartıldığında göreceğiz ki, Fenerbahçe' nin özellikle hücum performansı sezon genelinden çok da farklı değildi. "Ceza alanına ulaşan ataklar", "ataklarda ortalama pas sayısı", "gol girişimlerinde ortalama pas sayısı", "ataklarda ortalama pas hızı" ve "gol girişimlerinde ortalama pas hızı" gibi istatistikler ortaya çıktığında bakılırsa, Fenerbahçe' nin hücumda müthiş bir performans göstermediğini ve her zamanki ortalamalarının az daha üzerinde seyrettiğini göreceğiz. Ancak bugün Fenerbahçe, "rakipten top kazanma", "başarılı pas yüzdesi" ve "koşu mesafelerinde" iyi istatistikler üretti. Tıpkı Bate maçında olduğu gibi direnç gösterdi.
Tartışılan pozisyonda topun çizgiyi geçmiş olma ihtimali var. Yorumcuların bile saatlerce tartıştığı ve emin olmadığı bir pozisyon için mutlak gol ya da gol değil demek mümkün değil. Ancak kendi şahsi görüşüm hakemin gol kararı vermemesinin doğru olduğu yönünde. Zira hakemlerin bu pozisyonu doğru yorumlayacak konumlarda olmamaları, sağlıklı karar vermelerine engel olduğundan, daha güvenli tarafı seçerek golü vermediler. Doğru da yaptılar. Burada bir hakem hatası olduğuna inanmıyorum.
Fenerbahçe, çok kritik bir 3 puan aldı ve şampiyonluk oyununun içinde kaldı. Fenerbahçe' nin 3-0' lık farklı galibiyeti, aldatıcı olmasın; Fenerbahçe bugün sezon boyunca genelde performans olarak ortalamanın altında kalan birkaç futbolcusunun ortalamanın üstüne çıkması, şansı ve futbolun özellikle savunma tarafında doğruları yapması ile rahat bir galibiyet aldı. Ne rövanştaki BATE maçı, ne de Kasımpaşa maçı bu kadar rahat ve bol gollü geçmeyebilir. Her iki takım da Trabzonspor' dan çok daha iyi ve tehlikeli takımlar.
Ne olursa olsun, Fenerbahçe çok önemli bir kırılma maçını kayıpsız atlattı. Aykut Hoca ve futbolcuları tebrik ediyoruz.