Bertan Kaya

ÜÇ PUANIN MİMARI

Sezon başından beri yazılarımı takip edenler bilir ki, hocayı sürekli sistem, kadro ve oyunu okuma noktalarında eleştirdim. Aykut Kocaman' ın kontrollü ve defansif futbol anlayışı bana hitap etmiyor. Kadro tercihleri ve transfer politikalarını da beğenmiyorum. Maçlarda, oyunu okuma ve zamanında müdahale etme konusunda da başarılı olmadığını düşünüyorum.

Öte yandan, Aykut Kocaman kafasındaki sistemi başarı ile uygulamaya ve sonuç almaya başladı. Son 7-8 maçtır zaten bunu görüyoruz. Göze hoş gelmeyen, yavan ancak sonuç alabilen bir futbol ile Fenerbahçe üç kulvarda da devam ediyor. Kabul etmek gerekiyor ki bu büyük bir başarı. Öte yandan, Aykut Kocaman bugünkü kadro tercihleri ve oyuna müdahaleleri ile beni oldukça şaşırttı. Bugün oyuna doğrudan etki etti ve maçta üç puanın en büyük mimarı oldu. Neden mi?

AYKUT KOCAMAN' IN KRİTİK KARARI

Maçın başında, Cristian yerine Salih ile başlaması futbol adına çok büyük bir doğru oldu. O Salih ki maçın en iyi oyuncusu idi. 90 dakika boyunca mücadele etti, boş alalara deplase olarak pas aldı, pas verdi, takımının en zorlandığı dakikalarda sorumluluk aldı, oyundan hiç kopmadı, müthiş paslar verdi ve savunmada kritik

Fenerbahçe Lazio turunu nasıl geçer?

BİRBİRLERİNE BENZİYORLAR

Lazio’ nun takım değeri 128 milyon Euro (Transfermarkt). Fenerbahçe’ nin takım değeri 145 milyon Euro. Takım değeri olarak birbirlerine denkler.

Lazio’ nun hocası Petkovic de tıpkı Kocaman gibi önce defans diyen bir teknik adam. Serie A’ da işler onlar için iyi gitmiyor. Son 3 aydır performansları düşüşte. Ligde son 8 maçta sadece Pescara’ yı yenebildiler. Bu açıkça büyük bir düşüş. İtalya Kupasında ise finale kadar yükseldiler. Ancak UEFA Avrupa Ligi' nde iddialılar. Grupta 3 galibiyet ve 3 beraberlikle lider çıktılar. Sonraki turlarda sırasıyla Mönchengladbach ve Stuttgart’ ı elediler. Hedefleri final. Bu saatten sonra ligden çok Avrupa’ ya odaklanmış durumdalar. 3 kulvarın 2’ sinde devam ediyorlar.

Kadroya baktığımızda tıpkı Fenerbahçe gibi yıldızı olmayan, görev adamlarından oluşan bir takım. Ancak tıpkı Fenerbahçe gibi uluslararası tecrübeye sahip isimleri var. Her iki takımın kadro kaliteleri de birbirlerine denk diyebiliriz. Sahada iki takım arasında ciddi fark oluşturabilecek tek isim Klose ve o da sakatlıktan dolayı ilk maçta görev yapamayacak. Bu bir avantaj.

Petkovic, kadrosunu ve oyun sistemini

Bu akşam futbol iki sebepten dolayı keyif vermedi.

Birincisi, futbol seyircisiz, hele de Saraçoğlu’ nda seyircisiz hiç çekilmiyor. Fenerbahçe’ ye bu kötülüğü bilinçli ya da bilinçsiz olarak yapanlara ne dense azdır.

İkincisi, Fenerbahçe ilk Plezen maçı ve son 3 lig maçının aksine bugün futbolun doğrularını yerine getiremedi. Aşırı temkinli olma ve skoru koruma psikolojisi Fenerbahçe’ yi takım olarak 40-45. metrelerde oynattı ki, bu ilk maçla kıyasla oyunu kendi yarı alanında kabullenmek demek. Ayrıca, bugün taktik disiplin olarak da iyi değildi Fenerbahçe. Son olarak, hocanın oyuncu değişikliklerini geç yapması da oyunun zora girmesine neden oldu.

Fenerbahçe’ de Sow ile takımın kalanı arası 30- 40 metrelere çıktığından Sow’ da çok etkisiz kaldı. İleride top tutma becerisi olmayan Kuyt, Caner ve Cristian nedeniyle Plzen, Fenerbahçe sahasına yerleşti ve maçın neredeyse 60-65 dakikasını burada oynadı.

Bu arada Plzen’ i ilk maçtan daha mücadeleci ve dikkatli gördüm. Vrba, takımını iyi konsantre etmiş. Ayrıca, Vrba, Fenerbahçe’ nin futbolunu iyi analiz etmiş. Bekir, Yobo ve Selçuk’ a baskı kurarak Fenerbahçe’ nin top hakimiyetini düşürdü. İlk maçtaki etkin paslaşma

Fenerbahçe son haftalarda yüksek bir taktik disiplin, etkili alan savunması ve isabetli pas yüzdesi ile oynuyor. Trabzonspor, Kasımpaşaspor, Bate, Beşiktaş ve bu haftaki Bursaspor karşılaşmalarında bu üç faktörü sergilemeyi başardı. Maçın analizine geçmeden evvel bir değerlendirme yapmak gerekiyor.

Son haftalarda sergilenen futbol ve alınan sonuçlar çerçevesinde 3 adet tespit yapılabilir;

1. Fenerbahçe takımı haftalar ilerledikçe form tutuyor. Form grafiğini yükseltiyor. Esasen Aykut Kocaman’ ın 3 sezonunda da yaşanan bir durum bu. 3 sezondur Fenerbahçe, hep geriden geliyor. Hep kötü başlayıp iyi bitiriyor. Dolayısı ile birkaç haftadır sergilenen yüksek form düzeyinin önceki iki sezona bakarak, sezon sonuna kadar süreceğini tahmin etmek zor değil. Peki bu form düzeyi neden ligin ilk yarısında veya en geç 20. hafta civarı yakalanmıyor? Bu, Aykut Kocaman ve teknik ekibinin cevap bulması gereken enteresan bir futbol fenomeni.

2. Fenerbahçe kadrosu, üç kulvarı birden götürebilecek genişlik ve derinlikte. Forma savaşı oldukça şiddetli. Her mevkinin en az 2 alternatifi var. Örneğin, sağ bek. Bu akşam Gökhan Gönül yerine oynayan Mehmet Topuz onu hiç aratmadı. Mehmet

Fenerbahçe, bu akşam Plzen karşısında oyunun defansif yönündeki dikkati, taktik disiplini ve mücadelesi ile 1-0 galip gelmeyi başardı. Bu skor, Fenerbahçe' nin turu geçme olasılığını % 51' e yükseltti.

Bu gece elde edilen başarının 5 sebebi var.

1) Plzen karşısında başta Yobo olmak üzere tüm defans dörtlüsü neredeyse hatasız oynadı. Yobo' nun mükemmel bir maç çıkardığını söyleyebiliriz. Bekir 'de haftalardır en iyi maçını oynadı. Tandemin dikkati ve konsantrasyonu ve beklerin enerjisi, ceza sahasını rakibe kapattı. Ayrıca defansın ceza sahasına gömülmeyip, ileride kurulmuş olması, rakibin geniş alan bulmasına engel oldu. İlk toplara iyi basılınca, rakibin ilerideki 4 adamı, etkisiz kaldı.

2) Selçuk- Mehmet Topal ikilisinin havadan ve yerden rakibe pas yaptırmaması, Darida- Horvath ikilisine fizik olarak üstünlük kurması ve iyi pas tercihleri ile orta sahada oyunun kontrolü maç boyu Fenerbahçe' de kaldı. Özellikle Horvath' ın etkin top kullanmasına engel olunması Plzen' in hücum etkinliğini zayıflattı.

3) Fenerbahçe maç boyu takım olarak müthiş bir taktik disiplin ile oynadı. Hocanın kafasındakini sahaya yansıtmayı başardılar. Sow, Kuyt ve Webo son 20 dakika yorulup

Fenerbahçe, 7 Mart 2013 tarihinde, saat 20:00' de UEFA Avrupa Ligi 3. tur karşılaşmasında Viktoria Plzen ile deplasmanda çok önemli bir karşılaşmaya çıkıyor.

Bu karşılaşma ne Viktoria Plzen ne de Fenerbahçe açısından sıradan bir karşılaşma değil. Plzen tarihinin en başarılı dönemini yaşıyor. Fenerbahçe ise tarihinin en karışık günlerini.. Plzen, güçlü rakibi Napoli' yi eleyerek büyük bir özgüven kazandı ve gözünü bir üst tura dikti. Fenerbahçe ise son haftalarda iki ileri bir geri bir performans sergiliyor. Lig lideri Galatasaray ile puan farkı 7' ye çıktı. Bu fark sürekli artıyor, bir türlü kapanmıyor. Öte yandan, camiada huzursuzluklar diz boyu. Bu karşılaşma, Fenerbahçe yönetimi, teknik heyeti ve onları destekleyen grup açısından büyük önem taşıyor. Aslında bu şekilde ifade etmek istemesem de adeta bir "ölüm kalım maçı". Zira, Plzen deplasmanından alınacak iyi bir skor, tur için önemli. Tur ise, hem hoca hem de yönetime bir nefes aldıracak. Öte yandan, maçtan alınacak kötü bir sonuç, geçtiğimiz pazar günkü Beşiktaş derbinin kaybedilmesi ile birleşerek, camiada yönetim ve teknik heyete tepkili olan taraftarların protestolarını artırmalarına neden olacak.

İşte bu sebeple,

Fenerbahçe bugün neden kaybetti? Diğer taraftan bakarsak, Beşiktaş nasıl kazandı?

Önce Fenerbahçe’ den başlayalım.

Fenerbahçe bu akşam artık klasik haline gelmiş olan teknik direktör hataları nedeniyle kaybetti!

1. Rakibin Fernandes, Niang ve Holosko gibi hızlı hücum yapabilen, çabuk ofansif oyuncularına karşı çabuk Yobo yerine Bekir’ in tercih edilmesi hataydı.

2. Formsuz ve moralsiz Meireles yerine, formda ve moralli Mehmet Topal’ ın tercih edilmemesi, orta saha direncini düşürdü.

3. Sol kanatta, mücadele gücü üst düzey olan Hasan Ali yerine Ziegler’ in tercih edilmesi, Holsoko’ nun oyuna ağırlığını koymasına imkan verdi.

4. Sezon başından beri saha içinde mücadele etmeyen, adeta yürüyen, hiç bir sorumluluk almayan ve saha içinde direnci düşüren Cristian’ a 70 dakika tahammül edilmesi, Fenerbahçe’ nin hem defansif, hem de ofansif olarak 10 kişi oynamasına neden oldu. Salih’ in neden ilk 11’ de Cristian yerine görev yapmadığını futbol mantığı ile açıklamak mümkün değil.

5. Maç başından beri Beşiktaş stoperleri arasında etkisiz kalan Webo’ ya maç sonuna kadar tahammül etmek, ya da diğer bir bakış açısı ile Webo’ nun kaybolmasına neden olan 4-2-3

Fenerbahçe Kasımpaşaspor karşısında sezonun belki de en iyi mücadelesini sergiledi. Klasik 1-0 geriye düşme sendromu sonrası, maçı çevirmek için inanılmaz bir efor sergileyen Fenerbahçe, şampiyonluk yarışından kopmamayı başardı.

Fenerbahçe' nin maçı çevirmesinde taraftarın müthiş etkili olduğunu belirtmek gerekiyor. Fenerbahçe taraftarının bu desteği, sahada başta Emre olmak üzere tüm Fenerbahçe' lileri ateşledi. 1-0 sonrası neredeyse 90 dakikayı rakip sahada oynayan Fenerbahçe, futbol adına iyi saha içi organizasyonları ve bilinçli hücumlar sergilemese de, kazanma azmi ile 3 puanı almayı başardı.

Kasımpaşaspor, Şota ile tehlikeli bir takım haline döndü. Genellikle maçlara kontrollü başlıyor, ilk golü bulmaya çalışıyor ve bulduktan sonra, rakiplerine beraberlik şansı vermeyecek şekilde iyi savunma yapıyorlar. Bu esnada kazandıkları toplar ile hızlı kontra ataklara çıkıyorlar. Ancak bu maçta, Fenerbahçe rakibine öyle bir baskı kurdu ki, Kasımpaşaspor' un üst üste 3 pas yapmasına izin vermediler. Dönen tüm topları aldılar. Bu durum Kasımpaşaspor' un kontratağa çıkmasını da zorlaştırdı.

Fenerbahçe iyi mücadelesine rağmen, hücumda akıllı, sakin ve bilinçli organizasyonlar