Unutmasak ne olur!..

16 Şubat 2025

Türkiye’de her büyük yıkımdan sonra kolektif bir refleks devreye giriyor: Yas, öfke, dayanışma ve nihayetinde unutma.

Oysa her seferinde hep bir ağızdan “unutmadık!” diye bağırıyoruz.

Büyük bir yalan!

Devlet yetkilileri, belediye başkanları, STK’lar, iş insanları, gazeteciler, hatta sokaktaki sıradan yurttaşlar olarak çok çabuk unutuyoruz.

Çünkü biz sorunlara köklü çözüm üretme konusunda ciddiyetsiz bir toplumuz.

Uzun vadeli iyileştirici yatırımlara tahammülümüz yok.

Türkiye’de felaketleri önlemeye yönelik yatırım yapmak, çöpe atılan para gibi görülüyor.

Olası bir felakete karşı önlem almak yerine günü kurtarmaya, kısa vadeli kazançları garanti altına almaya çalışıyoruz.

Yazının Devamı

MİZAHA YORUM OLMAZ! Güldüren soruşturmalar düşündüren davalar…

9 Şubat 2025

Fransız yapımı “Le Bureau des Légendes” adlı dizide, terör örgütü üyesi bir kadını canlandıran oyuncu Melisa Sözen hakkında soruşturma açıldı. 

Nedeni oyuncunun rol gereği de olsa terör örgütünün üniformasını giyerek örgüt propagandası yapması… 

Bu mantıkla birçok dizide teröristleri canlandıran oyuncuların da yargılanması gerekir. 

Hatta yıllardır sayısız dizide devlet adına cinayet işlemeyi meşrulaştıran mafya karakterlerini canlandıran oyuncuların da… 

AK Partili Orhan Miroğlu, X hesabından konuya ilişkin şu yorumu yaptı: 

“Dünyada bir oyuncu hakkında üstelik rolünden ötürü soruşturma açılmasının bir örneği var mı bilmiyorum…” 

Dünyada da belki vardır ama bu tür soruşturmaların bizde ilk olmadığı kesin. 

Geçmişte de çok sayıda ressam, yazar, oyuncu “neyi ima ettikleri” iddiasıyla biraz da niyet okuyan çeşitli suçlamalara maruz kaldı. 

Yazının Devamı

Yapay zekâ: Devletlerin yeni silahı mı, bireylerin özgürlük alanı mı?

2 Şubat 2025

Bizim hikâyemiz hiç değişmiyor.

46 yıl önce halkın haber alma, bilgi edinme hakkına saygı gösteren, doğrulatılamayan hiçbir haberi kullanmayan, siyasi partilere eşit uzaklıkta durmayı başaran, Abdi İpekçi gibi gazetecilerin hain kurşunlara nasıl hedef olduğunu tartışıyorduk.

Bugün gözaltı ve tutuklamalarla sürdürülen gazeteciliği, neyin gazetecilik faaliyeti olup olmadığını tartışmak zorunda bırakılıyoruz.

Oysa dünya medyası bugün bambaşka bir yöne evrildi. Dijital gözetleme kapitalizmini yaratan yapay zekâ, dünya medyasının bir numaralı sorunu oldu.

Çünkü yapay zekâ, artık sadece ileri bir teknoloji değil, küresel politikaların ve bireysel özgürlüklerin de en büyük belirleyicisi haline geldi.

Öyle ki bugün Çin’in yüz tanıma sistemleriyle vatandaşlarını izlediği, ABD’nin teknoloji devleriyle ulusal güvenlik politikalarını şekillendirdiği ve Avrupa’nın bireysel hakları koruma çabası içinde olduğu bir dünyadayız.

Dolayısıyla dünya medyası şu sorunun peşine düşmüş

Yazının Devamı

Felaketin sınıfsal ayrımcılığı

26 Ocak 2025

Felaket karşısında “yas” tutma biçimimiz, “dayanışma” kültürümüzün de bir yansımasıdır. 

Mesela mahallemizde bir cenaze varsa, bir komşumuz vefat etmişse, evde müzik, radyo çalınmaz, televizyon açılmazdı, hala öyle. 

Deprem, yangın, sel gibi milli felaketler, yıkımlar, kayıplar hepimizin ortak acısı. 

En azından biz böyle öğrendik. 

Kartalkaya kayak tesislerinde bir otelde çıkan yangında insanların çok trajik bir şekilde hayatlarını kaybetmesiyle bu acıyı yeniden yaşadık. 

Bu felakete neden olan ihmaller zinciri ve kimsenin sorumluluk almaması artık bizi şaşırtmıyor. 

Çünkü hemen her felakette ortaya çıkan ihmaller zinciri bizim normalimiz sayılıyor artık. 

Fakat çoğumuzu endişelendiren, şaşırtan toplumun bir kesiminin bu felaket karşısında verdiği tepki. 

Yazının Devamı

Simülasyon çağının çapsız ünlüleri!

12 Ocak 2025

Sosyal medyanın hayattaki “rolü” dramatik bir şekilde değişti.  

İletişim aracı, özellikle ünlüler için bir tür imaj yönetimi ve gelir kaynağına dönüştü. 

İnsanlar artık özel hayatlarını yakın çevreleriyle değil, tanımadıkları geniş bir takipçi kitlesiyle paylaşmayı tercih ediyor. 

Galatasaraylı futbolcu Mauro Icardi ve sosyal medyanın tartışmalı figürlerinden eşi Wanda Nara, bu yeni dönemin en dikkat çekici örneklerinden biri. 

Çift, ilişkilerini âdeta bir dizi film gibi her gün sosyal medya aracılığıyla kitlelere sunuyor.  

Karşılıklı ihanetler, yazılan mesajlar ve dikkat çeken fotoğraflarla “her şeyi sergileme” anlayışıyla örülü bu hikaye, toplumun gözetleme arzusunu da tetikliyor. 

***

Belli ki, artık mahremiyetin sınırlarının giderek belirsizleştiği bir çağda yaşıyoruz. 

Yazının Devamı

Küresel diplomasinin dijital başkanları!..

5 Ocak 2025

Bir zamanlar diplomatik görüşmeler kapalı kapılar ardında, uzun müzakereler ve dikkatlice seçilmiş kelimelerle yapılırdı.

Ancak 21. yüzyılda işler değişti.

Devletlerin nezaket, karşılıklı güvene dayalı yürüttükleri diplomasi sanatı, bugün dilini, üslubunu kaybetti.

Artık dünya liderleri, diplomatlar ve teknoloji devleri; diplomatik mesajlarını 280 karakterle veriyor, krizleri tweetlerle yönetiyor ve hatta savaşların seyrini tek bir sosyal medya paylaşımıyla değiştirebiliyor.

Bu yeni diplomasi biçimi, sadece devletler arası ilişkileri değil, küresel siyasi dengeleri de derinden etkiliyor.

***

2017 yılında dönemin ABD Başkanı Donald Trump, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’u Twitter’da hedef alarak onu ‘Roket Adam’ olarak tanımladı.

Küresel bir krize neden olan ve karşılıklı hakaretlerle sürdürülen bu tweet, diplomasi tarihinde bir ilk olarak kayda geçti.

Yazının Devamı

İsrail’in gazeteci avı!..

29 Aralık 2024

1954 tarihli Lahey ve Cenevre Sözleşmeleri gazetecilerin, savaş bölgelerinde siviller gibi korunması gerektiğini belirtir.

Bu sözleşmelerde yer alan maddelerin artık bir değeri yok.

Sahada bir karşılığı yok, hepsi hikaye…

Son yıllarda dünyanın yeniden paylaşım savaşlarının en mağduru hem siviller hem de savaş suçlarını belgelemek ve sivillerin yaşadığı dramı dünyaya duyurmak isteyen gazeteciler oldu.

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu’na göre bu yıl dünya genelinde 104 gazeteci yaşamını yitirdi. Bu gazetecilerin 55’i Filistin’de hayatını kaybetti.

Ancak Türkiye Gazeteciler Sendikası’na göre insanlığa karşı işlediği suçların kayıt altına alınmasını engellemeye çalışan İsrail’in saldırıları sonucu 201 gazeteci hayatını kaybetti.

Rakamların bir önemi yok, sayı kaç olursa olsun bir tek gazetecinin bile öldürülmesi uluslararası hukuka aykırı.

***

Yazının Devamı

Beyni çürümüş, şımarık, manifest!

22 Aralık 2024

Dünyanın en prestijli sözlükleri ve kurumları, her yıl seçtikleri kelimelerle zamanın ruhunu yansıtmaya çalışır. 

Oxford Sözlüğü “Brain rot” (beyin çürümesi) ifadesini yılın kelimesi olarak seçti. 

Collins Sözlüğü “Brat”(Şımarık) kelimesinde karar kıldı.Cambridge Sözlüğü de “Manifest” i yılın kelimesi olarak belirledi. 

TDK’nın seçtiği Algoritma”, “dijital yorgunluk”, “kalabalık yalnızlık”, “merhamet”, “yabancılaşma”, “yapay zekâ” ve “yüzleşme” kelime ve kavramlarla ilgili oylama ise bugün sonuçlanacak. 

Oxford, Cambridge, Collins ve Türk Dil Kurumu’nun 2024 yılı için belirlediği kelimeler, küresel düzeyde ortak bir bilinçle bireysel deneyimlerin çatıştığı karmaşık bir tablo çizse de bu kelimeler, aynı zamanda yaşadığımız çağın kolektif çelişkilerini de ortaya koyuyor. 

Oxford’un seçtiği beyin çürümesi; önemsiz, gereksiz,

Yazının Devamı