Her şey iyi yazılmış bir oyun gibi geliyor kimi zaman... Kişileri, mekanları, olay örgüleri ustalıkla oluşturulmuş bir tiyatro oyunu gibi.... Öylesine kendiliğinden gelişiyor ki her şey, insan, “olsa olsa bu ancak usta bir yazarın elinden çıkmış ve oturulup özenle yazılmış bir tiyatro metni”dir diye düşünmeden edemiyor.
Aslında çoğu zaman çok basmakalıp gelir bana... Hani şu yaşam ve tiyatro sahnesi bağını kuranlar... Ama koltuğumda yalnız otururken ve yaşananları izlerken, “Vay be” diyorum! “Basmakalıp falan değil. Bu basbayağı bir tiyatro” diye iç
“Ey şiir arayıcısı ey esrik kişi
Şu son dönemecini de aşınca gecenin
Doğacak gün artık gündüze ilişkin değil
Bu ağartı ancak yürekle karşılanabilir
Bütün iş orda işte, ordan usturuplu geçmesini bil
Tutsaksan ellerini sıvışır gibi zincirlerinden
Ve balyozla vursalar mısralarına