Her şey iyi yazılmış bir oyun gibi geliyor kimi zaman... Kişileri, mekanları, olay örgüleri ustalıkla oluşturulmuş bir tiyatro oyunu gibi.... Öylesine kendiliğinden gelişiyor ki her şey, insan, “olsa olsa bu ancak usta bir yazarın elinden çıkmış ve oturulup özenle yazılmış bir tiyatro metni”dir diye düşünmeden edemiyor.
Aslında çoğu zaman çok basmakalıp gelir bana... Hani şu yaşam ve tiyatro sahnesi bağını kuranlar... Ama koltuğumda yalnız otururken ve yaşananları izlerken, “Vay be” diyorum! “Basmakalıp falan değil. Bu basbayağı bir tiyatro” diye iç geçiriyorum. Kimilerinin perde aralarında koşuşturmalarını izliyorum, kimilerinin dekorda yaptığı değişiklikleri gözlüyorum. Kendim mi? Tıpkı sizin gibi, kimi zaman rolümü ezberliyorum, kimi zaman oynuyorum, kimi zaman da koltuğa oturup izleyici oluyorum. Aslında önce kendi yaşadıklarınızdan yola çıkıp, sonra yaşadığınız toplumda yaşananlara, en son da yeryüzünde olup bitene baktığınızda oluşturulan ve sahnelenen metinle yaşam arasında bağ kurmak hiç de zor değil. Bakınız... Yaşananlara bir bakınız... Kim metni değiştirebiliyor ki? Kim rolüne uymayıp, ezberini bozuyor ki? Aslında tiyatro açısından baktığınızda her şey öyle basit ki! Çünkü, “İnsanı insana, insanca anlatma sanatıdır tiyatro...” Ve ne mutlu ki o tiyatro koltuklarına oturup, sahnelenen oyunu izleyip, bittiğinde de değişip de çıkabilene! Tiyatro bu kadar yalınsa yaşam neden olmasın ki?
27 Mart Tiyatro Günü
1961’de, Uluslararası Tiyatro Birliği, 27 Mart’ı ‘Dünya Tiyatro Günü’ olarak ilan etmiş. “Belirli gün ve haftalar” arasında belki de en anlamlı olanı... Ülkemizde de 27 Mart’ta tüm yurtta oyunlar ücretsiz açıyor sahnelerini. Perde tüm sıcaklığıyla kavrıyor tiyatro severleri. O gün milyarlarca insanın, istif edilmiş gibi, sıkış tepiş, bazen itiş kakış, bazen de kavga gürültü içinde yaşadığı dünyada tiyatro, “Bir ara veriniz. Biz insanız”ı anımsatıyor adeta. İzmir’de ise durum biraz farklı. Dokuz Eylül Güzel Sanatlar Fakültesi’nin öncülüğünde 26 yıldır etkinlikler bir haftaya yayılıyor. Son birkaç yıldır da belediyenin de desteğiyle Güzel Sanatlar Fakültesi’nin etkinliklerinin yanında turne tiyatroları da İzmirli seyirciye “Tiyatro Günleri” kapsamında perdelerini açıyor.
* * *
Bu sene tiyatroya başka bir ilgi fark ettiriyor kendini. Çoğu oyun kapalı gişe oynuyor. Oyunlara zor yer bulunuyor. İnsanın insanca tepkisi olarak görüyorum bunu. Yaşanan oyunlara bir tepki! Eminim bu tepki Tiyatro Haftası’nda da sürecek. Oyunlara yer bulmakta zorlanacağız. Şimdiden iyi seyirler!