Boğaz’ın gri sularına baka baka yaptığım yolculuğun sonunda Perili Köşk’e ulaşacaktım. Bir zamanların Perili Köşk’ü, artık, hafta içi CEO’su, yönetim kurulu toplantı odasıyla tam teşekküllü bir şirket ofisi, hafta sonlarında ise müze olarak hayatına devam ediyor.
Müzeyle ofis arasındaki medceziri yakından görmek için Borusan Contemporary’ye hafta içi gitmeye karar verdim.
Çalışanları izleyerek, bir bakıma en temel ve açık yapıt olan emeği görme fırsatı elde ettim.
Borusan’ın koleksiyonunda baştan aşağıya yönetim kurulu başkanı Ahmet Kocabıyık’ın imzası var. Liam Gillick, Gerwald Rockenschaub, Sol Le Witt, Thomas Ruff, Jim Dine, Robert Mapplethorpe gibi flaş isimlerin bulunduğu koleksiyon, bir koroyu andırıyor. İsimler değil, malzeme açısından ortaklıklar taşıyan işler bir bütün olarak öne çıkıyor.
Kocabıyık, ister istemez “Basel’de ne modaysa alan koleksiyoner” profiline, sadece kendi iki takıntısından -renk ve ışık- yola çıkmasıyla aykırı bir boyut getiriyor. Odasında yer alan Liam Gillick bile en az ironik sayılabilecek işiyle, Gillick olmaktan çıkmış. Ayşe Erkmen’in teras karolarının da bulunduğu koroya dahil olmuş. Çalışanların eserlerle ilişkisine gelince. İşte o hayli ironik. Müzenin küratörü Dr. Necmi Sönmez duymasın!
Borusan kurumsal ilişkiler başkanı Canan Çelik, çalışırken, odasındaki François Morellet neon duvar işinin fişini çekiyor. Sesinden rahatsız oluyormuş.
Hazır yapım bitti yaşasın el yapımı
Bedri Baykam, siyasete biraz olsun ara vermiş. Onun Batı sanat tarihine meydan okuyan tavrını özlemiştik. Piramid sanat merkezinde küratörlüğünü yaptığı serginin başlığı Uluslararası Yeraltı. Dünyadan “zengin ya da ünlü olmayan” sanatçıları bir araya getirmiş. Sergiye kendisi de bir işiyle katılıyor. Bu kez hazır-yapım anı dediği bir filmle. Baykam, 1994 yılında Maymunların Resim Yapma Hakkı kitabında Post-Duchamp krizi diyerek sanatın içinde bulunduğu hazır nesne kullanma çılgınlığına dikkat çekmişti. Baykam, bu sergi aracılığıyla hala bu krizin mevcut olduğunu savunuyor. Galiba doğru değil. 21. yüzyıl hazır yapım krizi değil tam tersine bir el yapımı çılgınlığı yaşıyor. Bu yüzyıl başı, Duchamp’ınkinin aksine, el yapımı yüzyılı olarak tarihe geçmeye hazırlanıyor. Tabii Marcel Duchamp hala aramızda. Yani o el, sanatçıya ait olmak zorunda değil! O ayrı konu...
Turner Prize adaylarını kim açıkladı?
İngiltere’nin çağdaş sanat alanında verilen Turner ödülü için seçilen dört sanatçı adayını açıklama görevi bu yıl ünlü aktör Jude Law’a verildi. Turner ödülü, finale kalan dört sanatçıyı seçerek onlardan bir sergi düzenliyor. Böylelikle kamuoyunda finale ilişkin bir heyecan yaratmayı amaçlıyor. İstanbul Rotary sanat yarışması da üç yıldır benzer şekilde finalisti belirliyor.
Yarışma kurulu, nisan ayında dört finalisti duyurma konusunda Turner’a özenecek mi acaba?
Ne olur ne olmaz, ben dört aktör adayımı açıklıyorum:
a) Okan Yalabık b) Alican Yücesoy c) Engin Altan Düzyatan d) Burak Yamantürk