Ayşegül Sönmez

Ayşegül Sönmez

a.sonmez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

1970’lerde neler olup bittiğini anlatarak, ‘tarihte Türkiye çağdaş sanatı’ misyonuyla fuara katılan Maçka sanat galerisi, büyük ilgi gördü.

Nur Koçak kapak oldu ama mutlu olmadı

Satılmayan, özel bir koleksiyona ait işleriyle Nur Koçak, İspanyol gazetesi Babelia’ya kapak oldu.
Başlık “Arco’daki tutkulu Türkler”di.
Siyah ve kırmızı başlıklı 1976 tarihli işini kapakta gören Nur Koçak, çığlık attı. Sevinçten değil, İspanyollara çok kızmıştı. Kapağa taşıdıkları resmin kadrajını yanlış yerden kesmişler, resmin bütün özelliği olan siyah ve kırmızı iki iç çamaşırlı gövdenin yarattığı çarpı işaretini mahvetmişlerdi.
Nur Koçak’ın yanı sıra 1970’lerden işleriyle Maçka sanatın bir diğer kadın sanatçısı Canan Beykal’di... Beykal‘in 1979 tarihli yerleştirmesi 180 bin fiyata satılıktı. (Komşu galerideki Anselm Kiefer kadar...)
Fuarın bir Türkiyeli kadın sanatçı yıldızı da Banu Cennetoğlu’ydu.
Rodeo galerisindeki solosunda Cennetoğlu, arzu ve politikayı yan yana getirerek, imgenin hem görünen yüzü hem de bilinçaltında her ikisinin de izlerine son derece etkin, çeşitli araçlarla yanıtlar arıyordu. Özellikle içi yasak askeri bölge tozu ve toprağı dolu dildo’su Charles Esche, Paolo Colombo, Maria Lind gibi küratörlerin ortak favorisi oldu. Nil Yalter ve Nezaket Ekici, fuarda Avrupalı galeriler tarafından temsil edilen iki sanatçı olarak dikkat çekti.
Beykal, Koçak ve Yalter‘in kendi kuşaklarından iki feminist sanatçıyla, Portekizli galeriden Helen Almeida, Polonyalı galeriden Natalie LL’le, uzaktan ama aslında çok yakından, günün klişe deyişiyle söylersek “konuşuyor” olmaları görülmeye değerdi.

Haberin Devamı

Uluslararası en iyi koleksiyoner ödülü kimin?

Fuarda gerçekleşen bir mühim olay Kral ve Kraliçe’yi yakından tanımanın yanı sıra Uluslararası En iyi Koleksiyoner ödülüne Elgiz Koleksiyonu’nun layık görülmesiydi. Sevda ve Can Elgiz’in ödül töreninde ayrı ayrı yaptıkları anlamlı iki konuşma, Türkiye’nin tanıtımı açısından pek çok bürokratik davet, niyet, film, kokteyl, kahvaltıya bedeldi.
Elgiz’lerin Türkiye çağdaş sanatına katkısı bununla da bitmedi. Her yıl Arco’nun oluşturduğu jüri tarafından seçilen en iyi 10 iş arasına Türkiye’den hiç eser seçilmemesine Sevda Elgiz, fuar için yapılan bağış yemeğinde itiraz etti. Elgiz‘in itirazını değerlendirerek haklı bulan Arco fuar yetkilileri, ertesi gün jüriyi bu kez Focus Türkiye kapsamında fuara katılan 10 Türkiye galerisindeki en iyi işi bularak Arco’nun koleksiyonuna katmak üzere seçmek için görevlendirdi.
Ringborg’u takip şart
Jüri, kararını Galeri Non standındaki Meriç Algün Ringborg’un Avrupalılaşmak isimli işinden yana kullandı. Çok da isabet etti.
Sanatçının Avrupalılaşmak başlıklı işi, evlendikten sonra taşındığı İsveç’te yaşadığı son derece duygusal hatta asap bozucu oturma izni alma-alamama sürecini son derece mesafeli, anlatıcı olmayan Sol LeWittesk; kavramsal ve şiirsel bir dille anlatıyordu. Böylelikle geçtiğimiz İstanbul Bienali sayesinde keşfettiğimiz Ringborg‘u önümüzdeki günlerde heyecanla takip etmek şart oldu.