Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın ‘Letter to Trump’ (Trump’a Mektuplar) adlı kitabı önümüzdeki ay yayınlanacak.
Kitap, Kraliçe II. Elizabeth, Prenses Diana, Oprah Winfrey, eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un’un da dahil olduğu çok sayıda önemli isimlerle, eski ABD Başkanı Trump arasındaki yazışmaları içeriyor.
Donald Trump’ın, kitabının tanıtımında söylediği söze bakar mısınız?
“Hepsini tanıyordum ve hepsi k...mı öptü. Şu anda ise sadece yarısı k...mı öpüyor.”
Donald Trump’ın kitapta yer verdiği 150 mektup, başkanlığa aday olmadan önce ve sonraki dönemine ait...
Trump’ın başkan olduktan sonra kendisine gönderilen mektupları kitap yapması, haberleşmenin gizliliğini ihlale girmese de mektup sahipleri için kullandığı üslup çok çirkin...
‘Emlak kralı’ydı
Donald Trump, başkan olmadan ne iş yapıyordu?
‘Emlak kralı’ olarak tanınan bir iş insanıydı...
Gökdelenler inşa eden, emlakçılık yapan, golf sahası işleten, mankenlik ajansı kuran, güzellik yarışması organizatörlüğü yapan, sekiz kadın ve sekiz erkeğin yarıştığı ‘The Apprentice’i sunan biriydi Trump...
Yeri gelmişken bir hatırlatma.
‘The Apprentice’ bizde ‘Çırak’ adıyla yayınlanmış ve sunuculuğunu da iş insanı Tuncay Özilhan üstlenmişti 2000’li yılların başında...
Trump’ın, “Hepsi k...mı öptü” dediklerinden biri Prenses Diana...
Galler Prensesi, 1997’de öldüğü için Trump’ın başkanlık dönemini göremedi.
Eminim görse o mektubu yazdığına pişman olur, bir şeyler söylerdi.
Çünkü Prenses Diana’nın ‘Emlakçılar Kralı’ olarak tanıdığı başarılı iş insanı Trump, başkanlık döneminde ülkeyi Twitter’dan yöneten despot biri olduğunu dünyaya gösterdi.
Oğlu itiraf etti
Trump’ın büyük oğlu Donald Trump Jr., babasının dünyanın en ilginç insanlarıyla yazıştığını ancak Cumhuriyetçi Parti’den aday olmasıyla bu durumun değiştiğini itiraf edip, “Göreve geldiğinde ona olan hayranlıklarının bu kadar çabuk değişmesi inanılmaz” dedi.
Prenses Diana’nın iş insanı Trump’a yazdığı mektubu, Başkan Trump’a yazmış gibi göstermek etik mi?
Değil...
Trump, başkanlık yaptığı dönemde kendisine gönderilen mektupları ‘kamusal yararı’ nedeniyle yayınlayabilir. Ancak kitabında Prenses Diana ve Kraliçe II. Elizabeth gibi ölmüş insanların, eski Trump’a yazdıkları mektuplara yer verip, onları da içine alan mektup sahipleri için böyle çirkin bir laf etmesi çok büyük ayıp.
Tehlikenin farkında mısınız?
Maçlar sırasında bazı tribünlerden atılan ‘ulan’lı siyasi sloganlar...
Bursaspor-Amedspor maçında çıkan olaylar...
İstanbul Üsküdar Amerikan Lisesi ile Ulus Özel Musevi Lisesi arasında oynanan futbol maçında, Musevi Lisesi öğrencilerine Hitler selamı verilmesi...
Sivasspor ile Fiorentina arasındaki UEFA Avrupa Konferans Ligi Son 16 Turu rövanş maçının son dakikalarında sahaya giren iki taraftardan birinin Alessandro Bianco’ya saldırıp, burnunu kırması...
Türkiye’nin geleceğini belirleyecek seçimlerine iki ay kala bu olayların peş peşe yaşanması tesadüf olabilir mi?
Komplo teorilerine fazla itibar eden biri değilim, ama 6222 Sayılı ‘Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’ uyarınca verilecek cezaları aşan bir tablo var ortada...
Spora siyaseti karıştırıp, toplumsal çatışma peşinde olanlar, şiddete başvuranlar ve nefret dilini kullananlar, bilerek ya da bilmeyerek Türkiye’nin dünyadaki imajına da zarar vermeye başladı.
O nedenle bunları yapanlar bir an önce saptanıp, yargı önüne çıkarılmalı... Suçlu oldukları ortaya çıkanlar, ‘iyi hal indirimi’ veya ‘denetimli serbestlik’ gibi haklardan yararlandırılmadan cezalandırılmalı ki, bundan sonra benzeri eylemlere kalkışacaklar başlarına geleceği görsün.
GÜNÜN SÖZÜ
“İnsanlara zorunlu ‘dün dersi’ verilmeli. Yaşadıklarımızdan başka türlü ders çıkaracağımız yok çünkü.” (İlber Ortaylı)