Deprem uzmanlarının toplumsal sorumluluğu

Düne kadar deprem konusunda en güvendiğim bilim insanı Prof. Dr. Naci Görür, TV100’de Candaş Tolga Işık’la yaptıkları ‘Sesimi Duyan Var Mı?’da, “Ataşehir’in zemini iyi değil” dedi. İBB’den sekiz uzman ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’nden dört akademisyenin hazırladığı ‘Ataşehir Olası Deprem Kayıp Tahminleri Raporu’nu okumuş bir Ataşehirli olarak şaşırdım. Naci Görür, 423 bin 127 kişinin yaşadığı, yüzölçümü 25 kilometrekare olan Ataşehir’in 17 mahallesinde zemin etüdü yapsa bile böyle bir genelleme yapması ne bilimsel olur, ne de yasaya uygun...

Neden mi?

Sıralayayım...

Ataşehir’de oturduğum sitenin yanı başında TMSF’nin üç blokluk inşaatı var.
Sitenin diğer iki blok zemininden haberim yok, ama yanı başımdaki 50 katlı binanın hafriyatı yapılırken zemininin nasıl olduğunu gördüm.

Temeldeki kayaları kırmak için çalışan iş makinelerinin gürültüsü yüzünden bir ay evi terk edip, Kartepe’ye gittik.

50 katlı gökdelenin zeminini baz alarak, bitişik parseldeki bizim sitenin de zemini için tahminde bulunabilirim, ama bu gerçekçi olmaz.

Her parsele etüt

6 Şubat depremlerinde gördük, bitişik parseller arasındaki zemin farklarının binalar üzerindeki büyük etkisini...
O yüzdendir ki mevcut yasada şöyle tanımlanıyor ‘Zemin ve Temel Etüt Raporu’:

“Her bir parsel için ayrı ayrı olmak üzere, yapının temel ve statik hesaplarının yapılabilmesi için zemin araştırma verileri ile geoteknik değerlendirmeleri içeren, bu Zemin ve Temel Etüdü Uygulama Esasları ve Rapor Formatına göre hazırlanan rapordur.”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün 2020 yılında hazırladığı ‘İstanbul İli Olası Deprem Kayıp Tahminlerinin Güncellemesi Projesi’nin ‘Ataşehir Olası Deprem Kayıp Tahminleri Bölümü’nün her sayfasını okudum, görsellerini inceledim. O rapora göre Ataşehir’in zemini çok sağlam yerleri de var, zeminin daha zayıf olan bölgeleri de... Görür’ün “Ataşehir’in zemini kötü” tespiti yok o raporun hiçbir yerinde...

7.5 deprem olursa

Raporda Marmara Denizi’ndeki 7.5 büyüklüğündeki depremin Ataşehir’in hangi mahallesinde kaç can kaybına neden olacağı bile var. 7.5 büyüklüğündeki depremin Ataşehir’de 89 can kaybına yol açabileceği yazıyor o raporda. Ya bu raporda yazılanlar yanlış, tespitler hatalı ya da Prof. Dr. Naci Görür’ün Ataşehir’in zeminine dair yaptığı genelleme...

Yer bilimcilerin ve deprem uzmanlarının açıklama yaparken toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket etmesi lazım. Deprem uzmanları bilimsel gerçek neyse onu açıklayıp, tahminlerden kaçınmalı.

Ahmet Kural’ın ayrılık açıklaması

Evlilikleri ya da ilişkileri bitince medya üzerinden kendini masum, karşı cinsi suçlu gösteren o kadar çok ünlü görünce; Çağla Gizem’le Ahmet Kural’ın iki medeni insana yakışan şekilde ayrılıkları şaşırttı bizi...

Ahmet Kural’ın mahkemelik olup, ceza aldığı Sıla ayrılığından sonra dört yıllık sevgilisi Çağla Gizem’le ayrılık kararını şu duyuruyla yapması da ayrıca önemli:

“Herkese merhaba.

Ülkece zor günlerden geçiyoruz. Büyük bir felaket sonrasında, ana gündemimiz yaralarımızı birlikte sarmak olmalı.

Bundan daha önemli bir gündemimiz olamaz. Ülkemizin bu yoğun ve hassas gündemini gereksiz yere meşgul etmemek adına ortak bir açıklama yapma kararı aldık.

Dört yıldır sevgiyle süren ilişkimizi dostça ve saygıyla bitirme kararı aldık. Ortak aldığımız bu karara ve sonrasındaki sürece herkesin hassasiyetle yaklaşacağına ve anlayışla karşılayacağına inanıyoruz.

Çağla–Ahmet.”

Çağla Gizem, bu ortak açıklama yerine, aynı saatte Ahmet Kural’la bir tarlada güneşe karşı el ele çektirdikleri fotoğrafı, “Her şey gönlünce olsun” notuyla paylaştı.

Demek ki ünlüler de isteyince böyle ayrılabiliyor.

GÜNÜN SÖZÜ

“Hasret kalmışız yüreği güzel insanlara.” (Cahit Zarifoğlu)