Her yıl olduğu gibi bu Ramazan’da da Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, iftar ve sahur programlarında gençlerin kendisine yönelttiği sorularla gündemde...
Hatipoğlu, kendisine yöneltilen ilginç sorulara sadece bir ilahiyatçı olarak din penceresinden bakıp yanıt vermiyor, bazen baba şefkatiyle konuşuyor.
Genç bir kız sahur programında şöyle bir soru yöneltti Hatipoğlu’na:
“Sevip de sevilmemenin günahı nedir? Umut verip de yarı yolda bırakmanın günahı nedir?”
Nihat Hatipoğlu’nun bu soruya verdiği yanıta bakar mısınız?
“Kötü niyetle başlamışsa, umut verdiyse günahtır. Ama iyi niyetlidir, bakar karakterde farklılıklar vardır, ‘Senin yolun sana, benimki bana’ diyorsa problem yok. İstismar etmek niyetliyse günahtır. Öylelerinden uzak dur. Gerçi, ‘Karpuz değil hocam, içini göremiyorum’ diyeceksin. Ama bence bir görüşmede bile, birkaç soruda insanların karakterini anlamakta zorlanmazsınız.”
Sadece bizde değil
Bir genç kız, onca insanın arasında ve milyonların kendisini izleyeceğini bile bile bu soruyu yöneltip, yanıt arıyorsa aslında bu demektir ki, aileler olarak çocuklarımızı hayata hazırlama ve karşı cinsle ilişkileri konusunda büyük eksikliklerimizin olduğu ortada... Gençlerin iyi bir gelecek için her şeye dört elle sarılmaları gereken bir dönemde yaşadıkları gönül kırıklıklarının onları derinden etkilemesi sadece Nihat Hatipoğlu’na o soruyu sorana ve Türklere özgü bir sorun değil.
Dün medyada ilgimi çeken haberlerden biri şuydu:
Yeni Zelanda hükümeti, ‘Love Better’ adlı kampanya ile sevgilisinden ayrılan gençlere destek olacak.
Sosyal Kalkınmadan Sorumlu Bakan Yardımcısı Priyanca Radhakrishnan, Guardian’a yaptığı açıklamada, “Bu, dünyadaki başka herhangi bir hükümet tarafından denenmiş bir yaklaşım değil” dedi.
Yeni Zelanda hükümetini bu konuda bir ilki denemeye iten neydi peki?
Araştırmanın sonucu
2022’de yaptırılan bir araştırmanın sonuçları hükümeti bu konuda tedbir almaya itti.
Çünkü araştırmaya göre 16-24 yaşlarındakilerin yaklaşık yüzde 80’inin bir ilişkisi vardı ve bunların yüzde 87’si normal bir ayrılık sürecinin ötesinde duygular yaşadı.
Aynı araştırmaya göre gençlerin yüzde 55’i, bir ilişkiyi zarar görmeden bitirebileceklerinden emin değil.
Duygusal acı yaşadıklarını söyleyen altı gençten biri fiziksel tartışmalarla karşılaştığını ifade etti.
Bu kampanyanın, aile içi şiddeti de ortadan kaldırmaya yönelik ilk strateji olduğunu söyleyen Radhakrishnan, “Yeni Zelanda’da çok yüksek aile içi şiddet ve cinsel saldırı oranına sahibiz. Bunu tersine çevirmeye çalışıyoruz” dedi.
Hükümetin, üç yıl sürecek sevgilisinden ayrılan gençlere destek kampanyası için ayırdığı bütçe 6.4 milyon Yeni Zelanda Doları, yani 4 milyon dolar.
10 bin dolarlık reklama 40 bin dolar ceza ödedi
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), oyuncu Lindsay Lohan, YouTuber Jake Paul, rapçiler Soulja Boy ile Lil Yacthy, şarkıcılar Akon, Ne-Yo, Austin Mahone ve porno yıldızı Kendra Lust’un kripto para şirketlerinden para aldıklarını açıklamadan, sosyal medya hesaplarında TRX ve BTT’nin reklamını yaptığını saptadı. ABD yasalarına göre suç bu. Suçlarını kabul ederek, komisyonla anlaşan Lohan’a 40 bin dolar, Paul’a 100 bin dolar ceza kesildi. Bu ünlüler, kripto para şirketlerinin sosyal medyada reklamını yaptıkları için para cezasına çarptırılmadı. Altı ünlü, takipçilerini kripto para firmalarına yatırım yapmaya çağırırken, paylaşımlarına ‘İş birliği’ yazsalardı ceza almayacaktı.
Tronix tokenlerini tanıtmak için 10 bin dolar alan Lindsay Lohan, 40 bin dolar ceza ödeyince, aynı hatayı bir daha yapar mı?
Sanmıyorum. Çünkü aldığı ceza gerçekten de caydırıcı.
Aynı yasa bizde de var, ama bugüne kadar Lindsay Lohan ayarında bir ünlünün sosyal medyasında gizli reklam yaptığı için böyle bir cezaya çarptırıldığını duymadım.
GÜNÜN SÖZÜ
“Cahil insan, bilmeyen değildir, bilmek istemeyendir. Bilmediğiyle mutlu olandır.” (Platon)