Geçtiğimiz yıl birçok kez sokakta maskesiz görüntülenen, ceza aldıktan sonra bu kurala uyan Merve Boluğur, geride bıraktığımız hafta HES (Hayat Eve Sığar) kodu olmadığı için AVM’ye giremedi.
Haberlere göre Boluğur’un AVM’de işi yoktu. Amacı gözdesi olduğu basından kurtulmak için kendini içeri atmaktı.
Nişantaşı’ndaki AVM’nin güvenlik görevlisi, pandemi kuralları gereği Boluğur’dan HES kodunu göstermesini istedi.
Maskeyi bile iki ceza yiyince takmaya başlayan Boluğur’un HES kodu yoktu, ama şöhreti vardı. O öz güvenle güvenlik görevlisine, “Beni tanımadın mı?” diye sordu, ama AVM’ye girmesine yetmedi.
Google’a ‘Merve Boluğur haberleri’ yazdım ve karşıma çıkanlardan farklı başlıklıları kronolojik olarak sıraladım. Haberlere göz atınca Boluğur’un güvenlik görevlisine niye “Beni tanımadın mı?” dediğini daha iyi anlayacaksınız. 3.5 ayda kimin hakkında bu kadar haber çıksa, Boluğur gibi yapar. Bu arada bu listeden, bu haberleri yapanların da alacağı ders var.
Her şeyi
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın yazıp, bestelediği ve söylediği “Hiç Oldum”un düzenlemesini yaptığı için sosyal medyada linç
edilen Erkan Oğur, bu konuda ilk kez Independent Türkçe’den Ali Kemal Erdem’e konuştu. Oğur, söyledikleriyle kendisini eleştirenleri de,
destekleyenleri de şaşırttı.
Kendini “solcu ve devrimci” olarak tanımlayan Oğur, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın’ın eserine sazıyla destek vermesinin siyasi duruşunu değiştirmediğini söyledi:
“Saray ve kendi menfaati için müzik yapan birisi olduğumu iddia edenler oldu. Tersine, Saray’ın verdiği Cumhurbaşkanı Müzik Ödülü’nü kabul etmemiştim.”
Sadece kopuz çaldı
Oğur’un “Projeye nasıl katıldınız?” sorusuna verdiği yanıt şu:
İnsanlık tarihinde iz bırakan çoğu büyük olayları bir bakışta çok iyi anlatan simge fotoğraflar vardır.
Bir yılı aşkın süredir dünyayı kasıp kavuran koronavirüs pandemisinin simgelerinden biri hiç kuşkusuz ki maske...
Koronavirüs salgınından önce bilhassa Japon turistlerin yüzünde görünce yadırgadığımız maske, artık hepimizin vazgeçilmez aparatı.
Şimdi sokakta maskesiz insan görünce kızıyoruz.
Koronavirüs pandemisi bizi sadece maskeye ve evlerimize hapsetmedi; hayatımızdaki birçok alışkanlığı da değiştirdi.
El sıkışma, kucaklaşma gibi kadim alışkanlıklar bile tarih oldu.
O yüzdendir ki, Danimarka’da yayınlanan Politiken gazetesi foto muhabiri Mads Nissen’in 5 Ağustos 2020’de çektiği, bir hemşireyle
Twitter’da çarmıha gerilen ünlüler arasına Erkan Oğur da katıldı.
Sanatçı önceki gün Twitter’da Trend Topic (TT) listesindeydi.
Düne kadar Oğur’u seven on binlerce kişi, artık sanatçıyı sevmediklerini ilan etti de ondan ‘TT’ oldu.
Perdesiz gitar ve bağlamanın virtüözü bu linci niye yedi?
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın, ‘Hiç Oldum’ şarkısının düzenlemesini Erkan Oğur yaptı. Hepsi bu...
Bu yüzden sanatçı için yazılanlara bakar mısınız?
“Uçarken gölgesi bu iktidardan yana düşen kuşun kanadıyla bile hasım olmuşuz biz, yazık ettin kariyerine Erkan Oğur. Bugünden itibaren seni ‘Zeynebim’ ile değil, bu kirli iş birliğinle anacağım.”
Serenay Sarıkaya, iş insanı Haldun Demirhisar’la aşk yaşadığına dair haberi sosyal medyasında yaptığı şu açıklamayla yalanladı:
“Merhaba. Bugün hakkımda çıkan ve çok çirkin bir üslup ile yazılan ilişki haberi asılsızdır. Haberde bahsi geçen kişi arkadaşımdır. Bir kadın yalnızca güçlü bir erkekle sevgili olursa istediği hayatı yaşayabileceğine dair imaları ve arkadaşıma yapılan çirkin yorumları kınıyorum.”
Serenay Sarıkaya’nın “Hakkımda çıkan ve çok çirkin bir üslup ile yazılan” diye vurguladığı haberin ilk nerede çıktığına baktım.
Instagram’da bir hesap çıktı karşıma...
Hesabın ‘Story’sinde yaptığı paylaşımlara ve yazılanlara baktım -şayet kastettiği oysa- Sarıkaya, “Çok çirkin bir üslup” demekte haklı.
Demirhisar’ın bu aşka başladıktan sonra 20 kilo verdiği, 20 kilo daha vereceği, dişlerini komple yenilettiği vurgulanan paylaşımlarda Sarıkaya’ya yazılanlardan biri de şu:
“Yalnız SS’de karizma çıtası hep aşağı doğru düşerken para çıtası
Tiktok’taki videoda çekimi yapan kişi ile Ersin Korkut arasındaki muhabbet hal hatır sormayla başlayıp, şöyle sürüyor:
“Diyarbakır’ı nasıl buldun abi?”
Ersin Korkut: Diyarbakır; Amed, Amed, başkentimiz. Seviyoruz Amed’i.
“Amed başkentimiz arkadaşlar.”
Kerem Bürsin, 7 Nisan’da sosyal medyadaki canlı yayında, Kovid-19 riskine rağmen kafelere gidenlere “Salak” dedi.
Aynı gün Kaan Sekban, Bürsin’i eleştiren bir tweet attı. Sekban’ın
tweet’inde, “Bu ülkede dizi karakteri ölünce cenaze namazı kılanlar var” vurgusu vardı.
O gece ‘#SüleymanÇakır’ hashtag’i Twitter’da Trend Topic (TT) oldu.
Süleyman Çakır kim?
Sekban’ın, tweet’inde vurguladığı ölünce cenaze namazı kılınan dizi karakteri.
Çakır’ın 17 yıl sonra Twitter’da ‘TT’ olmasını sağlayanlar fanları mı?
Türk televizyonlarında bu akşam bir ‘ilk’ daha yaşanacak. Kanal D’de ‘Camdaki Kız’ adlı yeni bir dizi başlayacak. Burcu Biricik’le Feyyaz Şerifoğlu’nun başrollerini paylaştığı ‘Camdaki Kız’, ünlü psikiyatrist Gülseren Budayıcıoğlu’nun aynı adlı romanından yapılan bir dizi... Budayıcıoğlu’nun ‘Doğduğun Ev Kaderindir’, ‘Masumlar Apartmanı’ ve ‘Kırmızı Oda’dan sonra ‘Camdaki Kız’la dördüncü eseri aynı sezonda ekranlarda...
Hafızam beni yanıltmıyorsa bu alanda bir ‘ilk’ bu...
Budayıcıoğlu, yeni dizisini Kanal D Ana Haber’e anlattı. Sözlerine “Ay, çok heyecanlıyım, inanın” diye başlayan yazar, gerçek bir öykü olan ‘Camdaki Kız’ın Nalan’ını betimlerken şunları söyledi:
“Gerçek hayatta da Nalan, tam bir masal prensesi gibiydi. Sanki cam bir fanusa yetiştirilmişti. Yaşadığı onca acıyı, annesinden gördüğü onca zulmü doğal kabul ediyordu, çünkü başka türlüsünü görmemişti. Sanırım