Ali Eyüboğlu

Türk televizyonlarında bu akşam bir ‘ilk’ daha yaşanacak. Kanal D’de ‘Camdaki Kız’ adlı yeni bir dizi başlayacak. Burcu Biricik’le Feyyaz Şerifoğlu’nun başrollerini paylaştığı ‘Camdaki Kız’, ünlü psikiyatrist Gülseren Budayıcıoğlu’nun aynı adlı romanından yapılan bir dizi... Budayıcıoğlu’nun ‘Doğduğun Ev Kaderindir’, ‘Masumlar Apartmanı’ ve ‘Kırmızı Oda’dan sonra ‘Camdaki Kız’la dördüncü eseri aynı sezonda ekranlarda...
Hafızam beni yanıltmıyorsa bu alanda bir ‘ilk’ bu... 
Budayıcıoğlu, yeni dizisini Kanal D Ana Haber’e anlattı. Sözlerine “Ay, çok heyecanlıyım, inanın” diye başlayan yazar, gerçek bir öykü olan ‘Camdaki Kız’ın Nalan’ını betimlerken şunları söyledi:
“Gerçek hayatta da Nalan, tam bir masal prensesi gibiydi. Sanki cam bir fanusa yetiştirilmişti. Yaşadığı onca acıyı, annesinden gördüğü onca zulmü doğal kabul ediyordu, çünkü başka türlüsünü görmemişti. Sanırım

Kadınların her alanda eşit temsil edilmesini savunan Kadın Adayları Destekleme Derneği’nin (KA.DER) ‘Medyada Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Araştırması’ yayınlandı.

1 Temmuz 2020-1 Ocak 2021 tarihleri arasında 13 kanalda toplam 2 bin 89 program incelendi. Yeditepe Üniversitesi Kamu Yönetimi Öğretim Üyesi Dr. Barış Gencer Baykan ve öğrencilerinin KA.DER için yaptığı araştırmadan ortaya çıkan sonuç şu:

Tartışma programlarına katılan 10 yorumcudan sadece biri kadın. Altı aylık zaman diliminde tartışma programlarına katılan toplam konuk sayısı 6 bin 114. Bu konukların 5 bin 532’si erkek, sadece 582’si kadın.

Araştırmanın ortaya koyduğu bir başka çarpıcı sonuç şu:

Programların yüzde 77’sinde hiç kadın konuk yok, konuşanların tümü erkek.

KA.DER, sadece durum tespiti yapmakla yetinmedi. Türkiye’de ekonomi, savunma, siyaset, çevre, sağlık, hukuk, iletişim, eğitim ve mühendislik gibi her alanda uzman kadın olduğunu vurgulayan KA.DER Genel Başkanı Nuray Karaoğlu, kanallara şu çağrıyı yaptı:

“Üniversiteler ve meslek kuruluşlarının katkılarıyla

"Bebekköy Momo’da başlayan 35’inci yaş günü kutlamasını Yeniköy’deki müstakil villada sürdüren Özge Özpirinçci’nin partisini polis bastı.”

Niye?

“Komşuları yüksek sesten şikâyetçi olup, polisi aradı.”

Eee, sonra?

“Özge Özpirinçci’nin oyuncu sevgilisi Burak Yamantürk, ‘Eve izin belgeniz olmadan giremezsiniz’ deyip, geri çevirdi. Yamantürk, çekim yapan basın mensuplarına bağırıp, küfretti. Asayiş ekipleri yaptıkları incelemenin ardından Kovid-19 kurallarına uygun hareket edildiği sonucuna vararak gruba ceza yazmadan oradan ayrıldı.”

Haberlerde yazılanlar özetle böyle.

Ancak davet sahibi Özge Özpirinçci’nin bu konuda yaptığı uzun açıklamada anlattıkları bambaşka. İşte o açıklamanın özeti:

“Pandemiden önceki dönemde tele-vizyon izleme alışkanlıkları değişmişti. Televizyonlardan mobile kaymıştı izleyici. Ancak salgından sonra televizyon izlenme süresi beş saatin üzerine çıktı ve bu çok fazla.”
Koronavirüs pandemisinden önce ve sonra Türkiye’deki televizyon izleme alışkanlıklarının nasıl değiştiğine dair bu tespiti yapan kim?
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin...
Peki televizyon kanalları mobile kayan izleyicilerin geri dönmesini fırsat bilip, bunu değerlendirdi mi?
Bunu anlamanın tek yolu, televizyon kanallarının yayınlarını salgın öncesiyle mukayese etmek...
Pandemi öncesiyle sürecinde bir fark görüyor musunuz kanallarda?
Yanıtınız “Yok”sa bu da demektir ki,

Sharon Stone’un ‘The Beauty of Living Twice’ adlı otobiyografi kitabından şu ana kadar medyaya yansıyan iki çarpıcı olay anı var.

Bunlardan biri oyuncunun ablasıyla birlikte büyükbabalarının tacizine uğradıklarına dair itiraf. Stone kitabında, “Büyükannem bizi odaya kilitler, büyükbabam da taciz ederdi” diye yazdı.

Bir insan, çocukken yaşadığı bu iğrenç olayı 63 yaşına kadar niye gizler? Bu, ancak işin uzmanlarının açıklayacağı bir durum.

10-12 yaşlarındaki iki kız çocuğunun, büyükbabalarının ölüm haberini aldıktan sonra tabuttaki cesedine dokunarak canlı mı, ölü mü diye test etmesine yol açacak bir travmanın onlarda nasıl psikolojik etkiler bırakacağı, işin uzmanlarının bileceği bir konu.

Oyuncunun 2001 yılında cerrahının kendisinden izin almadan göğüslerini büyüttüğünü açıklaması bana bir doktor mağdurunun çığlığı değil de, kitabının ilgi çekmesi ve çok satması için kurnaz bir hamle gibi geldi.

Oyuncu kitabında bu olayı nasıl anlattı?

Göğüs bölgesindeki iyi huylu t&uu

Lerzan Mutlu, epeydir Uçankuş TV’de ‘Lerzan’la Çok Mutlu’ adlı programla canlı yayın yapıyor. Mutlu’nun Yıldız Tilbe’yi ağırlayıp keyifli sohbet ettiği programın tekrar yayınını izledim, ama Nilgün Belgün’ün Twitter’ında yazdığı Nevra Serezli’li bölümü seyretmedim. Belgün’ün yazdığına göre Mutlu, şöyle bir gaf yapmış programda: “Lerzan Mutlu’nun konuğu Nevra Serezli imiş bugün. Lerzan, Nevra’ya ‘Yıldız Kenter’le Müşfik Kenter kaç yıllık evliydiler?’ diye sormuş. Nevra, şaşkın tabii.” Nilgün Belgün’e sordum, programı izleyip-izlemediğini. Attığı tweet‘muş’lu çünkü. Belgün izlemediğini, duyduğunu, izleyen birinin yazdığı tweet’i yolladı. O tweet’e göre de diyalog şöyle: “Yıldız (Kenter) Hanım’la Müşfik (Kenter) Bey’in beraberliği ne kadar sürdü? Nevra şaşkın, cevap veriyor: ‘Onlar kardeşti.’ Lerzan yine soruyor: ‘Yıldız Hanım hiç evlenmedi mi?’ Nevra daha da

Çekimleri süren “The Tender Bar” filminin başrol oyuncuları Ben Affleck, Tye Sheridan, Lily Rabe ve Christopher Loyd. Senaryosunu “The Departed” ile Oscar kazanan William Monahan’ın yazdığı filmin yönetmeni kim?

“Confessions of a Dangerous Mind”, “The Ides of March”, “Good Night, and Good Luck” ile aralık ayında çektiği “The Midnight Sky” filminin yönetmeni ve başrol oyuncusu George Clooney.

Hollywood’un kaşesi yüksek Oscar ödüllü iki starını bir araya getirense Amazon.

Yabancı basından takip ettiğim kadarıyla, sinemaseverlerin, bilhassa da dijital platform abonelerinin ilgisini çekecek işler yapanların yanı sıra müzikte de benzer iş birliğine giden Taylor Swift ile Selena Gomez gibi yıldızlar da var.

Yabancı yıldızlar arasında bunlar olurken “Dünya starı olacağım” diye yola çıkan Aleyna Tilki’nin başına gelenler ortada.

Demet Akalın’ın “Ben dünya starı olacağım deyip, üç sene sonra çocuk dizisinde başrol oldu. Artık Hira bile izlemiyor onun dizisini” diye alay ettiği

Sunucu Güner Ümit, yıllardır ekranlardan uzak bir hayat yaşıyordu. Ne zaman ki Zerrin Özer, Armağan Çağlayan’ın programında “Ağabeyim dediğim adam bana tecavüz etti” deyip, plakçı Ümit Güner’in ismini gündeme getirdi olan Güner Ümit’e oldu.
Sosyal medyada Ümit Güner’i Güner Ümit diye yazanlar, YouTube’da sunucuyu “Zerrin Özer’in tecavüzcüsü” diye tanıtanlar Güner Ümit ve ailesine hayatı zehir etti.
Tüm çabalarına rağmen Zerrin Özer ve Armağan Çağlayan’a, “O kişi sunucu Güner Ümit değil, müzik yapımcısı Ümit Güner’dir” açıklaması yaptıramayan sunucu,
15 yıl aradan sonra ilk kez bir canlı yayına çıkıp, derdini anlattı. 
‘Magazin Noteri’nin canlı yayınında, 76 yaşından sonra adının ‘tecavüzcü’ diye anılmasının, kendisine ve ailesine yaşattıklarını anlatan sunucunun Özer’e yaptığı çağrı, 24 saat dolmadan sonuç verdi.
Özer, Instagram hesabından şu açıklamayı