ERKAN OĞUR NİYE LİNÇ YEDİ?

Twitter’da çarmıha gerilen ünlüler arasına Erkan Oğur da katıldı.
Sanatçı önceki gün Twitter’da Trend Topic (TT) listesindeydi.
Düne kadar Oğur’u seven on binlerce kişi, artık sanatçıyı sevmediklerini ilan etti de ondan ‘TT’ oldu.
Perdesiz gitar ve bağlamanın virtüözü bu linci niye yedi?
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın, ‘Hiç Oldum’ şarkısının düzenlemesini Erkan Oğur yaptı. Hepsi bu...
Bu yüzden sanatçı için yazılanlara bakar mısınız?
“Uçarken gölgesi bu iktidardan yana düşen kuşun kanadıyla bile hasım olmuşuz biz, yazık ettin kariyerine Erkan Oğur. Bugünden itibaren seni ‘Zeynebim’ ile değil, bu kirli iş birliğinle anacağım.”
“Gerçek ölümünü bilemem, ama felsefe olarak bugün öldü Erkan Oğur. 66 yıllık hayatı boyunca kazandığı tüm değeri, tıpkı Orhan Gencebay gibi hiç etti.”
“Başımız sağ olsun. Çok büyük bir müzisyendi.”
“Perdesiz gitar ya satılıktır ya da kiralık.”
“Hiç yakışmadı... Hem üzüldüm, hem hayal kırıklığına uğradım. Bana kimse müzik evrenseldir falan demesin.”
“Erkan Oğur, içimizde bir sızısın artık.”
“Erkan Oğur kula minnet eyledi.”
“Erkan Oğur bizi sırtımızdan vurdu.”
“Sen Grup Yorum’a omuz vermiş, Anadolu değerlerini gençlere tanıtmış birisin. Bunlar için bizi, seni karşılıksız sevenleri üzmeye değer miydi?”
“Vay be Erkan Oğur. Bir insan bu kadar büyükken bu kadar nasıl küçülür? Bunu da gördük.”
Sanatçı için yazılan binlerce tweet arasından en masum olanlardan 10 tanesi böyle. Diğerleri arasında o kadar ağırları var ki, gel de bu insanların düne kadar Erkan Oğur’u sevdiğine inan!
Olacak şey değil.
Muhalif şarkıcı Volkan Konak’a Star TV’de program yaptırıyor diye müzik yapımcısı Polat Yağcı’yı Cumhurbaşkanı’na şikayet edenlerle Erkan Oğur’u linç edenlerin siyasi görüşleri farklı da olsa, aslında hepsi aynı kafada. Toplumdaki kutuplaşmadan, ötekileştirmeden şikayet ederler, ama aynısını yaparlar.

TÜRK DİZİ VE FİLMLERİNE DRAMAX’IN AÇTIĞI KAPI 

Demirören Medya, Türkiye’de dizi, film, belgesel üreten her yapımcı ve kanalın ürünlerini dünyaya pazarlayacak bir vitrin yarattı.
Dünkü çevrim içi basın tanıtımında icra kurulu üyesi Murat Saygı’nın, “Türkiye’nin dünyaya açılmış Netflix’i” olarak tanımladığı Dramax sayesinde kanallar, sadece yeni değil, artık dış pazarda miadını doldurmuş eski yapımlar sayesinde de para kazanabilecek.
Arşivlerdeki binlerce saatlik televizyon içeriğinin Dramax’la yeniden gelir üretmesi mümkün olacak.
Dramax, kataloğundaki tüm yapımları İspanyolca ve Arapça dublajla dünya pazarına sunacak. Bilahare Rusça ve Urduca dilleri de devreye girecek.
Tekil paketin 4.99 dolar, aile paketinin ayda 8.99 dolar olacağı platformdan elde edilecek gelirin yüzde 25’i Dramax’a kalacak, yüzde 75’i eser sahiplerine gidecek.
Türk dizileri, siyasi nedenlerle giremediği Suudi Arabistan gibi ülkelerden de izlenebilecek.
Kanal D, Arap dünyasına sattığı ‘Gümüş’le Türk dizilerinin dünyaya açılmasında öncülük etmişti. Dramax’ın 4.5 milyar internet kullanıcısı pazarında Türk yapımlarını abonelerine reklamsız ve kendi dillerinde izletmede başarılı olacağı kanaatindeyim.
Çünkü Dramax, Netflix ve Amazon gibi sürekli içeriğine yatırım isteyen bir platform değil, Türkiye’deki mevcut içeriklerin ekstradan gelir getireceği bir mecra. Dramax, Türk dizilerinin ihracatına da engel olmayacak. Dramax, Türk dizilerinin televizyonlarda yayınlandığı ülkelerde o yapımlara şifreyle engel koyacak.
Dramax, televizyon kanallarının YouTube gelirlerini engellememek için dizilerin Türkçe versiyonlarını yayınlamayacak.

GÜNÜN SÖZÜ

“Mutlu insanlar; her şeyin en iyisine sahip olanlar değil, sahip olduklarını kaybetmeyecek kadar çok sevenlerdir.” (Aldous Huxley)