Serenay Sarıkaya, iş insanı Haldun Demirhisar’la aşk yaşadığına dair haberi sosyal medyasında yaptığı şu açıklamayla yalanladı:
“Merhaba. Bugün hakkımda çıkan ve çok çirkin bir üslup ile yazılan ilişki haberi asılsızdır. Haberde bahsi geçen kişi arkadaşımdır. Bir kadın yalnızca güçlü bir erkekle sevgili olursa istediği hayatı yaşayabileceğine dair imaları ve arkadaşıma yapılan çirkin yorumları kınıyorum.”
Serenay Sarıkaya’nın “Hakkımda çıkan ve çok çirkin bir üslup ile yazılan” diye vurguladığı haberin ilk nerede çıktığına baktım.
Instagram’da bir hesap çıktı karşıma...
Hesabın ‘Story’sinde yaptığı paylaşımlara ve yazılanlara baktım -şayet kastettiği oysa- Sarıkaya, “Çok çirkin bir üslup” demekte haklı.
Demirhisar’ın bu aşka başladıktan sonra 20 kilo verdiği, 20 kilo daha vereceği, dişlerini komple yenilettiği vurgulanan paylaşımlarda Sarıkaya’ya yazılanlardan biri de şu:
“Yalnız SS’de karizma çıtası hep aşağı doğru düşerken para çıtası yükseliyor.”
Sarıkaya, o yüzdendir ki aşk haberini yalanlamakla yetinmeyip, o paylaşımı yapanın üslubu ve yaptığı yorumları kınadı.
BİRİ BİTERKEN DİĞERİ BAŞLIYOR, AMA NASIL?
“Özcan Deniz’in bir dizisi bitiyor, diğeri başlıyor.”
Peki gerçekte olan tam da bu mu?
Değil.
Deniz’in başrol oyuncusu ve yapım ortağı olduğu Star TV’deki ‘Seni Çok Bekledim’ bitiyor mu?
Evet, ama proje bir türlü kendisini yaşatacak reytingi yakalayamadığı için oluyor bu.
Deniz’in Gain’de başka bir dizisi başladı mı?
Evet.
Ancak Deniz’in yazıp, yönettiği suç ve gerilim türündeki ‘Senkron’ yeni bir iş değil.
Deniz’in pandeminin başladığı ilk aylarda eski eşi Feyza Aktan’la barışıp, aynı çatı altında yaşadığı dönemde çekimlerine başladığı altı bölümlük bir dizi bu.
‘Senkron’ yeni bir proje olsa ne Özcan Deniz, kendisiyle davalık olan Feyza Aktan’ı oynatır ne de eski eşi bu teklifi kabul ederdi. Çünkü Deniz, yönetmen olarak “Motor” dedikten sonra eski eşler arasında, oğulları Kuzey’in velayeti nedeniyle büyük savaş başladı.
ÖDÜLLÜ FOTOĞRAFÇIYA TAVSİYE EDİLEN YERLER
Uluslararası fotoğraf yarışmalarından aldığı ödüllerle tanıdığımız F. Dilek Uyar, Twitter’dan takipçilerine şöyle bir çağrı yaptı:
“Fotoğraf çekmeye gitmem lazım. ‘Anadolu’da şurada çekmelisin’ diyeceğiniz tavsiyelere açığım. Tarzımı biliyorsunuz. Hadi 2021 rotasını belirleyelim sizlerle.”
Fotoğrafçılık aşkı uğruna avukatlığı bırakan Uyar’a gelen tavsiyeler, Türkiye’nin bilinmeyen güzelliklerinin ne çok olduğunun kanıtı.
Nereden mi biliyorum
bunu?
1991’de Milliyet’in okurlarına verdiği ‘İl İl Türkiye Ansiklopedisi’ndeki fotoğrafları çekmek için Türkiye’nin her iline gidip, gördüm de oradan...
Takipçilerinin Uyar’a fotoğraf çekmesi için tavsiye ettiği yerler şunlar:
Bursa Gölyazı, Trilye.
Karaman
Taşkale.
Yozgat, Akdağmadeni.
Güller açtığında Isparta.
Kiraz zamanı Senirkent ve köyleri.
Eğridir Gölü.
Güzelyurt ilçesi, Tuz Gölü, Gülpınar Kayı Gölü, Narlıgöl, Melendiz Çayı.
Aksaray merkez ve Kızıl
Minare, Ulu Cami.
Kiraz ve dut zamanı
Erzincan Üzümlü.
Sinop Sarıkum Köyü,
Erfelek, şelaleler, fener...
Hatay, Samandağ.
Sivas, Gürün, Gökpınar Gölü.
Samsun, Bafra, Kuş
Cenneti, Nebyan Dağı.
Tendürek, Ceylanpınar,
Küçük Nemrut.
Petran Yaylası.
Mardin Dara Antik Kent.
Artvin, Şavşat, Bazgiret.
Dikkat ettiyseniz yerli ve yabancı turistlerin aşina olduğu Nemrut, Kapadokya, Sümela Manastırı, Aspendos, Pamukkale, Efes gibi tarihi ve turistik yerler yok listede...
Türkiye gerçekten cennet gibi bir ülke, keşke kıymeti bilinse.
GÜNÜN SÖZÜ
“Kalbi eğitmeden, aklı eğitmek eğitim değildir. Vicdan olmadan, bilgi sahibi olmak tehlikelidir.” (Aristoteles)