Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın yazıp, bestelediği ve söylediği “Hiç Oldum”un düzenlemesini yaptığı için sosyal medyada linç
edilen Erkan Oğur, bu konuda ilk kez Independent Türkçe’den Ali Kemal Erdem’e konuştu. Oğur, söyledikleriyle kendisini eleştirenleri de,
destekleyenleri de şaşırttı.
Kendini “solcu ve devrimci” olarak tanımlayan Oğur, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın’ın eserine sazıyla destek vermesinin siyasi duruşunu değiştirmediğini söyledi:
“Saray ve kendi menfaati için müzik yapan birisi olduğumu iddia edenler oldu. Tersine, Saray’ın verdiği Cumhurbaşkanı Müzik Ödülü’nü kabul etmemiştim.”
Sadece kopuz çaldı
Oğur’un “Projeye nasıl katıldınız?” sorusuna verdiği yanıt şu:
“Ben sadece müzikle ilgili bir yaklaşımla ve İbrahim Kalın’ı bağlamayı seven, halk müziğiyle ilgili birisi diye hissettiğim için birkaç müzisyen arkadaşın ricası üzerine kopuzumla eşlik ettim. Düzenleme yapmadım. Öylesine bir stüdyo işiydi, benim için ondan öte bir şey değildi. İbrahim Kalın kendisi de aradı, ricacı oldu. ‘Çalarsam mutlu olacağını’ söyledi. Benim için bağlama çalıp, halk müziği seven İbrahim’siniz, tabii ki çalarım dedim.”
1.5-2 yıl önce stüdyoda ne çaldığını bile hatırlamayan Oğur’un, “Çalışmaya katıldığınız için bir eleştiri bekliyor muydunuz?” sorusuna
verdiği yanıta dikkat:
“İçimin bir köşesi cız etmişti, benim ne işim var diye. Belki benim de hatam olmuş olabilir, böyle bir şeyi kabul etmek. Ben sadece müzik tarafına baktığım için çalmakta pek sorun görmedim. İnsanlar başka taraflara çektiler, beni tanımadıkları için. Bugünkü iktidarı, hükümeti politikaları nedeniyle tasvip eden biri değilim.”
‘Bu da benim hatam’
İbrahim Kalın’ın müzik yorumu için, “Güzel, tok bir sesi var. Bağlamasını güzel çalıyor, deyişler söylüyor. Halk müziğini seven birisi olduğunu sezdiğim için bu işe eşliği kabul ettim. Sanırım bu benim hatam idi. Hatasız bir insan gösterin. Yoksa konumuyla, yaptığı işlerle, bulunduğu
pozisyonla alakam yok” diyen Oğur’a sormak gerekir:
“Müziğim siyaset üstüdür” diyen Oğur’a yakıştı mı bu açıklamalar ve “U” dönüşü?
Sırf bu yüzden seni linç edenlerle ne farkın kaldı?
Yaptığının arkasında duramayan Erkan Oğur, 1984 yılında 12 Eylül darbecilerini eleştiren “Aydınlar Dilekçesi”ne imza attığı için ifadeye çağrılan İbrahim Tatlıses’in “Neden imzaladın?” sorusuna verdiği, “Ben toplu konut dilekçesi sandım” yanıtını hatırlattı.
Tarkan siteminde haklı
Arshin Fozi Jookandan’ın @jookandan “Adana’da annemle birlikte şiddete ve tehdide maruz kalıyoruz. Hayatımızdan endişe ediyoruz. Lütfen bize yardım edin” notuyla sosyal medyada paylaştığı video sosyal medyada infiale yol açtı.
Çünkü saldırgan, yerde sürükleyip, tekme tokat dövdüğü kadına, “Seni öldürsem de ceza yemem. Her şeyi göze alıyorum. 5 sene de 10 sene de yatsam göze alıyorum” diye bağırırken, kendisini görüntüleyeni de tehdit ediyordu.
Doğa, kadın, çocuk ve hayvan hakları konusundaki duyarlılığıyla tanınan Tarkan, İran uyruklu eşi G.A.A.’yı darptan tutuklanan Z.Ç.’nin, “Seni öldürsem de ceza yemem. Yiyeceğim ceza 3 ay, 5 ay” dediği videoyu paylaşıp, altına “Durumumuz maalesef budur” diye yazdı.
Zerrin Özer’e düşen görev
Pandemide işsiz kalan müzisyenlerden 100’den fazlasının intihar ettiğini söyleyen dernek ve sendika başkanlarını Magazin Noteri’nin canlı yayınına çıkardık. Hepsi, ellerinde intihar edenlerin listesi olmadığını, duyumları dile getirdiklerini söyledi.
Hal böyleyken, Zerrin Özer, Instagram’ından, “Salgın döneminde işsiz kalan 102 müzisyen artık aramızda yok” başlığının altına, “Avukatım Mustafa Arkayın ile bu işi vazifemiz edindik. Kahroluyorum. Bir sanatçı olarak dayanamıyorum. Projemizi hazırlıyoruz. Hiçbir şeyi bu kadar istemedim” diye yazdı.
Özer’in, işsiz müzisyenler için bir şeyler yapacak olması güzel. Şarkıcı, intihar ettikleri söylenen müzisyenlerin gerçekte kaç kişi olduğunu da ortaya çıkarırsa kampanyası daha inandırıcı ve etkili olur!
GÜNÜN SÖZÜ
“Tek pişmanlığım, kelimelerimi bile hak etmeyen insanlara saatlerce cümleler kurmaktır.” (İlhan Berk)