Birinci yerleştirmede olduğu gibi ek yerleştirmede de en zor kararlardan biri: Parasız devlet üniversiteleri mi yoksa paralı ya da yarı burslu vakıf üniversiteleri mi? Gel de çık işin içinden!..
Cevabı aranan soru şu: Uzakta da olsa parasız devlet üniversiteleri mi yoksa her yıl için bir servet ödemek gereken vakıf üniversiteleri mi?
Yüksek puanlı öğrenciler için birinci yerleştirmede olduğu gibi ek yerleştirmede de hiçbir sorun yok, isterlerse devlette, isterlerse kendilerine burs vermek için yarışan vakıf üniversitelerinden birinde rahatlıkla öğrenci olabilirler.
Paranız ve yüksek puanınız yoksa vakıflarda çok fazla şansınız olmayabilir ama devlette girecek bir yer mutlaka bulursunuz!
Puanınız düşük ama paranız varsa, vakıf üniversitelerinin tüm kapıları sonuna kadar size açık.
Hele bir de belli barajları aştıysanız...
En iyi miras?
Çocuklara bırakılacak en iyi mirasın “eğitim” olduğunun göz önünde bulundurulması gerektiğini özellikle hatırlattıktan sonra, bu ikilemden kurtulmanıza olanak sağlayacak bazı açılımlar getirmek istiyoruz.
Son kararı verecek olan elbette yine sizsiniz ama şu soruları da kendinize sorun:
İddialı olmayan bir devlet üniversitesinin çok fazla istemediğiniz bir bölümünde mi okumak istersiniz, yoksa vakıf üniversitelerinin birinde, en çok istediğiniz bir bölümde mi öğrenci olmayı düşünürsünüz?
Ailenizin bulunduğu kentten farklı bir kentteki devlet üniversitesinde mi öğrenim görmek istersiniz, yoksa evinize en yakın bir vakıf üniversitesinde mi?
Elinizdeki ekonomik kaynakları üniversite öğrenimi için mi harcamak istersiniz, yoksa yurt dışında yüksek lisans ya da doktora için mi saklarsınız?
İyi bir puanınız var. Bu puanı, en çok istediğiniz devlet üniversitesinden birinde değil de daha sonra gelenlerde mi değerlendirmek istersiniz, yoksa vakıf üniversitelerinin en iddialı olanlarında tam burslu olarak mı okumayı düşünürsünüz?
Çocuğunuzun geleceği için ev, arsa, hisse senedi gibi yatırımlar mı yapmak istersiniz, yoksa öğrenimi için mi harcarsınız?
Benzeri soruların sayısını fazlasıyla arttırmak mümkün ve hepsi de çok önemli. Alacağınız her kararın yaşamınızın bundan sonraki bölümüne yön verecek olması üzerinizdeki yükü daha da artırıyor. Ama en kötü kararın bile kararsızlıktan iyi olduğunu sakın unutmayın!
Açık kontenjanlar
YÖK, her ne kadar kontenjanlarda ciddi anlamda kısıtlamaya gitse de boş kalan kontenjan sayısında bu yıl yine patlama yaşandı.
Üniversite önünde bekleyen 2,5 milyon aday varken, 100 bin civarında kontenjan niye hâlâ boş?
Görünen o ki ek yerleştirmeden sonra da yine çok sayıda kontenjan açığı olacak.
Bu da tam anlamıyla milli servetin heba olmasından başka bir şey değil!
Bu yüzden hemen her yıl milyarlarca lira heba oluyor. Oysa bu kaynaklar istihdam alanları için harcanabilir!
Şu birkaç gün içerisinde, devlet ya da vakıf üniversitesi kararı verirken, sadece bu yılı değil, önümüzdeki 4-5 yılı her yönüyle göz önünde bulundurun, yoksa gözü kapalı bir maceraya atılmış olursunuz! Çünkü üniversite kontenjanlarının boş kalmasının en önemli nedeni işsizlik!
Dahası vakıf üniversiteleri ödeme güçlüğü çekenlerin gözünün yaşına çok bakmıyor!..
Özetin özeti: Artılarınızı, eksilerinizi, beklentilerinizi ve gelinecek son noktayı, avantajları, dezavantajları tek tek kağıda dökün, hangisi ağır basıyorsa o yönde karar verin!..