Okulların açılış kapanış tarihleri ile turizm sezonu arasında tam bir paralellik var.
Uzaktan eğitime sevinenlerin en başında turizm sektörü geliyor. Çünkü büyük bir çoğunluk hâlâ uzun yazın keyfini yaşıyor…
Görünen o ki okulların tümüyle yüz yüze eğitime geçmesi yakın bir gelecekte mümkün değil.
Açılsa da devam zorunluluğu, velilerin tercihine bırakılacak. İşte tam da bu noktada, velilerin tercihi şu yönde: Büyük kentlerde eve kapanmaktansa sarı yazı sonuna kadar yaşamakta yarar. Üstelik çocuklar, yazlıklarda daha kontrol altında!..
Peki, otellerde doluluk oranı ne?
“Fena değil” diyenlerin sayısı bir hayli fazla!..
Ruslar sevindirdi
Rus turist sayısı, katlanarak artıyor. Ukraynalı turist sayısı da hiç fena değil. Avrupalı turistlerin tedirginliği ve siyasetçiler arasında gerginlik nedeniyle, Alman, Fransız, İngiliz turist sayısında, önceki yılların rakamlarına ulaşmak çok zor görünüyor.
Çok uzun yıllardır dört gözle beklediğimiz Asyalı turistler ise yine bir başka bahara kaldı!
Kış turizminde bir hareketlilik olur mu?
Pandemi sürecinin seyrine bağlı. Sıkı tedbirler gelirse, her şey bir anda şekil değiştirebilir!
Ankara, eminiz ki bu konuda enine boyuna kafa yoruyordur ama yeni açılımlar getirilmezse sektörün işi zor!..
Ulaşım korkutuyor
Uçakla yolculuk konusunda yaratılan negatif algı, yerinde duramayan seyahat severleri bile ürküttü.
Hemen her yıl, yurt içi, yurt dışı 8, 10 tur yapan aileler bile eve kapandı.
Neden diye sorduğunuzda, ortak noktaları, uçaklarda riskin fazla olduğu yönünde!
Havayolu şirketleri ise en güvenilir yolculuğun uçakla olduğu iddiasındalar.
Peki, bu konuda ne kadar inandırıcılar?
Belki de bu konuda çuvaldızın en büyüğünü kendilerine batırmalılar, çünkü negatif algıyı pozitife dönüştürme konusunda yeterince çabaları yok!..
Gastronomi turları!
Son yıllarda altın çağını yaşayan gastronomi turları da zınk diye kesilmiş durumda.
Damak tatlarının peşinde, orası senin, burası benim diyen turistler bile, bulduklarıyla yetiniyorlar.
Bir yerlere gitseler de uzun süreli kalmıyorlar…
Yılın şu günlerinde bağ bozumu turlarında yer kalmazdı, şimdi yapan da giden de yok gibi.
Elbette bu zor günler de geçecek ama ara çözümler üretmek zorundayız.
Nasıl sorusunun cevabını da el birliğiyle aramalıyız.
Bir yanda ciddi sıkıntılar yaşanıyor, öte yanda ise seyahat için yanıp tutuşanları her türlü riskten koruyucu, ikna edici adımlar bir türlü atılmıyor, atılamıyor, atılacağı da yok gibi!..
Sektörün ayağa kalkması için çok daha fazlası gerek...
