Üniversite başvurularında bu yıl yeni bir rekor daha yaşandı. Başvuran sayısı geçen yıla göre yüzde 25 arttı.
Adaylar içerisinde 88 yaşında olan bile var.
50-88 yaş aralığında 43 bin 787 adayın yer alması, “Okumanın yaşı yok” söylemini haklı çıkartıyor.
Adayların yarıdan fazlası, daha önce bu sınava defalarca girenlerden oluşuyor. Kadın erkek dağılımı ise neredeyse bire bir.
Peki ya sonrası sorusunun cevabına geçmeden önce isterseniz gelin rakamlara bir göz atalım.
Rakamlar
18-19 Haziran’da yapılacak olan 2022-YKS’ye 3 milyon 243 bin 425 aday başvurdu.
18 Haziran Cumartesi günü yapılacak olan Temel Yeterlilik Testi’ne (TYT) 3 milyon 234 bin 409 aday, 19 Haziran Pazar sabah oturumu olan Alan Yeterlilik Testleri’ne (AYT) 2 milyon 56 bin 512 aday, öğleden sonra yapılacak Yabancı Dil Testi’ne de (YDT) 168 bin 430 aday katılacak
2022-YKS’ye gireceklerin sayısı 635 bin 522 aday artışıyla geçen yıla oranla yüzde 24.36 arttı.
Başvuran adaylardan 923 bin 37’si (yüzde 28.23) lise son sınıf öğrencisi. Önceki yıllarda mezun olup da bir yükseköğretim programına yerleşmemiş olan aday sayısı ise 1 milyon 556 bin 730 (yüzde 47.99).
Bir yükseköğretim programına yerleşmiş veya kayıtlı aday sayısı 389 bin 823 (yüzde 12.27), bir yükseköğretim programından mezun olan aday sayısı 293 bin 136 (yüzde 9.03), üniversiteden kaydı silinen ve tekrar sınava başvuran aday sayısı da 80 bin 699 (yüzde 2.48).
Okumanın yaşı yok!
Lise son sınıf adaylarından 480 bin 112’si (yüzde 52) kadın, 442 bin 925’i (yüzde 48) erkek, mezun adaylardan 1 milyon 110 bin 279’u kadın, 1 milyon 210 bin 109’u erkek.
Genel toplamda 2022-YKS’de 1 milyon 590 bin 391 (yüzde 49) aday kadın, 1 milyon 653 bin 34 (yüzde 51) aday ise erkeklerden oluşuyor.
Sınava girecek adayların yaş ortalaması 23,8; beklenildiği gibi 18-20 yaş aralığında yoğunlaşma var.
En yaşlı aday 88 yaşında. 30-88 yaş aralığında 578 bin 163 aday bulunuyor. Lise son sınıfta olan aday sayısı 923 bin 37 (yüzde 28.23), 50-88 yaş aralığındaki aday sayısı ise 43 bin 787.
Adaylardan 1 milyon 599 bin 780’i (yüzde 49) YKS’ye ilk kez başvuruyor. 932 bin 145 (yüzde 29) adayın ikinci başvurusu, 434 bin 211 (yüzde 13) adayın üçüncü başvurusu, 199 bin 255 (yüzde 6) adayın dördüncü başvurusu, 8 bin 34 (yüzde 2) adayın ise beşinci başvurusu.
En çok aday Anadolu lisesinden
Adayların 1 milyon 6 bin 196’sı (yüzde 31.02) Anadolu lisesinden, 838 bin 9’u (yüzde 25.84) meslek lisesinden, 715 bin 683’ü (yüzde 22.07) açık öğretim lisesinden, 293 bin 24’ü (yüzde 9.03) diğer liselerden, 245 bin 981’i (yüzde 7.58 ) imam hatip lisesinden, 83 bin 591’i (yüzde 2.58) fen lisesinden, 19 bin 988’i (yüzde 0.62) güzel sanatlar ve spor lisesinden, 11 bin 942’si (yüzde 0.37) sosyal bilimler lisesinden, 29 bin 11’i (yüzde 0.89) diğer liselerden mezun.
2 milyon 949 bin 972 aday, herhangi bir başvuru merkezine gitmeden 2022-YKS’ye dijital ortamda başvuru yaptı. Adaylardan sadece 293 bin 453’ü (yüzde 9) ÖSYM merkezlerine giderek başvurularını gerçekleştirdi.
Hayali güzel ama…
Üniversite öğrenimi görmek her gencin olduğu kadar her ebeveynin de en büyük hayallerinden biri. Başvuruların hemen her yıl artması bunun en büyük göstergesi.
Pek çok üniversite baraj nedeniyle önceki yıllarda kontenjanlarını dolduramıyordu, ama bu yıl, bu hayalini gerçekleştirmek isteyenler tarafından muhtemelen tümüyle doldurulacak.
Peki, onlardan kaçı girdiği üniversiteye devam eder, kaçı bitirir ve kaçı mezun olduğu alanda iş bulur?
Başvuruların ayrıntılarına bakıldığında hemen her yıl yüz binlerce üniversite öğrencisi ve mezunun yeniden sınava girmesi, aradıklarını bulamamanın en önemli göstergesi.
Yine aynı şekilde sınava birçok kez girenlerin oranı da inanılmaz boyutlarda.
İşte bu yüzden üniversite sınavlarını ve üniversite öğrenimini umut tacirliği noktasından kurtarıp onlara ve ülkeye katma değer katacak bir yapıya kavuşturmalıyız. Yoksa ileride yaratacağı sosyal problemlerin yükü çok daha ağır noktalara gelecektir.
Bu yüzden her adayın ileride derin pişmanlıklar yaşamamak için “Neden üniversite?” sorusuna samimiyetle cevap verip, ona göre bir yol haritası çizmesinde sonsuz yarar var.
Önemli bir ayrıntı da açık lise mezun sayısının 300 bine dayanması. Çocuklarımız okuldan kopuyor. Aman dikkat!..
Peki, isteyen herkes üniversiteli olabilecek mi? Kontenjanlar artmazsa her dört kişiden üçü yine açıkta kalacak. Açıköğretimi de eklersek, her üç kişiden ancak birisi üniversiteli olabilecek.
Peki, kontenjanlar artırılmalı mı? İşte bu konuda çok ama çok düşünülmeli, çünkü bunun bir de sonrası var?..
Özetin özeti: Görünen o ki üniversite hayalimiz hiç bitmeyecek.
