Bu söz eskiden beri hep söylenir. Haklı çıkartacak o kadar çok örnek var ki bugün bir kez daha dile getirmek zorunda kaldık.
Uzaktan eğitim şu günlerin en popüler kavramı! MEB bir yandan, YÖK ve üniversiteler öte yandan harıl harıl uzaktan eğitim yapıyor. Beğeneni bulmak ise çok zor.
Öyle ya da böyle başladı ve gidiyor. Umarız daha da iyi noktalara gideceğiz.
Öğretmenin ve özellikle de okulun önemi bir kez daha anlaşıldı. Bu bile sevindirici... Şimdi sizi 2005’e ait bir haber metniyle baş başa bırakıyorum. Okuyun, sonra hep birlikte, nereden nereye sorusunun cevabını arayalım!
Çok iyiler
Avrupa Uzaktan Eğitim Üniversiteleri Birliği (European Association of Distance Teaching Universities: EADTU) Genel Sekreteri Piet Henderikx, “Yaşam boyu eğitim konusunda Anadolu Üniversitesi Avrupa’daki üniversitelere liderlik edecek durumda. Onlardan öğreneceğimiz çok şey var. Avrupa’nın belli başlı üniversitelerinin rektörlerinin Anadolu Üniversitesi’ni görmelerini ve örnek almalarını istiyorum” dedi.
Rektör Prof. Dr. Engin Ataç’ın konuğu olarak Türkiye’ye gelen EADTU Genel Sekreteri Piet Henderikx, Anadolu Üniversitesi’nde incelemelerde bulundu ve Açıköğretim Fakültesi yöneticileriyle de görüştü. Prof. Dr. Ataç ve Henderikx ortak bir basın toplantısı düzenledi. Rektör Prof. Dr. Engin Ataç, Anadolu Üniversitesi’nde örgün eğitimle birlikte uzaktan öğretim sisteminin uygulandığını ve öğrenci sayısının 1 milyona yaklaştığını söyledi. Ataç, uzaktan öğretim sistemi konusunda İngiltere Açık Üniversitesi ve Almanya Hagen Üniversitesi ile iş birliği yapıldığını belirterek, “Biz bu iş birliğini geliştirmek ve yaygınlaştırmak istiyoruz” dedi.
Rüya gibi
EADTU Genel Sekreteri Piet Henderikx ise Anadolu Üniversitesi’nin gerçekleştirdiklerinin kendisi için bir rüya gibi olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Anadolu Üniversitesi’nin yaptıkları karşısında şaşkına döndüm. Örgün eğitimde Avrupa’nın herhangi bir üniversitesinden farkı olmayan Anadolu Üniversitesi, açık öğretimde ise dünyanın en büyüğü. Son derece mükemmel bir organizasyon. Diğer üniversitelerle iş birliği ve tüm illerde birer öğrenci bürosunun olması da bu organizasyonun başarısında çok önemli. Üniversitenin diğer fakülteleri ile iş birliği yapılması, açık öğretim çalışanlarının yetkin ve uzman kişiler olması da başarıda önemli bir yer tutuyor. Eğitim teknolojileri de başarıyla kullanılıyor. Bunlar kurum kültürüyle birleşince beraberinde kalite ve başarı geliyor.
Yaşam boyu eğitim konusunda Anadolu Üniversitesi, Avrupa’daki üniversitelere liderlik edecek durumda. Avrupa Uzaktan Eğitim Üniversiteleri Birliği’ne üyeliğiyle de bu liderlik gerçekleşmiş olacak. Anadolu Üniversitesi’nden öğreneceğimiz çok şey var. Anadolu Üniversitesi’nin örgün bölümlerini de gördüm. Örgün eğitimde sanal mobilite sağlanarak uzakta öğretim için yeni teknolojilerin yaratılabileceğini düşünüyorum. Avrupa’daki üniversitelerle Anadolu Üniversitesi arasında öğrenci değişimi olabilir. Lisan programlarında bazı dersleri ortak yürütebiliriz. Ortak yüksek lisans ve doktora programları yapabiliriz. Bilim adamlarının birlikte çalışmalarını sağlayabiliriz.”
EADTU Genel Sekreteri Piet Henderikx, Avrupa’da yaşayan Türklerin akademik kariyer yapmalarının engellendiğine de işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
Öğreneceğimiz çok şey var!
“Üyelerimizle örgün ve yaygın eğitimde e-öğrenme projemiz var. Anadolu Üniversitesi’nin katılmasıyla bu konuda çok önemli adımlar atacağımıza inanıyorum. Avrupa’daki Türk azınlığın eğitim konusunda da Anadolu Üniversitesi ile Avrupa’daki üniversiteler arasında bazı özel projeler geliştirmenin mümkün olduğunu düşünüyorum. Gerek uzaktan öğretim gerekse yaşam boyu eğitim konusunda Anadolu Üniversitesi’nden öğreneceğimiz çok şey var. Neler yapılabileceğini görmek için Anadolu Üniversitesi’ni yakından tanımak gerekir. Avrupa’daki belli başlı üniversitelerin rektörlerinin de Anadolu Üniversitesi’ni görmelerini isteyeceğim.”
Sorun nerede?
Yazının başlığında dabelirttiğimiz gibi, iyi başlıyoruz ama devamını aynı şekilde getiremiyoruz. Her şeye rağmen başarılı olanları ise korumuyoruz, kollamıyoruz.
AÜ eğer dünden bugüne sorgulanır hale geldiyse, kabahatlileri de uzaklarda aramamak gerekir.
Hiçbir şey için geç değil! Krizi fırsata dönüştürebiliriz! Nasıl mı? Uzaktan eğitimi ciddiye alarak, öğretmen, öğrenci ve veli görüşlerine kulak vererek, en önemlisi de içerik geliştirerek...
Özetin özeti: Liyakatin olmadığı yerde her şey teferruattır. Bu zor günler bunu bize bir kez daha hatırlattı!..