Doktorlarımızın ve tüm sağlık çalışanlarının bayramını canı gönülden kutluyoruz.
Bazı meslekler var ki aradan on binlerce yıl da geçse, önemleri hiç değişmeyecek! Örneğin doktorların, öğretmenlerin, yargıçların.
Yaşam hakkı insanoğlunun en temel hakkıdır ve bu konuda olmazsa olmazımız doktorlardır.
Eğitim hakkı yaşam hakkından sonra temel ikinci hakkımız ve bu konuda da öğretmenlik mesleği en kutsal meslekler arasında baş köşede.
Adalet hakkı ise adil bir dünya için yine olmazsa olmazların başında geliyor. Adaletin olmadığı yerde, her şeyin teferruat olduğunu yaşamayanımız yoktur.
Öylesine yoğun günler yaşıyoruz ki adeta tüm meslekler güvenirlik testinden geçiyor.
Çok daha önemlisi, gün geliyor, kıyıda köşede kalan meslekler bile bir anda çok önemli meslek haline gelebiliyor.
Ve, gün doktorların kendilerini en iyi şekilde anlatma günü. Ne olur onlar da, deprem uzmanları gibi koronavirüs ve gribal hastalıklar konusunda kamplara ayrılmasınlar. Doğru olan ne ise onu paylaşsınlar, ortak tedavi yöntemleri uygulasınlar...
Çifte standart
İlkokuldan üniversiteye tüm öğretim kurumları resmen kapandı. Ucu açık bir tatil süreci, uzayabilir de, açıklandığı gibi birkaç hafta sonunda her şey normale de dönebilir. Bu biraz da hastalığın seyrine bağlı.
Sağlık Bakanı Koca’nın açıklamalarına bakılırsa, ortalama 1.5 aylık bir süreye ihtiyacımız var. Havaların ısınmasıyla birlikte, tehlike tümüyle ortadan kalkabilir.
Hocaların tatili konusunda sanki biraz kafa karışıklıkları var. Yine aynı şekilde tüm öğretim kurumları kapanırken, dershanelerin hâlâ hiçbir şey yokmuş gibi yollarına devam etmelerini anlamak mümkün değil. Sadece hafta sonu kursları ertelendi, ya sonrası? Yoğunlaştırıl-mış kurs hazırlığı yapanlar var!
Tatilin niye verildiği bence onlara ve velilere bir kez daha hatırlatılmalı!..
Elbette sınavlar önemli ama çocuklarının sağlığı çok daha önemli!..
Bazı özel okulların pazartesi günü öğretmenlerini okula çağırmaları da enteresan!
Hemen her konuda çifte standart olabilir ama kesin disiplin gereken konularda kimsenin alınan kararları sulandırmaya hakkı olmamalı...
Üniversiteler tatil edildi ama hocalara dün akşam saatlerine kadar izin yoktu. Üstelik öğretmenler de tatile girmişken!
Bu arada MEB ve ÖSYM’nin sınav inadı umarız devam etmez!
Toplu sınavlar ertelenmelidir.
Zor bir süreçten geçerken, üzümün çöpü, armudun sapıyla uğraşmak kimseye bir şey kazandırmaz! MEB ve YÖK kural getirirken, daha seri hareket ederek, çifte standarda izin vermemeli!
Örneğin MEB uzaktan eğitime izin verirken, YÖK’ün yasaklaması manidar. Üstelik “Yeni YÖK” ve “Dijitalleşen YÖK” sloganları daha çok tazeyken!
Ve son bir ayrıntı, tatil boyunca kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlere maaşları ve ek ders ücretleri aynen verilecekmiş. Girdikleri derse göre maaş alan ücretli öğretmenler ne olacak? Zaten üç kuruş maaş alıyorlar, kesilmesi büyük haksızlık olur!..
Özetin özeti: Panik olmaya, öküzün altında buzağı aramaya hiç gerek yok. Her şey yoluna girecektir. Girmeli de!..