Eğer ille de bir Anayasa değişikliğine gidilecekse, öncelik Sınav Cumhuriyeti’nin Anayasası’nda olmalıdır. Çünkü onun yarattığı mağduriyetin boyutları ve etkilediği kitle çok daha fazla!..
Çocuklara çocukluğunu, gençlere gençliğini yaşatmadığı gibi ailelerin hayatını da zehir ediyor!
Eğitim sistemimizi, dolayısıyla da ülkemizin geleceğini zaafa uğratıyor.
Donanımlı yurttaşlar yetiştirmeden hukuki anlamda yapılacak olan her Anayasa değişikliği havada kalacaktır. İşte bu yüzden öncelik Sınav Cumhuriyeti Anayasası’nda olmalı ki değişiklikler kâğıt üzerinde kalmasın.
Sınav Maratonu
2021 Sınav Maratonu, pazar günü yapılacak LGS ile yeni bir ivme kazanacak!
Bu yıl içerisinde MEB ve ÖSYM sınavlarına 10 milyonu aşkın aday girecek.
LGS dışında her sınavın tekrarı var. Yani sonraki yıllarda, bir daha girebiliyorsunuz. LGS’de böyle bir şans olmadığı için yarattığı baskı çok daha ağır oluyor! Adaylara ve ailelerine şimdiden sabır ve başarılar dileriz.
Peki, Liselere Giriş Sınavı’na (LGS) giren 1 milyon, YKS’ye girecek 2.5 milyon adaydan ne kadarı hayaline kavuşacak?
En iyimser rakamla 100 bin artı 100 bin! Gerisi için yaşamın bundan sonrası keyifsiz geçecek. Giriş sınavları, zaten adil olmayan eğitim yarışını, daha da sorunlu hale getiriyor. Olan da takviye eğitim alamayan fakir, fukara çocuklarına oluyor.
Çözüm?
Üniversitelerdeki öğrenci sayımız Avrupa’da birinci sırada diye övünüyoruz ama üniversite mezunu işsizlik sıralamasında da şampiyonluğu kimseye kaptırmıyoruz. Nedense ondan hiç söz edilmiyor. Tıpkı ihracat rakamlarını öne çıkartıp, ithalattan hiç bahsetmediğimiz gibi!.. Genç işsizlik her geçen gün daha da derinleşiyor!
İşe başvurma kuyrukları uzadıkça uzuyor! Evinde ya da yakınında işsiz olmayan yok gibi ve çok can acıtıcı!
Bu yüzden, yeni kararlar almak zorundayız! Örneğin, çocuklarımıza bugün öğrenip yarın unutacakları bilgiler ve test çözme teknikleri öğretmek yerine, bir ömür boyu yapacakları çağdaş meslekler kazandırsak daha iyi olmaz mı?
Dershaneler de mademki kapatılamıyor, istihdam odaklı kalifiye eleman yetiştiren kurumlar haline dönüşse, eminiz ki çok daha yararlı olacaklardır.
Bu sayede kazanan da sadece onlar değil, başta gençler ve ülkemiz olmak üzere herkes olur!
Dershanelerimizin meslek kazandırma kursları konusunda çok daha başarılı olacakları ve ülke ekonomisine pozitif yönde katkı yapacakları da kesin!
En önemlisi ise gençlerimizi işsizler kervanına değil de çalışanlar kervanına katarak, mutlu nesiller yetiştirilmesine katkıda bulunacaklardır.
Meslek liseleri ve meslek yüksek okulları gibi hantal bir yapıya sahip olmayacakları için piyasa talepleri ve öğrenci istekleri doğrultusunda fark yaratabilirler!..
Sonuç ortada!
Son 20-30 yılda sınav sektörüne ve servislere akıtılan paralar okullarımızı iyileştirmek için harcansaydı, değil beş, on üniversite ve birkaç yüz ilkokul, ortaokul, lise, tüm okullarımız, şu anda sınavla girilen okullardan çok daha iyi olur, öğrenci, öğretmen ve velilerimiz daha mutlu olurdu!
Ülkemize katkıları da inanılmaz boyutlarda gerçekleşirdi. Peki, onca zaman, onca çaba ve onca masrafa karşın akademik anlamda gelinen nokta ne? İşte cevabı?
2020 LGS soru sayıları ve Türkiye ortalamaları:
Türkçe: 20 / 10.00; T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük: 10 / 5.0; Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi: 10 / 6.39; Yabancı Dil: 10 / 3.53; Matematik: 20 / 4.89; Fen Bilimleri: 20 / 10.21.
2020 üniversite birinci ve ikinci basamak sınavı soru sayıları ve Türkiye ortalamaları:
TYT’de; Türkçe: 40 / 14,288; Sosyal Bilimler: 20 / 7,788; Temel Matematik: 40 / 5,556; Fen Bilimleri: 20 / 2,668.
AYT’de; ; Türk Dili ve Edebiyatı: 24 / 4,799; Tarih-1: 10 / 1,436; Coğrafya-1: 6 / 1,576; Tarih-2: 11 / 1,489 ; Coğrafya-2: 11 / 2,732, Felsefe Grubu: 12 / 2,298; Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi veya ek Felsefe Grubu: 6 / 0,652; Matematik: 40 / 7,584; Fizik: 14 / 1,082; Kimya: 13 / 1,416; Biyoloji: 13 / 1,309.
YDT Almanca 30,573; Arapça 36,110; Fransızca 31,512; İngilizce 31,467; Rusça 37,164.
Özetin özeti: Sınav Cumhuriyeti’nin karnesi ortada. Çocuklarımız ve ülkemiz bu kadarını da hak etmiyor!..
