Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Üniversiteler açılmak üzere ve öğrencilerin çoğu barınma, burs ve beslenme sorununu hâlâ çözebilmiş değiller.

Sizin için çok da önemli olmayan mini minnacık burslar, bir gencin hayatını değiştirebilir. Onu gelecekte belki de çok önemli biri haline getirebilir.

Bir genç iyi bir eğitim alırsa, sadece kendisinin ve ailesinin değil, ülkenin ve dünyanın kaderini de değiştirebilir.

Geriye dönüp bakıldığında bunun yüzlerce örneği görülebilir.

Gençlerimizin geleceği yoksullukları nedeniyle heba olmamalı.

Buna ne devlet olarak ne de ebeveynler ve hayırseverler olarak asla müsaade etmemeliyiz. Yetenek ve başarılarınızla bir yere kadar ilerliyor, sonra tıkanabiliyorsunuz. Örneğin, ülkemizin en iyi lise ya da üniversitelerini bitirip yurt dışına açıldığınızda, hatta dünyanın en iyi üniversitelerinden öğrenim bursu kazandığınızda, eğer cebinizde yaşam giderlerinizi karşılayacak kadar harçlığınız yoksa hayallerinize veda etmek zorunda kalabiliyorsunuz. Hemen her yıl yüz binlerce konut üretiyoruz. Yılda bin konut üreten müteahhitler bir tane yurt yapmış olsalardı ya da bir fon kurularak inşaat sektörüne akan paranın sadece on binde biri yurt yapımına yönlendirilseydi, bugün dünyanın en güzel yurtları bizde olabilirdi. Yine aynı şekilde ramazan ayında olduğu gibi her hayırsever ya da kurum bölgesindeki öğrencilere bir gün yemek verse ya da kamunun yemekhaneleri bir şekilde öğrencilere de açılsa, beslenme sorunu da çoktan çözülmüş olurdu.

Haberin Devamı

Sahip olduğumuz olanaklar ve geleneksel hayırsever yapımız şu anda verilen bursların rahatlıkla 100 katına çıkmasına olanak sağlayabilir. Ama nedense bu alışkanlığı bir türlü oturtamadık.

Batılı üniversiteleri, özellikle de Amerikan üniversitelerini güçlü kılan, başta mezunlar olmak üzere hayırseverlerin o üniversitelere verdikleri destektir.

Bu yönde öylesine güçlü bir aidiyet hissi yaratılmış ki burs alan, almayan her mezun, her veli, her hayırsever bölgesindeki öğretim kurumlarına bağış yağdırıyor.

Bizde ise bırakın diğer mezunları, burs alıp farklı bir gelecek yakalayan gençler bile burs verme konusunda maalesef yeterince cömert değiller.

Haberin Devamı

Karşı olduklarından mı, aldıkları maaşın ancak kendilerine yettiğinden mi ya da mezun oldukları öğrenim kurumlarına karşı hiçbir aidiyet hislerinin olmadığından mı?

Hiçbirinin gerekçe olduğunu sanmıyoruz.

Sadece bu yönde bir alışkanlık oluşturulamadı hepsi bu!

Yeni açılım gerek

Devlet ve aileler burs, barınma ve beslenme konusunda elinden gelenin fazlasını yapıyor. Gelinen nokta ise ortada.

Yurtlarda yeniden ranza sistemine geçildi, kiralık evlerinin yanına yaklaşılmıyor, öğrencilerin pek çoğu kilometrelerce yolu yürüyerek okula gidiyor, pek çoğu da günü tek ya da iki öğün yemekle geçiştiriyor.

Entelektüel birikim gerektiren harcamalara ise ya parasızlıktan ya da zaman yokluğundan hiç sıra gelmiyor.

Oysa bir öğretmenin, yargıcın, mimarın, mühendisin, kaymakamın ve diğer tüm üniversite mezunlarının akademik olduğu kadar sosyal donanımının da en üst düzeyde olması gerekir. Çünkü onlar, içinde bulundukları toplumun önderleri ve rol modelleridir. Şu zor günlerde mutlu olmak ve geleceğin güçlü Türkiye’sine siz de karınca kararınca bir katkıda bulunmak istiyorsanız bunu çok uzaklarda aramayın! Bir öğrencinin kaderini değiştirin, mutlulukların en büyüğünü yaşayın!..

Haberin Devamı

Özetin özeti: Eğitim meşalesi ne kadar güçlü yanarsa, ülke o kadar aydınlık olur.