Turizm sezonuna yönelik söylenecek çok söz var.
Battı, batıyor diyenler de var, uçtu, uçacak diyenler de çok.
Aslında bardağın tümü boş da değil, dolu da.
Kim nereden görmek istiyorsa, ona göre bir yorum yapıyor.
Almanlar’ın kademeli de olsa ambargoyu kaldırması, Ruslar’ın ucundan kıyısından olsa da geliyor olmaları sevindirici.
Olağanüstü koşullar olmadığı sürece gelen ülkeler yelpazesi daha da genişleyecektir…
Yerli turistlere gelince, hâlâ tedirginler. Tercihleri kiralık evler ve korunaklı sahiller.
Tesis sahipleri, bu yıldan çok, gelecek yıl hesabı yapmaya başladılar.
Kuyruğu dik tutuyorlar ama içten içe fırtına yaşadıkları da her hallerinden belli oluyor…
İndirim mi, güvenlik mi?
Son haftalarda, turizm ve uçak şirketlerinden pek çoğu, indirimi öne çıkaran kampanyalar yapmaya başladı.
Peki, doğru bir strateji mi?
Evet demek zor!
Tüketici mantığıyla sorguladığınızda, özellikle bu dönemde aranan, indirimden daha çok hijyenik ortam!
Başka zaman olsa, indirim doğru bir karar olabilirdi ama koronanın gölgesindeki bir tatilde, öncelik asla indirim olmayacaktır.
Böylesi dönemlerde yaratılan algı çok önemli ve oluşturulması gereken algı her açıdan güven olmalı!..
Okullar açılacak mı?
Okulların açılış ve kapanış tarihleri, turizmcilerin isteklerine göre belirlendi diye negatif bir algı oluştu. Bu yüzden bundan sonra atılacak adımlarda, çok daha dikkatli olunmasında yarar var.
Örneğin okulların açılış tarihleri netlik kazanmalı ki, son dakikada gerçekleşecek olası değişiklikler, kafa karıştırmamalı.
Örneğin kolejler 15 Ağustos’ta,
devlet okulları da 31 Ağustos’ta açılacak denildi. Ama pek çok kimseye, özellikle de velilere, bunu çok gerçekçi gelmiyor!
“Açılsa bile okula göndermeyeceğiz”
diyen veli sayısı çok fazla! Yine aynı
şekilde, açılsın diyen de çok, açılacak
diye tatilini yarıda kesip gelen de çok
olacak. Okul havasına girip, tatili bırakıp gelenler için her türlü erteleme can
sıkıcı olacaktır. Bu konuda fazlasıyla
titiz olunmasında sonsuz yarar var!..
Plajlar?..
Plajlarda ve diğer tatil yörelerinde sosyal mesafeye ya da hijyen koşullara uyulduğunu söylemek iyimserlik olur!..
Bu noktada, özellikle yabancı turistlerin geldiği tesislerin iyi denetlenmesinde yarar var yoksa yabancı turist sezonu açılmadan sona erebilir!
Buna da hiç kimsenin hakkı olmamalı.
Geçenlerde, adalara giden vapur kuyruğunu ve binenlerin birbirinin adeta üzerine basarak içeriye girmelerini görünce dehşete kapılmıştım.
En duyarlı olduğumuz konularda bile her birimiz bir anda sürü psikolojisinin köleleri haline gelebiliyoruz.
Ne olur aman dikkat! Keyfimizi hüsrana dönüştürmeyelim...
