Liselere Giriş Sınavı (LGS) sonuçları açıklandı. Zaten karışık olan kafalar daha da karıştı. Devlet liselerine yönelik hayalleri sona erenler, arayışlarını özel okullara yöneltti ama yıllık öğrenim ücretlerini incelediklerinde adeta şoke oldular.
4-5 yıllık lise öğreniminin bedeli en az bir milyon lira!
Böylesi yüksek bir meblağı bulsalar da “Buna değer mi?” sorusunu soranların sayısı bir hayli fazla.
Sınavda 193 öğrenci tam puan aldı, Matematik ve Fen’de ortalamalar yükseldi. Puanların yanı sıra yüzdeki dilimler de açıklandı ama keşke il ve Türkiye sıraları da paylaşılsaydı. İşte o zaman çok daha sağlıklı tercih yapılabilirdi.
Başvuruların tüm 8. sınıf öğrencileri için otomatik olarak alındığı sınava 1 milyon 236 bin ortaokul mezunundan, 1 milyon 31 bin 799’u sınava girdi. Katılım oranı yüzde 83 olarak gerçekleşti.
Bu durumda her yüzdelik dilimde 10 bin civarı öğrenci bulunuyor. Yani yüzde 10’luk dilimdeyseniz ilk 100 bindesiniz demektir.
Peki, aynı puanda yığılmalar ne kadar? İşte o belli değil.
İl ve Türkiye sıraları açıklansaydı, en azından önünüzde kaç aday var çok net görebilirdiniz.
MEB, bu sıraları puan kartına yansıtmamış olsa da internet erişimi sağlayabilir.
193 şampiyon
Sınava 48 farklı ilden katılan 193 öğrenci tüm soruları doğru yanıtlayarak 500 tam puan aldı. Full çeken aday sayısı bu kadar fazla ise bir iki boşu ya da bir iki yanlışı olan aday sayısı da bir hayli fazladır.
Genel sınav analizlerine bakıldığında alt puan dilimlerinde olduğu gibi üst puan dilimlerinde de yığılma var.
Puanların 100 ile 500 arasında değiştiği dağılımda 400-500 arasında puan alan öğrenci oranı geçen seneye göre artış gösterdi.
Bu da sınavla öğrenci alan yüksek puanlı okullara girişte yığılmalara neden olacak ve binde birlik puanlar bile çok önemli hale gelecek.
Öğrencilerin yüzde 9.93’ü 400-500 puan aralığında yer aldı.
En yoğun puan aralığı ise yüzde 56.04 ile 200-299 arası oldu.
Matematik ve fen bilimlerindeki başarının artması yüz yüze eğitimden mi, öğrencilerin bu yıl sınava çok daha iyi hazırlandıklarından mı yoksa soruların güçlük derecesinin önceki yıla göre daha esnek olmasından mı? Henüz net değil ama uzun süre tartışılacağı kesin.
Üzülün ama kahrolmayın
Şunu herkes çok iyi bilmeli ki bu sınavlar çocuklarınız için çok önemli ama her şey değil.
İlk 1000’e girmeleri elbette çok önemli ama onlar içerisinde de istediği okula giremeyenler olacak.
İlk 10 bine girip de istediği liseyi kıl payı puanlarla kaçırıp uzun yıllar bunun şokundan kurtulamayacak olanların sayısı da hiç az olmuyor.
Yine aynı şekilde, ilk 50 bine giremeyip, çok iyi üniversiteleri kazanan öğrenci sayısı da azımsanmayacak kadar çok.
Bu yüzden dünü dünde bırakıp, eldeki puan ve diploma notunuzla sizin için en doğru okul hangisi ona odaklanmalısınız.
40 yıldır bu sınav süreçlerini çok yakından izleyen biri olarak şu tespitte bulunmak hiç yanıltıcı olmaz: İyi okul yoktur, iyi öğrenci vardır.
O iyi okullara değer katan da yine o öğrencilerdir.
Ve onlar, hangi okula giderse gitsinler, hem öğrenim hayatlarında hem de çalışma yaşamlarında hep başarılı olacaktır.
Özetin özeti: Çocuklarınıza güvenin ve onların yanında olun yeter. Sınavlar, puanlar çok şeydir ama her şey değildir.
