Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yüz yüze eğitimde 2. aşama dün başladı. Büyük bir samimiyet testinden geçiyoruz.

Başarılı olabilirsek, yakın zamanda tüm sınıflarda tam gün eğitime geçebiliriz.

Bu noktada hepimize önemli görevler düşüyor.

Her şeyi devletten beklemek yerine, taşın altına hep birlikte elimizi koymalıyız. Başkalarından beklediklerimizi, önce kendimiz yerine getirelim ki daha sonra yapmayanlara hesap sorma hakkı kazanalım!..

Milli seferberlik

Koronayla mücadelede kurallara uyalım, okulları açık tutalım, bu savaşı, hep birlikte kazanalım, yoksa kaybeden hepimiz oluruz!

Haberin Devamı

Şimdilik kabahatli aramayalım, mücadeleye destek çıkalım, görevini yeterince yerine getirmeyenlere kamusal sorumluluklarını bir kez daha sabırla anlatalım.

Sağlık Bakanlığı öğretmenlerimizi düzenli olarak testten geçirmeli, Milli Eğitim Bakanlığı da hijyen koşulları sağlamada ve maske temininde üzerine düşeni eksiksiz yerine getirmelidir.

Sağlık Bakanı Koca, maske kullanımının aşıdan çok daha koruyucu olduğunu söylüyor!

MEB de meslek liseleri sayesinde, mademki ülkemizin en büyük maske üreticilerinden biri, o zaman mum önce dibine ışık vermeli. Her öğrenciye yeterince hatta velileri için de fazlasıyla maske verilmeli ki pandemi riskini en aza indirelim.

Okullarımızın hijyen noktasında önemli sorunları var. Ticaret odaları ya da üretici firmalarla iş birliği çerçevesinde, tüm öğretim kurumlarımıza, pandemi süresince, dezenfekte malzeme, sabun, tuvalet ve el kurutma kâğıtları ile diğer malzemeler gönderilirse çok iyi olur.

Adı resmen konulmasa da çok zorlu bir süreçten geçiyoruz. Milli seferberlik ilan etmeden ya da o havaya girmeden, bu mücadeleyi kısa sürede kazanmamız çok zor! Zincirin halkalarından biri zayıf olursa, tüm çabalar boşa gidebiliyor!

İşte bu yüzden, el birliğiyle hareket etmemiz gerekiyor.

Çocuklarımız için!..

Okullarımızı açık tutabilir ve tam gün eğitime geçebilecek ortamı sağlayabilirsek, ülkemizi bu beladan kurtarabiliriz.

Koronayla mücadeleyi kendimiz için yeterince ciddiye almadık ama ne olur çocuklarımızın hatırı için gereken her türlü fedakârlığı yapalım. Çünkü onlar evde olmaktan çok sıkıldı, dijital bağımlı noktasına geldiler ve en önemlisi de artık okullarında öğretmenleri ve arkadaşlarıyla birlikte olmak istiyorlar!

Haberin Devamı

Dün çok mutluydular.

Biz yetişkinlere ve kurumlara düşen görev de onların bu isteğini yerine getirmek ve bu mutluluklarının devamlılığını sağlamak olmalıdır!..

Bu o kadar zor mu?

Hem çok zor hem de çok kolay!

Zor, çünkü alışkanlıklarımızdan kurtulamıyoruz.

Kolay, çünkü istersek rahatlıkla yapabiliriz.

Şu ana kadar bu yönde bir motivasyon maalesef sağlayamadık.

Haydi öğretmenler!

Pandemi sürecini korkuyla disipline etmeye ve yönetmeye çalıştık. Oysa, eğitimde sevgi korkudan çok daha etkili bir öğrenme yöntemidir!..

Pandemiyle mücadelede tüm eğitim ordusunu göreve çağırıyoruz.

Sizler inanır ve isterseniz, mucizeler yaratabiliriz!

Osmanlı’nın küllerinden modern bir ülke yarattınız, Cumhuriyetin en zor yıllarında ülkemizi yeniden imar ettiniz, şimdi yine tüm dünyanın tıkandığı bir konuda, yeni bir başarı destanı yazabilirsiniz.

Haberin Devamı

Okul önleri!

Okul önündeki yığılmalara aman dikkat!

Okul yönetimleri, sadece okul içindeki değil, okul önündeki düzenin oluşmasına da katkıda bulunmalıdır!

Elbette bu onların görevi değil ama negatif gelişmeler onların tüm çabalarını yerle bir edebilir.

MEB bu konuda da bir genelge yayımlamalı ki uygulama kargaşası yaşanmasın, risk katsayısı artmasın!..

Özetin özeti: Bu da mı bizim görevimiz diye ne olur hiçbir görevden kaçmayalım. Koronayla mücadelede her şey herkesin görevi olmalı!..