Koronalı günler bitecek gibi değil.
Onunla yaşamaya alışmalıyız ama mücadeleden de asla vazgeçmemeliyiz!
Kimilerine göre, aşı bulunsa da sürekli mutasyona uğrayan virüs, daha uzun süre bizimle birlikte yaşamaya devam edecek. Hayatımızın bir parçası olacak.
Geçen yıl, “2020 sonbaharında sonu gelir” deniliyordu, şimdi 2021 sonbaharı telaffuz ediliyor!
Bu yıl sezonu kaçırdık diye üzülürken, ayakta kalmaya çalışırken, “2021 için de alarm zilleri çalıyor” diyenlere, her ne kadar felaket tellallığı yapmayın desek de her türlü uyarıyı dikkate almak ve ona göre çözüm yolları aramak zorundayız.
Turizmden asla vazgeçemeyiz. Ne bugün ne de yarın...
Avrupa diken üstünde
Dünya genelinde de durum farklı değil ama sanki Avrupa ve yakın komşularımız yeniden en başa dönmek üzere.
Peş peşe ciddi önlemler alınıyor. O yetmiyor, dahası geliyor. Yakın bir gelecekte mart, nisan koşullarına yeniden dönülürse hiç şaşırtıcı olmaz. Çünkü ipin ucu bir kaçtı mı, yakalanması kolay olmuyor.
Almanya Başbakanı Merkel, 2 Kasım itibariyle uygulamaya konan yasaklama ve kısıtlamalar kapsamında işyerlerini kapatan kafe, bar, restoran ve diğer işletmelere yenilerinin eklenebileceğinin sinyallerini veriyor.
Rusya’nın Türkiye uçuşlarını durdurması gündemde. Vaka sayıları hızla artıyor. Kapılar hepten kapanırsa bu sadece Rusya’yı değil, başta biz olmak üzere tüm dünyayı etkiler.
Koronavirüs vaka sayısının 1 milyonun üzerine çıktığı İngiltere’de, Başbakan Boris Johnson ulusal çapta geçerli olacak yeni sokağa çıkma sınırlamaları açıkladı. Sınırlamalar 2 Aralık’a kadar geçerli. Kapsam her an genişletilebilir.
Fransa da bar, kafe, restoran ve eğlence yerlerine getirilen kısıtlamalardan sonra 29 Ekim’den itibaren seyahat yasağı uygulamasına geçti. Fransa Başbakanı Jean Castex, yaptğı açıklamada Fransızları daha büyük fedakârlıklara çağırdı…
Diğer ülkelerde de durum farklı değil. Kara kış gelmeden, pandeminin yayılma hızı yavaşlatılmaya çalışılıyor.
Peki, bizde durum ne? Şu an için 22.00’den sonrası yasağın ötesinde elle tutulur bir şey yok ama bu, her an yeni önlemlerin alınmayacağı anlamına gelmemeli. Keşke çok daha dikkatli olsak da yeni tedbirlere hiç gerek kalmasa! İşte o zaman, yerli ve yabancı turistler için de en güvenli liman biz oluruz!..
2021’de de…
Vaka ve ölüm sayılarının hızla artması Avrupa genelinde olduğu gibi Türkiye’de de farklı senaryoların gündeme gelmesine neden oldu.
2021’in, 2020’den daha iyi olmayacağına ilişkin değerlendirmeler, artık daha yüksek sesle konuşulmaya başlandı.
Dünya Tabipler Birliği Başkanı Frank Ulrich Montgomery, koronavirüs salgınında normalleşmenin daha uzun yıllar alacağına işaret ederek, “Yüksek beklentiler içine girilmemesi” uyarısında bulunması, bu tedirginliği daha da artırdı…
Sorunları, halının altına süpürerek değil, cesaretle ve kararlılıkla üzerine giderek sorunların üstesinden gelebiliriz.
Ve bunu da yapmalıyız!..