Yaz aylarında turizm için çok büyük fedakârlıklarda bulunduk.
Geldi, geçti.
Aradığımızı bulabildik mi?
Hiç yoktan iyiydi.
Peki, hem ekonomik hem de vicdani anlamda bir muhasebesi yapıldı mı?
Bilmiyoruz!..
Dünkü gazetemizde çok çarpıcı bir haber vardı!
Yapılan bir araştırmaya göre, Avrupa’da hayatın durmasına ve her tarafın ‘kapanmasına’ yol açan ikinci dalgaya, turistler neden olmuş!
Araştırmada ikinci dalganın haziran ayında İspanya’da başladığına dikkat çekiliyor. Uzmanlar, tüm ülkeleri, sınır kontrolleri ve turistler konusunda daha dikkatli olmaya çağırdı. İsviçre’deki Basel Üniversitesi ve İspanya’daki Valencia Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen araştırmada, virüsün, İspanya’ya gelen turistlerden kıtaya yayıldığını gösterdiği ifade edildi.
Avrupa’da son durum
Günlük vaka sayısı 20 binden fazla olan Almanya’da yoğun bakım yataklarının yüzde 80’inin dolu olduğu belirtildi.
Vatandaşlarını Noel tatillerinde özellikle kayak yapmak için yurt dışına seyahat etmemeye çağıran Almanya hükümeti, Avrupa Birliği’nden (AB) virüsün yayılmasını önlemek için 10 Ocak’a kadar kayak gezilerini yasaklamasını talep etti.
Avusturya farklı bir yaklaşım benimseyerek tatil köylerini açmayı planlarken, Fransa farklı bir tutum sergileyerek, tatil günlerinde tatil yerlerinin açılmasına izin vereceğini duyurdu.
Avrupa genelinde en yüksek vaka sayıları, Fransa’da 2 milyon 183 bin 660, İspanya’da 1 milyon 637 bin 844, İtalya’da ise 1 milyon 509 bin 875’e ulaştı. Polonya da 941 bin 356 vaka sayısıyla 1 milyona ulaşmak üzere!..
‘Felaketin kıyısındayız’
Doğu Avrupa ve Balkan ülkelerinde koronavirüs her gün rekor üstüne rekor kırmaya başladı.
Sırbistan’da salgının başından beri 500’ü aşmayan vaka sayıları son bir aydır tırmanışta. 7.2 milyon nüfuslu ülkede son 24 saatte vaka sayısı 7 bin 600’e ulaştı. Aynı süre içinde Kovid-19’dan 51 kişi hayatını kaybetti. Ülke genelinde okullar ikinci döneme kadar uzaktan eğitime geçti. Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, “Koronavirüs felaketinin kıyısındayız” uyarısında bulundu…
Daha çok tedbir!
Geçen hafta da dikkat çektik.
Gelen turistlere yönelik olarak hangi önlemleri alıyoruz?
Mevlana’nın söylemini farklı algılayıp “Gel, ne olursan ol, gel” mi diyoruz yoksa, “Önce sağlık” şartını mı koyuyoruz?..
Araştırmanın da ortaya koyduğu gibi seyahatler virüsün yayılma hızını inanılmaz şekilde artırıyor.
Bu yüzden, turist giriş çıkışlarını ne kadar kontrol altında tutarsak o kadar iyi olur.
Hem aldığımız önlemlerin turistler tarafından delinmesinin önüne geçmiş oluruz hem de ülkemize gelmeyi düşünen turistler üzerinde, “Bakın biz konuda ne kadar dikkatliyiz” algısı yaratarak, tercihlerini bizden yana kullanmalarına olanak sağlarız…
Zor bir dönemden geçiyoruz, hayat, hemen her alanda olduğu gibi turizm sektöründe de olabildiğince devam etmeli ama altın yumurtlayan tavuğun ve ona sahip olanların sağlığını da asla riske atmamalıyız!..