Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Eğitimin kişiden kişiye, okuldan okula, ülkeden ülkeye değişen yüzlerce hedefi var.

Sınav ve statü kazanmak onlardan sadece biri.

Diğer tüm hedefleri bir yana itip sadece sınavlara ve aldığınız diplomanın size kazandırdığı statüye odaklandığınızda hataların en büyüğünü yapıyorsunuz demektir.

Eğitim ve öğretim iki ayaklı bir süreçtir. Birinde bilginizi artırır, diğerinde davranışlarınızı geliştirirsiniz.

Okulda ya da hayatın içinde bilgi alır, kendinize göre yorumlar ve ona göre davranış geliştirirsiniz.

Haberin Devamı

Çevreniz neyse siz osunuzdur. İyi ise iyi, kötüyse daha da kötü olursunuz.

Ne görürseniz onu yapar, nasıl eğitilirseniz öyle davranırsınız.

Öğrenmeye başlayıncaya kadar her çocuk masumdur. Onları şekillendiren gördükleri ve aldıkları eğitimdir.

İşte bu yüzdendir ki daha iyi bir yurttaş ve daha iyi bir insan yetiştirmek için zorunlu eğitim süresi uzatıldıkça uzatılmıştır.

Zorunlu temel eğitim, Cumhuriyet’in ilk yıllarında 3 yıldı, sonra 5, 8 derken şimdi 12 yıl oldu.

Peki ne değişti?

Eskiye göre çok daha donanımlı, daha üretken ve daha mutlu muyuz?..

Eğitimden beklentiler?

En azından zorunlu temel eğitim sürecinde herkese aynı eğitim verilse de farklı gerekçeler nedeniyle sonuçlar çok farklıdır.

Gelin bugün kendinize ve yakınlarınıza bir iyilik yapın, eğitimin en temel kazanımlarından biri olması gereken sorgulama yetinizi harekete geçirerek, hep birlikte şu sorulara cevap arayalım:

Eğitim,

*Karar verme sürecinizi hızlandırıyor mu?

*Özgürleştiriyor mu?

*Hayata hazırlıyor ve hayatınızı kolaylaştırıyor mu?

*Yaşamınıza renk katıyor mu?

*İlgi, yetenek ve becerilerinizi geliştiriyor mu?

*Hayallerinizi ciddiye alıyor mu?

*İş bulmanızı kolaylaştırıyor mu?

*Keyif veriyor mu?

*Bilginizi ve donanımınızı, yetkinliğinizi artırıyor mu?

*Kazancınıza, kazanç ekliyor mu?

*Çevrenizi genişletiyor mu?

*Nerede durmanız, nerede hızlanmanız gerektiğini öğretiyor mu?

*Kısa, orta ve uzun vadeli planlar yapmanıza olanak sağlıyor mu?

*Düşünen, soran, sorgulayan bir kişilik kazandırıyor mu?

*Başkaları gibi kendinizi de kritik etme disiplini veriyor mu?

Haberin Devamı

*Milli ve manevi duygularınızı pekiştiriyor mu?

*Akademik anlamda olduğu gibi ruh ve beden sağlığınıza da önem veriyor mu?

*Analiz, sentez, eleştiri, hoşgörü yeteneklerinizi geliştiriyor mu?

*Teşekkür etmeyi, özür dilemeyi, alkışlamayı, protesto etmeyi öğretiyor mu?

*Parayı, zamanı, sabrı doğru yönetmeyi en temel alışkanlıklardan biri haline getirebiliyor mu?

*Üst öğretim kurumlarını en iyi şekilde hazırlıyor mu?

*Ekip ruhu, paylaşma alışkanlığı, mücadele hırsı, pes etmeme ve empati yapma konularında davranış değişikliği yaratıyor ve daim kılıyor mu?..

Yukarıdaki sorulara daha onlarca soru eklenebilir ve herkesin cevabı da birbirinden farklı olabilir.

En önemli olanı ise cevaplardan hemen hemen hepsinin negatif yönde değil, pozitif yönde olmasıdır.

Eğer öyle değilse ya eğitim sisteminde ya da bizde bir sıkıntı var demektir ki, bunun çaresini de yine hep birlikte aramalıyız. Çünkü eğer ortada bir sorun varsa, sorumlusu başkaları gibi gözükse de aslında hepimiziz!..

Haberin Devamı

Niye mi?

Yanlış yapanlara dur demeyip, o kervana kendimiz de katılıyoruz.

Örnek mi arıyorsunuz?

Sınavlar, sınavlar, sınavlar…

Bu konudaki tavrınız ne, ona bakın yeter!..

Özetin özeti: Eğitim sistemimiz kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak meslek sahibi bireyler yetişmesine olanak sağlıyor mu?..