Eğitim ve bilim, asırlar boyunca ama en çok da içinde bulunduğumuz yüzyılda en güçlü yönlendirici oldu.
Günümüzde üniversiteleriniz ne kadar güçlüyse, siz de ülke olarak hemen her alanda o kadar güçlüsünüz demektir ama sanki artık devir değişiyor!
İnsanoğlunun yerleşik yaşama geçtiğinden bugüne derin izler bırakan eğitim ve bilim, görünen o ki bundan sonra da büyük izler bırakmaya devam edecek.
Bu süreçte okul içi eğitim kadar okul dışı etkenler de belirleyici olacak. Bilime yön verenler de devletlerden çok, ondan en fazla para ve güç kazananlar olacak!..
Suna Kıraç’ın hayaliydi
Çocuğa yönelik okul dışı kurumların hepsi de kazanç amaçlı değil. Bazıları var ki çocuğa değer katma peşinde.
29. yılını kutlayan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) da onlardan biri.
1995’te Suna Kıraç’ın öncülüğünde, eğitime gönül verenler tarafından kuruldu.
Onlardan birisi de bendim.
3 milyonu aşkın çocuğumuza hizmet verdi. Onlara hayaller kurdurdu. Yaşamını değiştirdi.
Babası Vehbi Koç Türk Eğitim Vakfı’nı (TEV) kurmuştu, kızı Suna Hanım da TEGV’i.
Başta Vehbi Bey olmak üzere ”Neden?” diye soranlara “Farklı bir heyecan, farklı bir kulvar, farklı bir bakış açısı getirmek istiyorum” diyordu.
Getirdi de.
Hastalığından önce çok yol aldı. Ölümünden sonra da hizmet yarışı devam ediyor.
İyi bir eğitimin her çocuğun hakkı olduğuna, minik dokunuşların onlara bambaşka hayaller kurduracağına, özellikle de kız çocuklarımızın mutlaka eğitime kazandırılmaları gerektiğine inanıyordu.
Anadolu’nun en ücra köşelerine bu amaçla hizmet götürüldü. Bu gezilerin birçoğuna kendisi de katıldı.
Yoksulluğun diz boyu olduğu bölgelerdeki çocukların ışıl ışıl gülen gözlerinden daha fazla onu mutlu eden bir şey yoktu.
Peki, TEGV kuruluşundan bugüne hangi hizmetleri verdi?
İşte bu konuda TEGV Yönetim Kurulu Başkanı Özalp Birol’un paylaşımı:
■ 100.240 gönüllümüzle 3.136.534 çocuğumuza eğitim desteği verdik.
■ 27 ilimizde, 6 Eğitim Parkımız, 42 Öğrenim Birimimiz ve 24 Ateşböceğimizle toplam 72 noktada, var gücümüzle çalışıyoruz.
■ Ateşböceklerimizle, 29 yılda 231.631 kilometre, yani dünyayı yaklaşık 6 kez dolaşacak kadar yolculuk yaparak ülkemizin dört bir yanındaki çocuklarımızın yaşamına dokunduk.
■ Yeni yaşımızda ve gelecek yıllarda daha çok çocuğumuza ulaşarak ülkemize eğitim alanında çok önemli katkılar sağlamaya devam edeceğimize yürekten inanıyoruz.
■ Heyecanla bize koşan çocuklarımıza, onlara destek veren velilerimize, güzel gönüllü çalışkan gönüllülerimize ve çok değerli bağışçılarımıza sonsuz teşekkürler.
Çok daha fazlası yapılamaz mıydı?
Kesinlikle yapılırdı.
Çok daha etkili olunamaz mıydı?
Kesinlikle olunurdu.
Günümüz koşullarına göre çok daha farklı bir vizyon ve misyon yüklenemez miydi?
Yüklenirdi.
Ama bu kadarını da hiç kimse yapamazdı!..
Doğru adres
Bir çocuğu daha büyük hayaller kurduracak sihirli dokunuşlarda bulunmak istiyorsanız doğru adreslerden biri hatta etkili olanı TEGV’dir…
Ruhunuz şad olsun Suna Hanım, o ilk günlerin heyecanı olmasa da durgunluk yılları nispeten sona ermiş gibi.
Umarız vakfın neden kurulduğu, aidiyet hissinin neden önemli olduğu, eğitimdeki boşluğu hiçbir şeyin dolduramayacağı, hayal kurmanın önemi, yaşamı değişenlerin de yaşamı değiştiren olduğu, ülkemizin her köşesine koşa koşa gidilmesi gerektiği, eleştirinin değil hizmet edenin öne çıktığı, amatörlüğün değil profesyonelliğin benimsendiği, günü kurtarmanın değil sürdürülebilirliğin sağlandığı, soyadlara değil katkıya bakıldığı, sadece bugünün değil geleceğin de düşünüldüğü ve ilk günlere yönelik daha pek çok ayrıntının yeniden hatırlandığı günler geri gelir, 30. yaş günü de, o sihirli dokunuşun dünün çocukları, bugünün yetişkinlerine nasıl katkı sağladığı, milyonlarca paydaşla görkemli bir şekilde kutlanır…
Özetin özeti: Kutlanmalı ki o minik dokunuşların nelere kadir olduğunu bizzat görelim, birinci ağızdan dinleyelim, yeni hayaller kuralım…