Antalya, Başbakan Yıldı- rım’ın ifade ettiği gibi Turizm ve Tarım’dan sonra, eğitim ve bilimin de başkenti olabilir mi?
Antalya’da halen 5 üniversite var. Başbakan Yıldırım, seçim öncesinde, 5 yeni üniversite daha sözü vermişti. Antalya Milletvekili Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, sayıyı ikiye katlayıp “Antalya’ya 10 üniversite açacağız” dedi.
İstanbul’da 50-60 tane oluyor da Antalya’da neden olmasın diyenler elbette çıkacaktır!..
Peki, bu kadar üniversite gerekli mi?
Eğer uluslararası ve tematik olursa neden olmasın!
72 milletten turistin geldiği ve keyifle ayrıldığı bir kente, yabancı öğrenci de koşa koşa gelebilir. Yeter ki iyi eğitim verilsin!
Yeni açılacak üniversitelerin öğrenci sayıları kesinlikle 10 bini aşmamalı ve kaliteden asla taviz verilmemeli! Yoksa yabancı öğrenci gelmez!
Antalya zaten çok yoğun trafiği olan bir kentimiz, daha da önemlisi, bu yılki üniversite kontenjanlarının 350 bini boş kaldı!
Peki, o zaman Antalya’ya 10 yeni üniversite daha niye açılıyor?
Yabancı öğrenci çekmek için olabilir. YÖK uzun süredir bu konuya kafa yoruyor ama çok fazla bir yol kat edemedi. Bakan Çavuşoğlu ve Dışişleri camiasının samimi desteğiyle Antalya önemli bir yabancı öğrenci cenneti olabilir ve kış aylarında azalan turist onlarla doldurulabilir.
Çok stratejik bir hamle ama altının çok iyi doldurulması gerekir. Yani olaya, herhangi bir kentte açılan yeni üniversiteler gibi bakmamak gerekir.
Başbakan Yıldırım’ın, Antalya’yı turizm ve tarımdan sonra, eğitimin de başkenti yapacağız derken, kafasının arkasında böylesi bir proje olduğuna eminim. Bu konuda, uzun uzadıya yaptığımız sohbette, “Üniversite açarken ve kontenjan belirlerken çok daha dikkatli olmalı ve artan bir şekilde yabancı öğrenci sayımızı artırmalıyız” demişti.
En büyük pazar!
Yeni üniversiteler açılmasın mı?
Kesinlikle açılmalı. Ama önce biraz nefes alıp, açılanları donanımlı hale getirmeliyiz.
En önemlisi de, geleceğe yönelik ciddi bir insan gücü planlaması yapmalıyız. Dış pazarlara açılmalıyız.
2022 için dünya genelindeki yabancı öğrenci sayısının 8 milyona çıkması bekleniyor. Bu amaçla harcanan para ve yarattığı katma değer ise on milyarlarca dolar. Ve bu pastadan bizim de büyükçe bir pay almamızın yolu böyle stratejik hamlelerden geçiyor.
Peki, uluslararası öğrenciler en çok hangi ülkelere gidiyor?
Bilim ve teknoloji neredeyse doğru adres orası.
Tartışılan konu ise yumurta/tavuk ilişkisi gibi.
O ülkeler mi öğrencileri geleceğe hazırlıyor yoksa o öğrenciler mi, gittikleri ülkeleri ihya ediyor.
Kesin olan bir şey var ki her iki taraf da birbirini fazlasıyla etkiliyor!
İşte dünyada uluslararası öğrencilerin en fazla tercih ettiği 10 ülke ve öğrenci sayıları:
ABD (784.427), İngiltere 416.693), Avustralya (249.868), Fransa (228.639), Almanya (196.619), Rusya (136.496, Japonya (135.800), Çin 96.409), İtalya (82.450).
Bizdeki yabancı öğrenci sayısı da hızla artıyor ama genel çoğunluk, yakın coğrafyadan gelenler ile üçüncü kuşak gurbetçi çocukları ve Türki Cumhuriyetlerden gelenler.
Bu sayıyı hem artırmak hem de çeşitlendirmek için Antalya projesi, eğer ciddiye alınır ve doğru sonuçlandırılırsa, turizmden çok daha önemli hale gelebilir!
Ayrıca, sadece döviz kazandırmakla kalmaz, dünyanın dört bir yanında, kendi ülkelerinde, ülkemizin fahri temsilciliğini yapacak gençler yetiştirilir...
Antalya, İstanbul’un başaramadığı bu konuda umarız diğer kentler ve üniversiteler için sadece lokomotif olmakla kalmaz, çok iyi bir rol model de olabilir!
Kalite, kalite, kalite
Başbakan Yıldırım ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun bu desteği, “Yeni YÖK olarak yükseköğretim sisteminin her kademesinde kaliteyi öncelikli kılıyoruz. Kontenjan planlamasında önceliğimiz kontenjanların ve yerleşen sayılarının hadsiz hesapsız artırılması değildir. Sistem, önceden yapılan planlamalarımız dâhilinde çalışmakta olup yetkinlik ve yeterlilik dikkate alınarak büyüme gerçekleştirilmektedir” diyen ve ısrarla yurt dışına açılmamız gerektiğini vurgulayan YÖK Başkanı Saraç için inanılmaz bir fırsattır...
Özetin özeti: Yabancı öğrenci pazarına Antalya ile açılmak ne kadar önemli ise kalite de bir o kadar önemli. YÖK, Başbakan Yıldırım ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun bu desteğini en iyi şekilde değerlendirmelidir...