Milyonlarca aile doğru bir lise, doğru bir üniversite ve doğru bir gelecek için bu yaz sıcağında ekstra ter döküyor! Tercihlerde hangi liseyi, hangi fakülteyi öne yazarlarsa daha avantajlı olurlar, bu soruya cevap arıyorlar!..
İyi bir liseyi iyi bir üniversitenin garantisi, iyi bir üniversiteyi de iyi bir geleceğin referansı olarak görüyorlar!
Haksız da sayılmazlar, çünkü işsizlik sıralamasının en tepesinde üniversite mezunları var! Bu noktada olası bir hata yaparak işsizler kervanına katılmak istemiyorlar!..
Hangi meslek?
Herkes mesleğine sahip çıksaydı, böylesi bir diploma enflasyonu yaşanır mıydı? Yüz binlerce diplomalı işsizin olduğu alanlara hâlâ on binlerce yeni kontenjan verilir miydi?
Politik baskılarla, bakkal dükkânı açar gibi her yere üniversite açılır mıydı?..
Bu gidişata, sonunda, İnşaat Mühendisleri Odası isyan etti. YÖK’ten isteklerde bulundu:
“Geçen yıl inşaat mühendisliği fakültelerinin yüzde 67’si kontenjanını dolduramadı! Kontenjan azaltılması yetmez, baraj 50 bine çekilmeli! Ülkemizde yıkıcı depremlerin neden olduğu can ve mal kayıpları nedeniyle YÖK aldığı bu yanlış kararlardan dönmelidir.”
Haksız mı? Kesinlikle hayır!
Kontenjanın dolmaması demek, elini kolunu sallayarak, herkesin o fakültelere girmesi demek!
Bu inşaat mühendisliği için böyle de diğerleri için farklı mı? Kesinlikle hayır!
Bu yüzden, herkesin mesleğine sahip çıkmasının ve çıtayı yukarıya çekmesinin zamanı geldi de geçiyor!..
Geleceğin meslekleri?
Geleceğin meslekleri söz konusu olur da “Yeni YÖK” sessiz kalır mı?
Yemeyip, içmeyip onlar da tercihlerden hemen önce geleceğin mesleklerini açıklamışlar!
Aşağıdaki ifadeler onlara ait. Gülüp geçenler de var, fazlasıyla ciddiye alanlar da:
“YKS Tercih Kılavuzu’nda bu yıl da Geleceğin Meslekleri bulunuyor. Yükseköğretim Kurulu tarafından 2019-YKS Tercih Kılavuzu’nda üniversitelerimizde geleceğin meslekleri olarak kabul edilen “Bilgi Güvenliği Teknolojisi, Yapay Zekâ Mühendisliği, Yazılım Geliştirme, Dijital Medya ve Pazarlama, Hibrid ve Elektrikli Taşıtlar Teknolojisi, Çok Boyutlu Modelleme ve Animasyon gibi lisans ve önlisans programlarına da yer verilmiş idi. Bu yıl bu listeye İnsansız Hava Aracı Teknolojileri ve Operatörlüğü, Engelliler İçin Destek Programı, Yapay Zekâ ve Veri Mühendisliği gibi programlar da eklendi.”
“YÖK, diyorsa doğrudur” demeyi çok isterdik ama kurulduğundan bugüne öylesine hatalı kararlar aldılar ki doğru olduğuna adımız gibi emin olduğumuz yukarıdaki sözler için sessiz kalmayı tercih ediyoruz. Çünkü adaylar bu sözlere inanıp, hadi o bölümlere girdiler, hadi başarıyla mezun oldular. Peki ya sonrası?..
Her 10 yılda bir geleceğin meslekleri yenilenir. Bilgisayar, Endüstri, Çevre, Mekatronik mühendislikleri, Uzay Bilimleri bunlardan bazıları. Şimdi hiçbiri kontenjanının yarısını bile dolduramıyor!
Nereden nereye?
İşte, dün, bu yönde attığımız tweet’e gelen mesajlardan sadece birkaçı:
- “Geleceğin mesleği, 90’lı yılların sonunda da Çevre Mühendisliği’ydi. Öyle yazarlardı. 20 yıldır, hâlâ o günü bekliyoruz...”
- “Geleceğin mesleklerinden mezun olursunuz, belli bir süre beklersiniz sonra iş bulma kurumuna başvurursunuz. Sonuç işsiz olursunuz. Ve dönersiniz akademik personel olursunuz. Bu süreç bu şekilde devam eder gider...”
- ”Bu listeye bakınca asker-polis-bekçi olabilmek için sıraya girecek insanlar görüyorum, KPSS kurslarında epey vakitleri geçecek.”
- “Yanlış olmamakla birlikte, çok eksik. Bu kadar değil!”
Ve işte en can alıcı soru:
- “Mesleğe sahip çıkmamak mı yoksa ülkede 207 üniversite açmak mı diploma enflasyonu yarattı sizce?..”
Özetin özeti: Her şey o kadar hızlı değişiyor ki meslekler de onların başında geliyor. Önümüzdeki yıllarda pek çoğu yok olacak ama bazıları yine hep var olacak!..
