Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamaya hazırlanırken, geriye dönüp bir bakalım, 80, 100 yıllık kaç tane kurumumuz var?
Biraz daha geriye gidip, binlerce yıllık tarihimizi sorgulayalım. Osmanlı ve öncesinden miras kalanları da alt alta yazsak, 100 tane çıkar mı? Çok zor!
Oysa ülkeleri ülke yapan, kurumların kök salmasıdır. Diğer kurumlar bir yana, eğitime bir göz atalım.
Cumhuriyet kurulduğunda sadece İstanbul Üniversitesi, 8-10 lise, bir o kadar da yabancı lise ve askeri okul vardı. Eğitim sistemimiz ve eğitim kurumlarımız, Cumhuriyet’le çağdaş kimliğine kavuştu ve ülke geneline yayıldı.
Ankara’da, önceki akşam, Türk Eğitim Derneği’nin (TED) 90. kuruluş yıl dönümü kutlandı ve sanki bütün Ankara oradaydı.
Hayattaki Milli Eğitim bakanlarının neredeyse tümü oradaydı. Farklı dönemlerde, farklı bakanlıklarda bulunan pek çok isimle de karşılaştık.
M. Kemal Projesi
TED, Mustafa Kemal’in isteğiyle, yabancı kolejlere karşı, kendi dilimizle, kültürümüzle yoğrulan ama İngilizceyi de en az onlar kadar öğreten bir öğretim kurumu olarak kuruldu.
Mezunları modern Türkiye’nin inşasında önemli roller üstlendi. Cumhuriyet tarihi boyunca başkentin önemli simgelerinden biri olarak öne çıktı. Uzun yıllar sadece Ankara’yla sınırlı kaldı, son yıllarda ise ülkemizin dört bir yanına yayıldı.
O bir devlet okulu mu? Hayır. O herhangi bir özel okul mu? Kesinlikle hayır.
Cumhuriyet’i kuran kadrolar tarafından hayata geçirildi, mezunları tarafından da yönetiliyor. Burslu öğrenci sayısı en fazla olan kolejlerden. Yeni kurulan üniversitesiyle de eğitimde model olmayı sürdürüyor.
Onlar için eğitim ve bilim elbette çok önemli ama bir o kadar önemli olan Cumhuriyet’in kurucu değerleri.
Mezunları sadece Cumhuriyet’e ışık vermekle kalmıyor, Ata mirası değerlere de sonuna kadar sahip çıkıyorlar.
TED’in kurucu başkanı İsmet İnönü, şu andaki başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, genel müdürü ise Sevinç Atabay.
Okullar, eğitime gönül veren, TED misyonuna yürekten bağlı ve çoğunluğu TED mezunu yatırımcılar tarafından kuruluyor. Ama Ankara’daki eski adıyla Maarif Koleji, şimdiki adıyla TED Ankara Koleji ne ise diğerleri de o. Hepsi de TED Genel Merkezi’nin şemsiyesi altında ve aynı akademik donanıma ve denetime sahip.
Kurucularının hepsi oradaydı, öne çıkan mezunları da orada bulunmanın mutluluğunu yaşıyordu. Ankara’nın en büyük kapalı balo salonları bile onlara dar geldi. Önerim, 100. yılı öğrencileriyle, mezunlarıyla ve onların aileleriyle birlikte stadyumda kutlamaları. Eminim ki olimpiyat stadyumu bile dar gelecektir.
90. yılı, 90 gün boyunca, okulların bulunduğu her ilde kutlamalarını ve TED’in, dolayısıyla da eğitim sistemimizin nereden nereye geldiğini herkese anlatmaları dileğimi kendilerine ilettim. Umarım arkası gelir. Tıpkı, ODTÜ ve Hacettepe ile birlikte Yapay Zekâ Kongresi düzenlemeleri gibi.
TED, 90 yıl boyunca ülkemize değerli hizmetlerde bulundu, vizyonuyla Cumhuriyetimize ışık verdi. Ama daha yapacakları çok iş var.
90 yılın birikimi ve kurucu değerlerin sorumluluğuyla bu onurlu yürüyüşlerine daha güçlü adımlarla devam ederken, kendilerine başarılar diliyoruz. Onların azmi ve başarısı ülkemizin gücü olacaktır.
Özetin özeti: Teşekkürler TED...